Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu yılın 17 Ocak’ında, İstanbul’da CHP’li Beşiktaş Belediyesine ilişkin yolsuzluk operasyonuyla ilgili tartışmalar sürerken CHP’ye ve Ekrem İmamoğlu’na yönelik olarak “Turbun büyüğü heybede” demiş, daha büyük bir yolsuzluk operasyonunu işaret etmişti.
Erdoğan’ın bu sözleri üzerine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 10 gün sonra, 27 Ocakta bir basın toplantısında ekrana yansıttığı “Turbun büyüğü” sözleriyle, kendisine ilişkin davalarda sürekli görevlendirildiğini söylediği bir bilirkişinin adını da vererek şikayetçi olmuştu.
İmamoğlu’na bu basın toplantısı nedeniyle daha toplantı devam derken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma. başlatmış, aynı gün söz konusu bilirkişi ile telefonda konuşup onun sesini yayına taşıyan HalkTV programcıları ve yöneticileri de gözaltına alınmıştı.
Şimdi aradan iki aya yakın zaman geçti ve bütün Türkiye “turbun büyüğü”nün o bilirkişi değil, bugün CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı İmamoğlu’nun tutuklanmasına neden olan yolsuzluk soruşturması olduğunu biliyor.
Peki İmamoğlu’nun hakkında önce soruşturma sonra dava açılmasına neden olan o bilirkişi şikayeti ne oldu? Dün bir haber geldi: Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu İmamoğlu’nun, bilirkişi S.B. hakkındaki şikâyetine dair kovuşturmaya yer olmadığına karar vermişti.
Söz konusu kararda, bilirkişi hakkında soruşturmaya başlanılmış ise de mahkeme dosyalarındaki hususlarla ilgili devam eden ve karar verilmiş yargılama faaliyetine müdahale anlamına gelebilecek herhangi bir soruşturma işleminin kanunen yapılamayacağı aksi halde yargılamanın bağımsızlığının sağlanamayacağı belirtildi.
Dosya tarafınca bilirkişi raporunun ve benzeri delillerin hukuka aykırı olduğunun savunulduğu, devam eden yargılama aşamalarında ilgili dosyaya sunulması sonucu hakim tarafından değerlendirilecek kararda herhangi bir hukuka aykırılığa neden olan görevliler hakkında suç duyurusunda bulunabileceği ifade edildi. Kararda, İmamoğlu’nun avukatının sunduğu dilekçede Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam eden dosyada bilirkişinin hazırladığı raporun hukuka ve gerçeğe aykırı hususlar içerdiği beyan edildiği ve bu gerekçeyle şikayetçi olunduğu belirtildi.
Kararda, bilirkişi hakkında kamu davası açılabilmesi için yeterli şüpheye ulaşılabilecek herhangi bir somut delil bulunmadığı ve kovuşturmaya yer olmadığı bildirildi.
İmamoğlu, bilirkişinin adını açıkladığı için hakkında açılan davada 12 Haziranda yargılanmaya başlanacak.
