Dışişleri Bakanı Hakan Fidan gitti, Amerikan Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile yüz yüze görüştü.

Görüşme sonrası iki bakan basım toplantısı yapmadı, onun yerine Amerikan tarafı kısa bir açıklamayla görüşme gündem başlıklarını sıraladı.

Bu açıklamanın sonunda, Amerikalı Bakan Rubio’nun Fidan’a Türkiye’de yaşanmakta olan İmamoğlu protestoları kaynaklı iç istikrarsızlıktan endişelerini dile getirdiği yazılıydı.

Türk Dışişleri Bakanlığı neden bilinmez, bunu yalanlamayı tercih etti, ismi verilmeyen kaynaklar o endişelerin görüşmede dile getirilmediğini söyledi.

Komedi böyle başladı. Neden böyle bir yalanlamaya gerek duyulmuştu, sadece Allah (ve belki bir de Hakan Fidan) biliyor.

Ama işte dün Marco Rubio gazetecilerin karşısına geçtiğinde bu konu, bir BBC muhabirinin Türkiye’den sınır dışı edilmesi bağlamında, yeniden ona soruldu ve o yeniden “Endişeliyiz” dedi, yüz yüze görüşmesinde bu endişesini Hakan Fidan’a da söylediğini aktardı.

Akıl yürütme biçimi ilginçti doğrusu: Tam beraber iş yapmaya başlayacağız, ama şimdi onlarda içerisi karışmış durumda, iç işlerine karışmak istemiyoruz ama iş birliği yapmak için de en doğru durum olup olmadığı konusunda endişelerimiz var.

Bu söyleyiş biçimi çok daha uzun yorumlanmayı hak ediyor ama bugünlük burada durayım. Çünkü belki de Tayyip Erdoğan’ın yurt dışında sahip olduğu ülke içinde güçlü lider algısına ilişkin ilk ciddi kırılmadan söz ediliyor burada. Ama bunu iddia etmek için biraz daha çalışmam lazım.

Yarın daha geniş konuşalım.