Amerika’da Başkan Donald Trump yönetimi, merkezinde başkanın ulusal güvenlik danışmanı Mike Waltz’un yer aldığı çok ciddi ikinci güvenlik skandalını yaşıyor. Waltz, Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak, Beyaz Saray’da dış politika ve ulusal güvenlik konularında Başkan’dan sonra ikinci adam, yani çok önemli bir görevde. Waltz’un iki hafta önce The Atlantic dergisinin genel yayın yönetmenini yanlışlıkla ABD’nin Yemen’e yapacağı saldırıları koordine için kurulan bir Signal sohbet grubuna alması aynı anda iki skandalı birden ortaya çıkarmıştı. Aralarında Başkan Yardımcısından Dışişleri Bakanına, Savunma Bakanından CIA Başkanına dek pek çok üst düzey Amerikan yetkilisinin olduğu bir sohbet grubuna bir gazeteci girmişti ve kimse farkında değildi. İkinci ve daha büyük skandal ise Amerikan yönetimi gizli işlerini internetten herkesin indirebileceği bir basit telefon uygulaması üzerinden görüyordu.
Başkan Trump bu skandalı görmezden gelmeyi tercih etse, normalde ulusal güvenlik konularında gizlilik ihlali konuları FBI soruşturması gerektirse bile bu soruşturmanın açılmaması ve Mike Waltz için “Hata yapmış, hatasını da kabul etti, gelecek sefere daha dikkatli olacak” anlamında cümleler kurulsa da skandal sönmedi. Aynı Mike Waltz’un yakın zamana kadar Wenmo hesabını da kamuya açık tuttuğu ve bütün kontak bilgilerinin burada görüldüğü ortaya çıktı. Şimdi yeni ortaya çıkan bilgi, aynı Waltz’un gizlilik gerektiren resmi işlerde bile eskiden kalma Gmail hesabını kullanmaya devam ettiği iddiası.
Haber, ünlü The Washington Post (WP) gazetesi tarafından ortaya çıkarıldı. Washington Post’un (WP) elde ettiği e-postalar ve üç yetkiliyle yapılan görüşmelere dayandırdığı haberine göre, Waltz dahil Ulusal Güvenlik Konseyi (NSC) üyeleri, hükümet işlerini Gmail hesapları üzerinden yürüttü.
İncelenen e-posta yazışmalarına göre, Waltz’un üst düzey yardımcılarından biri, başka kurumdaki meslektaşlarıyla “askeri pozisyonlar ve devam eden çatışmalarla ilgili silah sistemlerini içeren son derece teknik meseleler” için bu ticari e-posta hizmetini kullandı.
Söz konusu yazışmalardan elde edilen başlıklar, bu yetkilinin Gmail hesabını kullandığını, diğer kurumdaki meslektaşlarının ise devlet tarafından verilen hesapları kullandığını gösteriyor.
Yetkililer, Waltz’un Gmail hesabına, programı ve diğer çalışma belgeleri gibi da az hassas bilgiler gönderildiğini söyledi.
NSC Sözcüsü Brian Hughes, WP’ye yaptığı açıklamada, Waltz’ın, kişisel e-postasını tarif edildiği şekilde kullandığına dair bir kanıt görmediğini belirtti.
Hughes, Waltz’un “eski bağlantılarının” kendisine işle ilgili materyali e-postayla göndermesi durumunda, resmi yazışmaların arşivlenmesini gerektiren federal kayıt yasalarına uyumu sağlamak için hükümetin kendisine tahsis ettiği e-posta adresini “bilgi” kısmına eklediğinden emin olduğunu ifade etti.
Sözcü “Waltz gizli bilgileri açık bir hesaptan göndermedi ve göndermezdi” dedi.
Uzmanlar yabancı istihbarat servislerinin ulusal güvenlik danışmanı gibi üst düzey hükümet yetkililerinin iletişimlerine ve programlarına verdikleri yüksek değer göz önüne alındığında, gizlilik barındırmayan materyaller için bile kişisel e-posta kullanımının riskli olduğunu vurguluyor.
Electronic Frontier Foundation Siber Güvenlik Direktörü Eva Galperin “GPG (gizlilik koruması) kullanmadığınız sürece, e-posta uçtan uca şifrelenmez ve bir mesajın içeriği Google’ın e-posta sunucuları da dahil olmak üzere birçok noktada ele geçirilebilir ve okunabilir” ifadesini kullandı.
Gazetecinin savaş planlarının konuşulduğu gruba eklenmesi
The Atlantic dergisinin editörü Jeffrey Goldberg, önce ulusal güvenlik yetkililerinin bulunduğu Signal grubuna eklendiğini, daha sonra ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth’in grupta Yemen’e düzenlenecek saldırıların detaylarını paylaştığını açıklamıştı.
Goldberg “ABD ulusal güvenlik yetkilileri, Yemen’de yaklaşan askeri saldırılarla ilgili bir grup sohbetine beni de dahil ettiler. Önce bunun gerçek olduğunu düşünmedim. Bir süre sonra bombalar düşmeye başladı” ifadelerini kullanmıştı.
ABD yönetimi Goldberg’ün hiçbir savaş veya saldırı planını görmediğini savunarak medyayı aldatmacaları yaymakla eleştiriyor.
Hillary Clinton’un e-postaları
Geçmişte, ABD’nin Libya’da Bingazi’deki konsolosluğu basılır ve konsolos öldürülürken Dışişleri Bakanı olan Hilary Clinton’un bakanlıkla ilgili kimi yazışmalarını kişisel e posta adresi üzerinden yaptığı öne sürülmüştü.
Bu konu, 2016’daki başkanlık seçimi kampanyası öncesinde Donald Trump tarafından sürekli gündemde tutulmuş, Trump Clinton’u hapse atmaktan söz etmişti.
