Geçen hafta Levent’in kalbini eşi Meryem’e (Özcan Deniz, Özgü Namal) nakletmişlerdi. Yeni bölümde sapasağlam uyanan Meryem Levent’in nerede olduğunu sorunca “Kalbinde!” şeklinde şiirsel bir yanıtla ekrana bağırdık ama Cüneyd (Mert Yazıcıoğlu) soğukkanlılıkla beynine pıhtı atınca kalbini Meryem’e naklettiklerini anlattı. Meryem’in paramparça olmasıyla bizim de boğamız düğümlendi. Meryem’in biyolojik, Levent’inse evlatlık kızı Mira’nın (Esma Yılmaz) mezar başındayken babasının artık annesinin bedeninde yaşadığını söylemesiyle sevgi dolu ama oldukça buruk bir aile tablosuna imza atıldı.
Mira babasını çok özlemiş… 😢
NOW yayınını kaçıranlar ve yeniden izlemek isteyenler için tüm bölümler Disney+’ta! #kızılgoncalar @Kizil_goncalar @DisneyPlusTR pic.twitter.com/3hud7QrhGj
— NOW (@nowtvturkiye) April 21, 2025
Cüneyd’in vedası
Levent geçen hafta Cüneyd’in kollarında fenalaşmış, son gördüğü yüz onunki olmuştu. Levent-Cüneyd diyaloglarına benzer bir sahneyle vedalaşmışlardı. Ancak Cüneyd bunun bir veda olduğunu sonradan anladığı için kendi vedasını Levent’in mezarı başında gerçekleştirdi. İkiliye yaraşır bir şekilde yine Levent-Cüneyd sohbeti izledik, konu âlimlerin kabir ziyareti hakkındaki ihtilaflarıydı. Çok duygulandığımız bu sahnede Levent elbette hayli ölü ve suskundu, ama gönülleri konuşuyordu! (Gerçi Levent’in gönlü mezarda değil Meryem’de ama anladınız siz…)
“Ben sana çok minnettarım Levent Hoca…” 😔
NOW yayınını kaçıranlar ve yeniden izlemek isteyenler için tüm bölümler Disney+’ta! #kızılgoncalar @Kizil_goncalar @DisneyPlusTR pic.twitter.com/IKXT8Fcjsl
— NOW (@nowtvturkiye) April 21, 2025
Mürşide diyeceksiniz!
Buralara kadar gelme nedenimiz olan mürşidelik meselesi, hapisteki cani şeyh Mahmut (Koray Kadirağa) tarafından unutulmuş değildi. Fanileri, dergâhı kapatmazlarsa yangın çıkarmakla tehdit etti. Cüneyd ise hem müritleri dergâha sahip çıkmaya teşvik etmek hem de kadın bir mürşit fikrine alıştırmak için Müyesser’le (Asiye Dinçsoy) anlaştı. Sözde feshedilen dergâhta Müyesser tek başına, gece gündüz namaz kılınca kadınlara direnme cesareti verdi, onlar da beylerine. Cüneyd böylelikle Meryem’in mürşitliğe giden yolunu yapmış oldu ve erkekler, kadınların sözüne itimat etme fikrine alıştılar. Mürşit Meryem’in ilk kararıysa hem Levent’in anısını yaşatmak hem Allah rızası için, Fanilerin her damında bir evlatlık çocuk olması oldu.
“Mürşidiniz isem, bundan böyle faniyim diyen herkesin, her ailenin evinde bir yetim evlatlık olacak.”
Meryem👏🏻#KızılGoncalar yeni bölümüyle @nowtvturkiye’de devam ediyor.
NOW yayınını kaçıranlar ve yeniden izlemek isteyenler için tüm bölümler Disney+’ta! @DisneyPlusTR pic.twitter.com/yX8yFczbXS— Kızıl Goncalar (@Kizil_goncalar) April 21, 2025
Dizi yansıması
🔴 Mahmut’un dergâhı yakma tehdidi, içeride namaz kılanlar olduğunu bilmesine rağmen sürmüştü. İnsanlık ve vicdan kısmını zaten geçmiş olan Mahmut, namaz kılana kimsenin dokunmaması gerektiği kaidesini de çiğnemiş oldu. Kapalı mekânda birilerini kafir oldukları gerekçesiyle diri diri yakmak elbette Madımak’ı hatırlatıyor. Orada Alevileri yakanlar ile dizide kendi cenahından (yani Sünni olsalar bile) insanları yakmaya kalkanların zihniyeti aynı: Kendi yolundan gitmeyeni İslam’dan dışlama cüretini kul haliyle gösterebilen hem bağnaz hem cani Mahmutlar. Dizi bilinçli bir gönderme mi yapmış dersiniz?
🔴 Mahmut’un sonu, şeyhinin zıvanadan çıktığını nihayet idrak eden bir müridinin elinden oldu. Fanileri ‘cehennem odunu’ olarak tanımlayan Mahmut kendini kapalı arabanın içinde yakılan bir odun olarak buldu.
🔴 Açıkçası Mahmut’u tek bölümlük bir kötü sanıyorduk ama verdiği rahatsızlık neredeyse finale kadar sürdü. Dizi bir noktadan sonra siyah yani tamamen kötü karakterler olmadan yapamaz mı oldu nedir? Vahid’le başlayan bu çizgi Aziz’le devam edip Mahmut’la nihayete erdi. Seyir zevkiyse (oyunculardan bağımsız, karakterler özelinde) gittikçe azaldı. Aziz hikâyeye farklı bir olay örgüsü kattıysa da Mahmut bir Vahid taklidi olmaktan öteye gidemedi.
🔴 Müyesser’in Cüneyd’e Meryem’in mürşitliği konusunda yardım etmesini garipsemiş olabilirsiniz. Geçen hafta Lokman’ın (Emin Gürsoy) yaptığı konuşma ve bu hafta Meryem’in acısı Müyesser’i etkilemiş olacak ki bölümün başında onu, Meryem’in mürşitliğini çoktan kabul etmiş halde bulduk.
🔴 Cüneyd’in Fanileri ikna için özellikle Müyesser’i seçmesi elbette kadın oluşundandı ama Müyesser öyle bir kadın ki Hanımanne sıfatından ötürü erkekler de ona hürmet ediyor. Müyesser’in kadınlara, oradan da tüm müritlere cesaret vermesindeki ara ama önemli halka ise Feyza’ydı (Zehra Kelleci). Dizinin en iyi karakter gelişimlerinden birini sergileyen Feyza, Müyesser’in ilk destekçisi olarak onunla, diğerleri katılana dek durmadan namaz kılan ilk kişi oldu.
🔴 Cüneyd’in bu yöntemi, yani Meryem’in yolunu, müritlerin birbirlerinden feyz almasını sağlayarak açmasının bir önemi de şu bize kalırsa: Bu sayede Meryem’e mürşitliği bir erkek olarak lütfetmiş olmadı. Cüneyd hem bizzat Meryem’in hem Fanilerin kabul edip etmeyeceğini görmek için Meryem’in mürşitliğini bir teste sokmuş oldu ve sonuç başarılı oldu.
🔴 Meryem’in mürşitliğe hazır hissetmesiyse esas olarak Levent’le vedalaşabilmesi sayesindeydi. Geçen hafta vedalaşamamışlardı malum, Levent ona tek taraflı, gizlice veda etmişti. Bu bölümde Meryem, meşhur rüyalarından birinde Levent’le konuştu ve hiç değilse rüyalarda vedalaşabildiler.
🔴 Peki ya Levent’in kardeşi Hande ve kankası Seçkin nerede? Mezara gelmediler, cenaze sahnesiyse çekilmedi. Gelip adamcağızı uğurladıklarını başka bir karakterin ağzından bize iletseydiniz bari…
🔴 Peki ya Mahmut’un maşası Selim’e (Erol Afşin) ne oldu? Anne figürünün canını tehlikeye atan ve bu nedenle baba/abi figürünün ölümüne neden olan Selim’i ve ardından Mahmut’u öldürmek, Cüneyd’in önceliğiydi. Zeynep yalvar yakar zapt etti de Cüneyd Selim’i polislere teslim etti, elbette Selim oradan ruh ve sinir hastalıkları hastanesine yatırıldı.
Hoş detaylar
🔴 Selim’i hastanede görmeye giden Cüneyd hiç hazır olmadığı bir yerden, Levent özleminden yakalandı zira o katta Levent’in bir zamanlar çalıştığı odası bulunuyordu. Burası Levent ve Cüneyd’in tanıştığı, Alkanlılar ile Fanilerin (Zeynep ve Mira’dan bağımsız bir eksenden) kesişimine vesile olan yerdi. Bu vesileyle ikilinin tanıştığı sahneleri yeniden izleyerek yâd ettik.
🔴 Diğer paralellik, bölüm başında Cüneyd Selim’i surlardan sallandırırken Zeynep tarafından hatırlatıldı. Cüneyd Levent’le yeni tanıştığı sıralarda (ilk bölümde) birini surlardan sallandırıyor, Levent de onu katil olmasın diye engellemeye çalışıyordu.
🔴 Sırada sembolik bir sahne var: Zeynep ve Mira’nın reşit olup buruk bir sevinçle kutladığı doğum günlerindeki pastalardan biri siyah diğeri beyazdı. Siyah olanı Meryem’in ak kuzum diye sevdiği Mira’nın, beyaz olanıysa kara kuzum diye sevdiği Zeynep’in yemesi, yani çaprazlık bize kalırsa kızların birbirini tamamladığı mesajını taşıyordu. (Levent’in bu önemli günde hayatta olmaması büyük boşluk yarattı, ama hocamız meğer önceden hazırladığı bir videoyla yaş günlerini kutlamış.)
🔴 Kalp nakli ve haliyle Levent’in ölüm haberini Meryem’e veren kişinin kızları değil de damadı Cüneyd olması manidardı. İkilinin anne-oğul bağına bir tuğla daha eklenmiş oldu.
🔴 Bu nakil meselesiyle ilk bölümün açılış sözü olan Âl-i İmrân suresinden bir ayet aklımıza düştü: “Hani siz düşman idiniz, O, kalplerinizi birleştirmişti.” Meryem’le zıt, kimi zaman düşman mahallelerden Levent’in kalbini vereceği, yani kalplerinin birleşeceği baştan belli miydi dersiniz?
🔴 Bu bölümün Kafka’dan gelen açılış sözü “Yollar yürümekle yapılır” ise Cüneyd’in, Meryem’in mürşitliğe giden yollarda yürümesini sağlamasına, hatta tüm dizinin buna giden yollara döşenen taşlardan oluşmasına atıf.
46. bölüm (final bölümü) fragmanı
“Benimle evlenir misin?” ❤️#KızılGoncalar final bölümüyle Pazartesi 20.00’de NOW’da. Tüm bölümleriyle Disney+’ta. @DisneyPlusTR @nowtvturkiye pic.twitter.com/ft6i3yjEtP
— Kızıl Goncalar (@Kizil_goncalar) April 21, 2025
Künye
Yayın mecrası: NOW TV
Yapım: Gold Film
Yapımcı: Faruk Turgut
Yönetmen: Ömür Atay, Özgür Sevimli
Senaryo: Şükrü Necati Şahin, Melih Özyılmaz, Deniz Gürlek, Gamze Arslan
Müzik: Ender Gündüzlü, Metin Arıgül, Can Sanıbelli
Oyuncular: Özgü Namal, Özcan Deniz, Mert Yazıcıoğlu, Erkan Avcı, Mert Turak, Selen Öztürk, Şerif Erol, Duygu Sarışın, Asiye Dinçsoy, Sitare Akbaş, Tuğrul Tülek, Yakup Turğut, Mina Demirtaş, Esma Yılmaz, Zehra Kelleci, Erol Afşin, Oğulcan İnan, Emin Gürsoy.