Merkez Bankası neden faizi yükseltmeye cesaret edemedi?
21 Mart 2025

Dolar kurunun çarşamba sabahı 41 liraya kadar çıkması, sonra da onca müdahaleye rağmen ancak 38 liraya inmesi, Türkiye için pek çok hesabın bozulması anlamına geliyor.

Bundan sonra yıl sonu enflasyonunu yüzde 30’un altında tutmak da, dolar kurunu 41-43 lira aralığında tutmak da mümkün değil pek çok uzmana göre.

Unutmayın ki bu yıl asgari ücrete yüzde 30 zam yapıldı. Enflasyonun yüzde 30’un üstünde olması demek, hükümet açısından 2026 asgari ücretinin belirlendiği günlerde büyük zorluklar yaşamak demek.

Dolar kurunun onca dolar girişine rağmen bu kadar kolay ve bu kadar yüksek oynaması ise hükümetin yabancılar kadar Türkleri de henüz ikna edememiş olması demek. 140 milyar dolarını bozdurup TL’ye geçen yerliler bir hayli tedirginler ve yaptıklarının doğru yatırım tercihi olup olmadığını bilmiyorlar. Onlar yatırımlarının performansını da dolar kuruna bakarak ölçüyor: Kurdaki bu sıçrama TL’ye para yatıranların pek çoğunu “zarara uğradım” duygusuna sokmuş olabilir. Öyle ya, TL varlıkları dolar bazında küçüldü birden bire.

Bu son derece ciddi bir ortam ve Türkiye ekonomisi hepimiz gördük çok kırılgan.

Dün bu ortamda Merkez Bankası doğru olanı yaptı, PPK’yı olağanüstü topladı. Ama toplantıdan faiz artış kararı çıkmadı, onun yerine yan yollara sapıldı, haftalık borç vermekten vazgeçti banka, gecelik para verecek ve faizi yüzde 46 olacak. Eski faiz koridoru uygulamalarını andıran bir uygulama. Ayrıca piyasaya vadeli dolar satacak banka. Bu olumlu bir şey.

Ama keşke faizi tek bir adımda yeniden yüzde 50’ye çekseydi banka. Kendi yediği şoka karşı bir şok artış yapsaydı, belki bugün yıl sonu enflasyon hedefi için yeniden ümitli konuşmaya başlamış olurduk.

Ortalığın sakinleşmesinin ardından banka yeniden tek adımda yüzde 45’e geri dönebilirdi mesela.

ÇOK OKUNANLAR