Sizde de var mı, bilemiyorum. Artık unutkanlık başlıyor, dikkat sürem kısalıyor ve hafızamın eskisi kadar keskin olmadığını hissediyorum.
Telefon numaram için bile telefon fihristine girip baktığım zamanlar oldu. “Çok yakın arkadaşım” diye takdim ettiğim insanların ismi aklıma gelmiyor.
Muhtemelen beyin kıvrımları başka şeylerle çok meşgul olduğu için bu tür bilgiler geri plana itiliyor.
Gerçekten de günümüzde bilgiye erişim hiç olmadığı kadar kolay ama onu akılda tutmak gittikçe zorlaşıyor. Hal böyleyken, hafıza geliştirme sadece daha iyi hatırlamak değil, aynı zamanda elimizdekini korumak için de kritik bir beceri haline geliyor.
İşte tam da bu noktada, hafıza konusunda dünyaca ünlü bir uzman olan Eran Katz aklıma geliyor, nasıl olduysa.
Eran’ın Dünya Çapında Şöhreti
Eran, hafıza teknikleri konusunda dünyanın en başarılı isimlerinden biri. Kudüs, Londra, Bangkok ve İstanbul’da katıldığım konferansları bana çok şeyi öğretti.
Bence İsrail’in son yıllardaki en cazip küresel ihraç isimlerinden birisi. Guinness Dünya Rekoru sahibi, aynı zamanda çok satan kitapların da yazarı. Süper Hafıza’nın Sırları, Jerome Dahi Oluyor ve Zihin İçin Beş Hediye gibi kitapları, 17’den fazla dile çevrildi ve milyonlarca kişi tarafından okundu.
Ayrıca Google, Microsoft, IBM, Intel ve Avrupa Parlamentosu gibi prestijli kurumlara hafıza ve beyin gücünü geliştirme üzerine seminerler veriyor. İstihbarat servisleri de eminim kullanıyordur onun tekniklerini.
Onu dinleyenler sadece teknik öğrenmekle kalmıyor, aynı zamanda eğlenceli ve pratik bir anlatım sayesinde hafızalarını anında test edebiliyor.
Fakat, Eran Katz benim için sadece yeni şeyler öğrendiğim bir hafıza ustası değil, aynı zamanda çok değerli bir dost.
1991-1992 yıllarında College d’Europe’da Bruges’da beraber okuduk Avrupa Birliği üzerine. O dönemden beri, yani neredeyse 34 yıldır sıkı bir arkadaşız.
Yıllar geçse de onunla her görüşmemizde yeni şeyler öğrenmek, çok değerli fikir alışverişlerinde bulunmak, hem profesyonel hem de kişisel gelişimim açısından beni her zaman olumlu yönde etkiledi.
Eran’ın hafıza teknikleri, zihinsel kapasitenin artırılmasında devrim niteliğinde. Hafızanın sadece öğrencilere değil, iş insanlarından yaşlılara kadar herkes için önemli olduğunu her fırsatta vurguluyor.
Hafıza Neden Bu Kadar Önemli?
Eskiden insanlar bilgileri ezberlemek zorundaydı, çünkü her şeyi yazıya dökme ya da saklama imkanları yoktu. Malum, kutsal kitaplar önce ezberlenmiş, hafızada saklanmış, sonra yazılı hale dönüştürülmüş.
Bugün ise her şey bir tık uzağımızda. Telefon rehberimizi ezberlemiyoruz, randevularımızı aklımızda tutmuyoruz, çünkü teknoloji bizim için bunu yapıyor. Peki bu rahatlık gerçekten bir avantaj mı?
Eran Katz, hafızanın kullanılmadıkça köreldiğini söylüyor. Tıpkı kaslarımız gibi, beynimiz de sürekli çalıştırılmazsa zayıflıyor. Öğrenciler için sınavlara hazırlanmak, iş insanları için sunumları akılda tutmak, yaşlılar için unutkanlıkla mücadele etmek—hafıza her yaşta herkes için kritik bir beceri.
Eran’ın Hafıza Teknikleri
Eran, hafızayı güçlendirmek için ezber yerine görselleştirme, hikayeleştirme ve çağrışım tekniklerini kullanmayı öneriyor. Onun yöntemleri karmaşık değil, aksine günlük hayatta herkesin uygulayabileceği kadar basit ve eğlenceli.
1. Görselleştirme: Beyni Resimlerle Çalıştırın
Beynimiz kelimeleri değil, resimleri daha iyi hatırlar. Bu yüzden soyut bilgileri akılda tutmanın en iyi yolu onları gözümüzde canlandırmaktır. Örneğin, alışveriş listenizde süt varsa, düz bir kelime yerine dev bir süt şişesinin sizi takip ettiğini hayal edin. Bu gibi imgeler, unutulmaz hale gelir.
2. Çağrışım Yöntemi: Bilgileri Birbirine Bağlayın
Yeni öğrendiğiniz bir bilgiyi zaten bildiğiniz bir şeyle ilişkilendirdiğinizde hatırlaması çok daha kolay olur. Örneğin, birinin adını unutuyorsanız, o ismi bir ünlüyle, bir yerle veya komik bir olayla bağdaştırın.
3. Hikayeleştirme: Bilgileri Bir Öyküye Dönüştürün
İnsan beyni, öyküleri tek tek kelimelerden çok daha iyi hatırlar. Eğer ezberlemeniz gereken bir liste varsa, onu komik ve akılda kalıcı bir hikayeye dönüştürün.
4. İlgi ve Eğlence: Hafızayı Keyifle Güçlendirin
Zorla ezberlemek yerine, ilgimizi çeken konuları hafızamıza kaydetmek çok daha kolaydır. Eğer sıkıcı bir konuyu öğrenmeniz gerekiyorsa, onu eğlenceli hale getirin. Mizah kullanın, şarkıya dönüştürün ya da kendinize yarışmalar düzenleyin.
Hafızayı Güçlendiren Beş Gıda
Sordum ve aldığım cevabı hemen paylaşıyorum:
– Yaban mersini: Beyin sağlığını destekleyen antioksidanlarla doludur. Özellikle flavonoidler, hafıza fonksiyonlarını iyileştirmeye ve yaşa bağlı zihinsel gerilemeyi önlemeye yardımcı olur.
– Ceviz: Omega-3 yağ asitleri ve E vitamini bakımından zengindir. Beyin hücrelerinin korunmasına ve bilişsel işlevlerin gelişmesine katkı sağlar.
– Zerdeçal: Ana bileşeni olan kurkumin, beyin sağlığına olumlu etkiler sunan güçlü bir anti-inflamatuardır. Hafızayı destekleyerek Alzheimer gibi nörolojik hastalıklara karşı koruyucu olabilir.
– Yeşil yapraklı sebzeler: Ispanak, pazı, lahana gibi sebzeler, beyin fonksiyonlarını iyileştiren folat, K vitamini ve antioksidanlar içerir.
– Bitter çikolata: Beynin kan dolaşımını artıran flavonoidler içerir. Aynı zamanda serotonin seviyelerini yükselterek ruh halini iyileştirebilir ve konsantrasyonu artırabilir.
Toplumsal hafıza da gidiyor
Hafızayı sadece birey olarak kaybetmiyoruz; toplumlar da kaybedebilir. Tarihte birçok millet, geçmişini unuttuğu için büyük krizlere sürüklenmiştir.
Eğer yakın geçmişimizi hatırlamazsak, aynı hataları tekrar etmek kaçınılmaz olur.
Örneğin:
•Ekonomik krizler: 1994, 2001 ve 2008 finansal krizleri hâlâ hafızamızda mı? Bugünkü ekonomik zorlukları değerlendirirken geçmişten ders çıkarabiliyor muyuz?
•Siyasi çalkantılar: Darbeler, seçim krizleri, toplumsal hareketler… Tarihi unutmak, siyasette tekrar eden hatalara zemin hazırlar.
•Savaşlar ve çatışmalar: Balkanlar, Orta Doğu ve Avrupa’da yaşanan savaşlar nasıl başladı? Eğer geçmişin neden-sonuç ilişkilerini unutursak, barışı korumak da zorlaşır.
Bir toplum hafızasını kaybettiğinde, kimliksizleşir ve yönsüzleşir. Kültürel miras, tarih, değerler ve gelenekler yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Ve de tarih tekerrür eder.
Unutmak Lüks Değil, Tehlike
Hafıza bir beceri olabilir, ancak onu koruma sorumluluğumuz var. Unutmak bireysel düzeyde bir zayıflık yaratabilir ama toplumsal düzeyde bir felakete yol açabilir.
Teknoloji, hafızamızı desteklemek için bir araç olmalı; onun yerine geçmemeli. Bugün geçmişimizi hatırlamak, geleceğimizi şekillendirmenin ilk adımı. Onun için unutmamak bir tercih değil, bir zorunluluk.
Eran’ın yıllardır savunduğu gibi, hafıza doğuştan gelen bir yetenek değil, geliştirilebilen bir beceri. Üstelik bunu öğrenmek düşündüğünüzden çok daha eğlenceli. Ben yerinizde olsam güzel hatıraları daha çok hatırlar, olumsuz anıları hafızanın geri planına iterdim, kendim öyle yapmaya çalışıyorum.
Unutmayın, hafızanızı güçlendirmek için bugün atacağınız küçük adımlar, gelecekte daha sağlıklı ve zinde bir zihinle yaşamanızı sağlayacaktır. Yoksa ileriki yaşlarda hafızası kaybolmuş ya da zayıflamış bir birey (ya da toplum) olarak köklerinden, geçmişinden kopmuş çok keyifsiz ve anlamsız bir yaşam süreceksiniz.