Türkiye, Amerikan başkanı Donald Trump tarafından Trump’ın ilk döneminde Rusya’ya karşı yaptırımlar çerçevesinde kurucularından biri olduğu F-35 savaş uçağı programından dışlanınca, Hava Kuvvetleri’nde meydana gelebilecek bir eksikliği giderme arayışına girdi. Bu amaçla alınmak istenen savaş uçaklarından biri de Avrupa’da Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya gibi ülkelerin ortak üretimi olan Eurofighter savaş uçaklarıydı. Bu uçaklara Almanya satış izni vermekte tereddütlü davrandı, hatta son olarak Alman hükümetinin CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını gerekçe göstererek satışı ertelediği haberleri geldi. Bu haberlere Ekrem İmamoğlu tepki gösterdi, cezaevinden Almanya hükümetine bir mektup yazarak uçakların satışının engellenmemesini istedi. Benzer şekilde CHP’nin de gerek Sosyalist Enternasyonel bağlantılarını kullanarak ve gerekse doğrudan Alman hükümetine başvurarak bu savaş uçaklarının Türkiye’ye satışı için devreye girdiği haberleri var.
Ekrem İmamoğlu dün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Almanya hükümetine seslenerek “Türkiye Erdoğan’dan ibaret değildir, Türkiye Erdoğan’dan büyüktür. Hükümetler gelip geçicidir. Türkiye’nin ulusal çıkarları Erdoğan’dan da İmamoğlu’ndan da daha değerlidir. Bu kararınızı geri almanızı istirham ediyorum” dedi.
İmamoğlu yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“Basından öğrendiğim kadarıyla, Silivri’ye hapsedilmemiz üzerine, Alman Hükümeti hava kuvvetlerimizin büyük ihtiyacı olan ve uzun zamandır beklediğimiz Eurofighter savaş uçağının Türkiye’ye satışını veto etmiş.
Almanya’da görevi devralmaya hazırlanan yeni hükümete seslenmek istiyorum:
Türkiye Erdoğan’dan ibaret değildir, Türkiye Erdoğan’dan büyüktür. Hükümetler gelip geçicidir. Türkiye’nin ulusal çıkarları Erdoğan’dan da İmamoğlu’ndan da daha değerlidir. Bu kararınızı geri almanızı istirham ediyorum.
Erdoğan iktidarının sonu göründü. Türkiye’nin yeni iktidarı, Avrupa Birliğiyle ve Almanya dahil bütün müttefiklerimizle, karşılıklı menfaatlerimiz, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına dayalı demokrasi ilkeleri çerçevesinde çalışacaktır. Bizim iktidarımızda Türkiye’nin AB’ye tam üye olacağına dair en ufak bir şüphemiz yoktur.”
Yeni hükümet daha sıcak bakıyor
Hıristiyan Birlik (CDU/CSU) ile SPD tarafından kurulacak yeni hükümetin, ihracat izinlerini daha hızlı ve koordineli şekilde değerlendirme hedefi olduğu belirtilirken Handelsblatt’ın haberine göre Hıristiyan Birlik partileri, SPD’ye kıyasla Eurofighter satışına daha sıcak bakıyor. Hıristiyan Birlik grubu, satış kararında konsorsiyumdaki diğer ülkelerin çıkarlarının da gözetilmesi gerektiğini savunuyor.
Konuya ilişkin Cumhuriyet gazetesine konuşan CHP’nin Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu ise güçlü bir milli savunma sanayinin milli güvenlik açısından vazgeçilmez temel unsur olduğunu belirterek konunun ‘siyaset dışı’ tutulması gerektiğini söyledi. Bağcıoğlu, “Onlarca yılın ürünü olan başarılı projeler siyasi görüş farkı olmaksızın her Türk vatandaşının ortak gururudur. Elde edilen başarıların yanı sıra yönetim zafiyetinden oluşan eksiklikler için gerekli tedbirlerin alınması da önemli bir zorunluluktur. Değişik strateji, politika ve yönetimsel hatalar nedeni ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterine son 20 yılda sadece 30 F16 uçağının katılabilmesi bu çerçevede irdelenmelidir” dedi.
‘F-35 tedariğinin akamete uğraması’ ve ‘Kaan MMU uçak projesinin olması gerekenden daha geç başlamasının’ bu zafiyetlerin bir sonucu olduğunu vurgulayan Bağcıoğlu, “Son dönemde Eurofighter tedarikine Almanya’nın karşı çıktığı, nihai kararın yeni hükümet tarafından verileceği iddiaları mevcuttur. Eurofighter tedariğine ilişkin, başta CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve özellikle AB ile yakın temasta olan parlamenterler tarafından son ana kadar sürecin hızlandırılarak tamamlanmasına yönelik girişim ve çabalarımız devam etmektedir. Milli hak ve menfaatlerimize yönelik her konuda olduğu gibi savunma sanayi konusunda da her türlü desteğe devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
