Et fiyatları ithalata rağmen neden düşmüyor?
29 Mart 2025

Türkiye İstatistik Kurumu’nun dış ticaret verilerini açıklamasıyla birlikte, canlı hayvan ve et ithalatının ne aşamada olduğunu tekrar gözden geçirme ihtiyacı duydum. Ne yazık ki veriler pek iç açıcı değil. Bildiğiniz gibi, Tarım ve Orman Bakanlığı 2025 yılı için 520 bin büyükbaş hayvan ithalatı kararı almıştı. Bu yılın ocak ayında 136 bin 50, şubat ayında ise 102 bin 98 büyükbaş hayvan ithal edildi. Böylece yılın ilk iki ayında toplam 238 bin 148 büyükbaş hayvan ithalatı gerçekleşmiş oldu. Bu miktar, geçen yılın toplam ithalatının %64’üne, 2025 için planlanan 520 bin büyükbaş hayvan ithalatının ise %46’sına denk geliyor. Yani, mart ve nisan aylarında aynı hızla devam edilirse, yılın ilk dört ayında hedeflenen 520 bin rakamına ulaşılmış olacak. Peki, geriye kalan sekiz ayda ne olacak? Tabii ki ithalat devam edecek.

Gelelim Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın canlı hayvan ithalatını çözme meselesine. Ancak görünen o ki, Sayın Bakan Yumaklı her geçen gün yeni rekorlar kırıyor. Bir önceki yazımda, AKP döneminde görev yapan bakanlar arasında ocak ayı içinde en yüksek ithalatı gerçekleştiren bakan olduğunu belirtmiştim. Şimdi ise açıklanan verilere göre, şubat aylarında da yeni bir rekora imza attı ve aylık bazda en çok canlı hayvan ithal eden bakan oldu. Önemli değil diyebilirsiniz; ancak son 23 yılda görev yapan bakanlar arasında canlı büyükbaş hayvan ithalatında dördüncü sıradan üçüncülüğe yükseldiğini söylesem ne dersiniz? Özetle, en fazla ithalat yapan bakanlar sıralamasında birinci Bekir Pakdemirli, ikinci Mehdi Eker ve üçüncü İbrahim Yumaklı.

Günlük ithalat rekoru Ahmet Eşref Fakıbaba’nın

Öte yandan, önceki bakanlarla birlikte görev yapmış bazı üst düzey bürokrat ve danışmanlardan itirazlar geldi. Onlara göre, görev süreleri içinde en çok ithalat yapan bakanı belirlemek daha doğru olur. Bu görüşe katılmamakla birlikte, bu açıdan da durumu inceledim. Görev süresi boyunca günlük ithal edilen hayvan sayısına bakıldığında, sıralama değişiyor. Buna göre, Ahmet Eşref Fakıbaba birinci sırada yer alırken, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ikinci, Faruk Çelik üçüncü sıraya yükseliyor. Dördüncü sırada Bekir Pakdemirli, beşinci Kutbettin Arzu, altıncı Prof. Dr. Vahit Kirişci ve yedinci sırada Mehdi Eker bulunuyor. En büyük değişim ise, görev süresi içinde günlük ithal edilen hayvan sayısı bakımından Mehdi Eker’de yaşanıyor.

Eğer kafanız karıştıysa şöyle söyleyeyim: Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı bu hızla giderse, tüm rekorları kıran bakan olacak. Üstelik bunca ithalata rağmen kesim fiyatları sekiz aydır üst üste artmaya devam ediyor. Ocak ve şubat aylarında büyükbaş hayvan ithalatında rekor kıran Sayın Yumaklı’nın tüm müdahalelerine rağmen, kesim fiyatları ocak ayında %7, şubat ayında %7 ve mart ayı henüz tamamlanmadan %6 yükseldi. Bu da sofralarımıza yansıyan et fiyatlarının arttığını gösteriyor. Demek ki ithalat bile fiyat artışını durdurmaya yetmiyor. Üretmeyen ve desteklemeyen her ülke bir kez dışa bağımlı hale geldi mi, kolay kolay bu bağımlılıktan kurtulamıyor.

Kurak sezon geçirdik ama arpayı ihraç ediyoruz

Buradan başka bir konuya da dikkat çekmek istiyorum. Kanatlı sektöründe kullanılmak üzere ithal edilen mısırın gümrük vergileri iki kez düşürülürken, içeriden arpa ihracatına neden izin verildiğini anlamış değilim. Bir yandan yem fiyatlarının yükselmemesi için gümrük vergilerini düşürüyorsunuz, diğer yandan kurak bir sezon geçirmemize rağmen elimizdeki arpayı yurtdışına satıyorsunuz. Bu kabul edilemez bir hata. Hızla bir karar alınmazsa ne et fiyatları ne de süt fiyatları kontrol altına alınabilir.

Türkiye Yem Sanayicileri Birliği’nin verilerine göre, Şubat ayında süt yemi fiyatları %23, besi yemi fiyatları %35 arttı. Ulusal Süt Konseyi süt yemi fiyatlarının %22, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ise süt yemi fiyatlarının %24, besi yemi fiyatlarının %25 yükseldiğini açıkladı. Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi verilerine göre ise Ocak ayında kesif yem fiyatları %24, veteriner harcamaları %49 artmış durumda. Tüm bu veriler, üretim maliyetleri düşmedikçe ne vatandaşın ucuza et ve süt tüketebileceğini ne de hayvancılık sektörünün sürdürülebilir olacağını gösteriyor.

Sonuç olarak, biz daha uzun yıllar canlı hayvan ithalatına devam ederiz. Vatandaş da Avrupa, OECD ve dünya genelinde en az et tüketen halk olmaya devam eder.

“Peki, ne yapmak gerekiyor?” diye soranlara cevabım basit: Önce zihniyetinizi değiştirin. Gerisi zaten kendiliğinden gelecektir.

 

ÇOK OKUNANLAR