Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan ‘yolsuzluk’ ve ‘terör’ operasyonlarıyla ilgili olarak “Ortaya çıkanlar ortaya çıkacakların habercisidir” yorumunu yaptı. Erdoğan İBB protestoları üzerinden CHP’yi ve Genel Başkan Özgür Özel’i sert sözlerle hedef alırken “CHP, demokratik zeminde siyaset yapan bir parti gibi değil, marjinal bir örgüt gibi hareket ediyor. Türkiye son üç haftada CHP’nin faşizan yüzünü gördü. CHP yönetimi de bağırarak üstünü kapatamayacağı büyük bir yolsuzluk olduğunun farkındadır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan “İstanbul’u sarmaşık misali saran bu şebekenin kollarının nerelere uzandığı daha net görülecektir. Biz de hukuki sürecin selameti açısından, Anayasa’nın bize verdiği görevleri yerine getirmekten çekinmeyeceğiz” diye konuştu.
“Siyasette düşman yoktur, rakip vardır”
Erdoğan’ın açıklamasından satır başları şöyle:
“Biz sabrettikçe onlar iftiranın ve hakaretin dozunu biraz daha artırdılar. Biz sorumlu davrandıkça onlar kışkırtıcı bir söyleme sarıldılar. Bizim edebimizi, vakarımızı, soğukkanlı tutumumuzu zayıflık işareti olarak algıladılar. Siyasette düşman yoktur, rakip vardır. Husumet değil rekabet vardır. Medeniyetin simgesidir.
“CHP marjinal bir örgüt gibi hareket ediyor”
CHP, demokratik zeminde siyaset yapan bir parti gibi değil, marjinal bir örgüt gibi hareket ediyor. Türkiye, son 3 haftada CHP’nin faşizan yüzünü gördü. Protesto bahanesiyle başlayan sokak eylemleri, CHP Genel Başkanı’nın şuursuz açıklamasıyla milletimizin huzurunu ve Türk ekonomisinin kazanımlarını hedef alan saldırıya evrilmiştir. Hedef gösterilen yerli ve milli işletmeler, ana muhalefetin kara gömleklilerine dönüşen marjinal sol örgütleri tarafından taciz ve tehdit edilmiştir. CHP Genel Başkanı sorumlu davranmak, yargının görevine yardımcı olmak yerine, yüzlerce milyar lirayı aşan yolsuzluk soruşturmasını engelleme yoluna gitmiştir. Yolsuzluğu ortaya çıkan MASAK gibi devlet kurumlarına iftira atarak bu kurumlarda çalışan kamu görevlilerini itham ederek, yargı mensuplarımıza parmak sallayarak İstanbul’a çöreklenen suç örgütlerinin hırsızlıklarını örtmeye çalışmıştır. Yaşananlar, hukukun üstünlüğünün artık egemen olduğunun en somut göstergesidir. Yaşananlar milletin malına, mülküne çöken yan kesicilerin adalete hesap vermesinden ibarettir. CHP yönetimi de bağırarak üstünü kapatamayacağı büyük bir yolsuzluk olduğunun farkındadır.
Şimdiye kadar kamuoyuna yansıyanların buzdağının görünen kısmı olduğunu onlar da iyi biliyor. İstanbul’un nasıl talan edildiğini, rüşvet çarkının nasıl işletildiğini, bundan kimlerin nemalandığını CHP yönetimi bal gibi biliyor!
“Ortaya çıkanlar ortaya çıkacakların habercisidir”
Korkunun, paniğin, ecele faydası yoktur. Görünen köy, kılavuz istemez. Ortaya çıkanlar, ortaya çıkacakların habercisidir. Adaletin tecellisine engel olamazsınız. Sahibinin kim olduğuna bakmadan beytülmal’e uzatılan o kirli elleri kırmak yargının boynunun borcudur. Büyükşehri ve bazı ilçe belediyeleri ile İstanbul’u sarmaşık misali saran bu şebekenin kollarının nerelere uzandığı daha net görülecektir. Biz de hukuki sürecin selameti açısından, Anayasa’nın bize verdiği görevleri yerine getirmekten çekinmeyeceğiz.
“Pisliklerini örtmek için…”
Sırf yolsuzluklarını savunmak için kendi ülkesini Batı’ya şikâyet edenler, pisliklerinin üstünü örtmek için ülke ekonomisini batırmakla tehdit edenler, tarih boyunca defalarca olduğu gibi hayal kırıklığına uğramıştır. Nitekim süklüm püklüm yardım istediklerini Batı’dan destek göremediklerini, kendileri de kabul etmek zorunda kaldı. Yolsuzluklarına Batı’daki dostlarını da ortak etme çabaları boşa düştü. Medet umdukları odaklar onları yüzüstü bıraktı. Başı her sıkıştığında Atatürk’ün kurduğu partiyiz diyen bir siyasi parti gidiyor, yıllardır savunduğu ne kadar argüman varsa, rüşveti aklamak için bizzat kendisi itibarsız hale gidiyor.
“Ellerinde güç geçtiklerinde ne yapacaklarını düşünün”
Son 3 haftada şahit olduklarımız, 1940’ların Halk Partisi neyse, 2025’in CHP’sinin de aynı olduğunu bize hatırlattı. CHP’nin kibirli siyasetinde bir değişiklik olmadığını gördük. Bunlar hiç değişmedi. Bunlar, milli iradenin egemenliğini içlerine sindiremedi. Çok partili demokrasiyi, serbest seçimleri asla kabullenemedi, sadece rol yaptılar. 3 haftadır uyguladıkları faşizme bakın, ellerinde biraz daha güç geçtiklerinde ne yapacaklarını düşünün. Dillerine doladıkları mahalle baskının ne olduğunu 19 Mart’tan beri kendileri gösterdi.
Muhalefetin çirkefleşmesi sizleri yanıltmasın. Muhalefetin saldırganlaşması sizleri öfkelendirmesin. Tehdit ve tahrik edici dille ortalığı velveleye verenler 23 yılda olduğu gibi avuçlarını yalayacaklardır. Milletimiz 80 yılda darbe ve cunta dönemleri hariç bunlara iktidar yüzü göstermedi, bunlara güvenmedi. Bunların yalanlarına, iki yüzlü tavırlarına kanmadı. CHP’nin ikiyüzlü siyaseti karşısında Anadolu irfanı galip geldi. Milletimiz bundan sonra da meydanı CHP faşizmine terk etmeyecektir.”