CHP’nin Cumhurbaşkanı aday adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasının İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu’nca iptal edilmesinin tartışmaları sürüyor. Konuyla ilgili “uzman görüşü” hazırlayan Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Metin Günday, Doç. Dr. Ayhan Tekinsoy ve Doç. Dr. Çiğdem Sever, sonradan getirilen bir kuralın eskiye uygulanmasının mümkün olmadığını belirterek, diplomanın iptalinin açıkça hukuka aykırı olduğunu vurguladı.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı öğretim üyeleri Günday, Tekinsoy ve Sever tarafından, İmamoğlu’nun diploması iptal edilmeden önce, İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan’ın talebi üzerine “uzman görüşü” hazırlandı.
Hazırlanan “uzman görüşü” yazısında, şu saptamalar yer aldı:
– Yatay geçiş işlemleri söz konusu dönemde yürürlükte olan yönetmelik uyarınca yürütülmüş ve tamamlanmış olup, yatay geçiş başvurusunun kabul edilmesi ve öğrenci kaydının yapılması işlemleri hukuka uygundur.
– Bir an için ileri sürüldüğü gibi bir hukuka aykırılık olduğu kabul edilse dahi aradan 35 yıla yakın süre geçmesi karşısında diplomanın kazanılmış hak oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmelidir. İdarenin hukuka uygunluk karinesinden yararlanma özelliğine sahip olan idari işlemlerinin hak doğurucu/yararlandırıcı olması halinde bu işlemlerin makul olmayan bir süre sonra geri alınması veya kaldırılması hukuki güvenlik ilkesini zedeleyebilecek niteliktedir. Kimi zaman hukuka aykırılığın niteliğine bağlı olarak uzun süre geçmesi durumunda, artık bunun bazı kararlardaki ifadeyle “müesses durum” ya da kazanılmış hak olarak kabulü, istikrarın korunması anlamında gerekli olabilecektir. Bu nedenle, Danıştay kararlarında geri almada makul süre ölçütü kullanılmakta; istisnai bazı kararlarda ve doktrinde ise dava açma süresinin kıyasen kullanılması gerektiği belirtilmektedir.
– Açık hata, hile ve yokluk gibi ağır hukuka aykırılıklar bulunması durumunda işlemlerin her zaman geri alınabileceği çeşitli kararlarda yer bulmuştur. Danıştay’ın son yıllardaki içtihadına bakıldığında da ancak hile sonucunda veya sahte belge ibraz edilerek alınan diplomaların iptal edilebileceğinin kabul edildiği görülmektedir. Olayda hileli herhangi bir işlem bulunmadığı konusunda herhangi bir hukuki ihtilaf bulunmadığından her zaman geri almaya ilişkin bir iddia ortaya atılamayacaktır.
– YÖK’e ait araştırma Raporu’na konu olan olayda açık hatadan da bahsetmek mümkün değildir. Açık hata, herkesin gördüğünde fark edebileceği derecede açık bir duruma işaret etmelidir ve tıpkı hilede olduğu gibi muhatabın da iyi niyetinden kuşku duymaya yol açabilecek ağırlıkta bir hata olmalıdır. 1990 yılındaki mevzuata göre, yatay geçiş yapılabilecek bir yükseköğretim kurumu olup olmadığı değerlendirmesi tamamen üniversitelerin yetkisine bırakılmıştır ve yeknesak uygulama bakımından da Yükseköğretim Kurulunun anlamlı bir işleve sahip olduğunu söylemek güçtür.
– Yukarıda yer verilen birkaç yazışma dışında o dönemde yatay geçiş bakımından merkezi bir değerlendirmenin mutat olarak yapılmadığı, Yükseköğretim Kurulunun denklik bakımından kabul ettiği bir listeyi tüm üniversitelerle de paylaşmadığı veya İstanbul Üniversitesine bu tür bir bilgi veren bir yazı yazmadığı düşünüldüğünde ne İstanbul Üniversitesinin ne de gerçeğe uygun beyanlarla hukuka uygun başvuruda bulunan öğrencilerin herhangi bir hatasından bahsetmek mümkün değildir.
– Danıştay’ın ilgilinin hilesi ya da açık hata gibi ağır hukuka aykırılıklar dışındaki hukuka aykırılıklarda, belli bir süre geçtikten sonra artık diplomanın iptal edilemeyeceği yönünde çeşitli kararları da bulunmaktadır. Örneğin yakın tarihli bir Danıştay kararında mezuniyet için tamamlanması gereken derslerin eksik alınması nedeniyle diploma iptalinin hukuka aykırı olduğuna karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesi’nce de kararlarında “İdarenin ilgilisinin hilesi yahut açık hata sonucunda tesis ettiği hatalı işlemler dışında kalan işlemleri geri almasına yönelik yargısal içtihat dikkate alındığında bu işlemlere yönelik iptal süresinin iptal davası açma süresiyle sınırlandırıldığı anlaşılmıştır.
– İdarenin yürürlükteki mevzuatı uygulayarak tesis ettiği yatay geçiş işlemleri kazanılmış hak yaratacak niteliktedir. Sonraki bir tarihte, yatay geçiş yapılan üniversitelerden alınan diplomaların tanınmayacağına yönelik alınan bir kararın tekemmül etmiş/tamamlanmış yatay geçiş işlemlerini hukuka aykırı hale getirmesi mümkün değildir.
– İstanbul Üniversitesinin, yatay geçiş mevzuatında öngörülmeyen, yatay geçiş işlemlerinin tesis edildiği tarihte mevcut olmayan bir Yükseköğretim Kurulu işlemine uygun işlem tesis etmesini beklemek ve işlemler tekemmül ettikten sonraki bir tarihte alınan Yükseköğretim Kurulu kararlarını, bu kararlardan önceki dönemde tesis edilen işlemleri hukuka aykırı kıldığını kabul etmek, idari işlemlerin hukuka uygunluğun tesis edildikleri tarihteki hukuki duruma göre değerlendirilmesi ilkesine aykırıdır.
– Ayrıca bu değerlendirmeyi yatay geçiş işlemlerinin tekemmül etmesinden 35 yıl sonra yapmak idari işlemlerin geri alınmasına ilişkin ilkelere ve yargısal içtihada açıkça aykırıdır. Hem Danıştay hem de Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının da işaret ettiği üzere, o dönemde yatay geçiş yapan veya bu üniversiteden diploma denklik talebinde bulunan kişiler bakımından alınan diplomalar kazanılmış hak oluşturmaktadır.
– İdarenin söz konusu diplomaların geçersiz olduğu sonucunu doğuracak herhangi bir işlem tesis etmesi hukuka açıkça aykırı olacaktır.
Açıkça hukuka aykırı
“Uzman görüşü”nün sonuç bölümünde ise şu tespitler yinelendi:
1990 yılında gerçekleştirilen yatay geçiş işlemlerinde 21/10/1982 tarihli ve 17845 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Yükseköğretim Kurumları Arasında Ön Lisans ve Lisans Düzeyinde Yatay Geçiş Esaslarına İlişkin Yönetmelik” hükümlerinin yatay geçiş tarihinde yürürlükteki halinin uygulanması gerektiği, o dönemki mevzuata göre Yükseköğretim Kurulunun yatay geçiş işlemleri bakımından tanıma ya da tanımama yönünde bir karar alma yetkisi bulunmadığı gibi, yatay geçiş işlemlerinin tesis edildiği tarihte Yükseköğretim Kurulunun Girne Amerikan Üniversitesinin tanınmadığına ilişkin bir saptama veya genel ya da özel bir kararının bulunmadığı, yatay geçiş işlemlerinin tekemmül etmesinden sonra Yükseköğretim Kurulu tarafından tanımama yönünde alınan kararların geçmişe etkisinin olamayacağı, hukuka uygun olarak tesis edilen yatay geçiş işlemi sonrasında öğrenci statüsü kazanan ilgililerin kayıt oldukları programın yükümlülüklerini yerine getirerek hak kazandıkları diplomaların kazanılmış hak oluşturduğu ve idare tarafından diplomaların geçersiz sayılması sonucunu doğuracak herhangi bir işlem tesis edilmesinin hukuka açıkça aykırı olacağı…