Global düzeyde tüm ulusal güvenlik yazarları, suriye sahasında türkiye ile İsrail’in karşı karşıya gelmesi ihtimaline dikkat çekerek bunun jeopolitik deprem düzeyinde sarsıcı olumsuz sonuçları olabileceğini söylüyorlardı.
İsrail yönetimi içinde Türkiye’ye karşı sert olunmasını isteyen hatta savaşın bile göze alınmasını savunan bir grup var. Bunlar yaptıkları toplantılarla, konuşmalarla, İsrail basınına sızdırılan haberlerle ülkelerini türkiye ile karşı karşıya getirmeye uğraşıyorlar.
İsrail toplumu içindeki aşırı dindar bir kesim İsrail ile Türkiye’yi karşı karşıya getirmeye uğraşan seküler çevrelerin en büyük destekçisi. bunlar yayınlarında diyaloglarında sürekli Erdoğan’ hedef yapıyorlar ve onun asıl amacının ‘eski Asur krallarının yaptığı gibi ilk önce Suriyeyi ele geçirdikten sona İsrail’e yürümek’ olduğunu söylüyorlar.
bu ortam varken ABD başkanı Trump’ın Türkiye ve Erdoğan’ı her övmeye giriştiğinde ‘’Türkiye sonunda istediğini aldı ve Suriye’yi ele geçirdi’ demesinin bu tür çevrelere etkisinin olumsuz olabileceğini ABD devleti içindeki birilerinin ona anlatması gerekiyor.
İsrail içinde bu tür hava varken böyle gruplar da var olduğundan Türkiye’nin Suriye içinde üsler kurma kararının İsrail içinde bazılarınca olumsuz propogandaya çevrilmesi ve bunun İsrail ile Türkiyeyi karşı karşıya getirmek isteyenlere bir malzeme sağlaması sürpriz olmamalı
***
nitekim Türkiye tarafından teyit edilmeyen sızdırılan haberlere göre İsrail Türkiye’nin kuracağı üslerin alanına yönelik saldırı düzenlediği söylentisi yayılırken Trump sürpriz yaparak Netanyahu’yu Washington’a çağırdı.
Trump ile Netanyahu arasındaki ana gündemi esas olarak önümüzdeki cumartesi başlayacak olan İran-ABD arası yüksek düzeyde görüşmelerin oluşturması bekleniyordu.
toplantı sonrasındaki basın toplantısı tam bitecekken Trump gelen bir soru üzerine Türkiye’yi ve Erdoğan’ı yeniden övdü ve ülkeleri arasındaki ilişkinin iyi olduğunu söyledi. Yanında oturmakta olan Netanyahu’ya Türkiye ile ilişkilerinde makul olunmasını söyledikten sonra İsrail ile Türkiye’nin arasının iyileşmesinden duyacağı mutluluğun da işaretini verdi.
Netanyahu’ya yönelik bu makul olun çağrısına neden gerek duyulduğu tabii bir çok spekülasyona neden oldu. Bazı uzmanlar “acaba Netanyahu Türkiye’ye yönelik olarak daha önce ne gibi ‘makul olmayan’ tavırlar almaya niyetliydi ki ki Trump onu bu konuda uyarmak ihtiyacını duymuş olabilir” diye düşünüyorlar.
Bu arada bütün bunlar olurken Türkiye tamamen soğukkanlılığını koruyor ve devlet yönetimi Türkiye’nin İsrail ile karşı karşıya gelmek istemediğini söylüyor.
Gazze nedeniyle İsrail’e en ağır eleştirileri getirenTürkiye’nin bütün yeni gelişmeler yaşanırken bu defa neden bu kadar soğukkanlı olabildiği tam anlaşılamıyor.
Buna bakanlar Trump’ının son toplantıda İsrail’e makul olun demesini ve iki ülke arası ilişki iyi olsun temennisi Türkiye’nin bu soğukkanlı duruşu ile birleştirerek, acaba iki ülke arasında arka kapı diplomasi mi yürütülüyor , yoksa iki ülke easında tarihi bir uzlaşma formulü mü aranıyor sorusunu soruyorlar.
