Amerika Birleşik Devletleri ile İran, İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakereler yürütüyorlar. Dün ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun açıklamasına bakılacak olursa Amerikan tarafı İran’a 2015’te Başkan Obama döneminde yapılan anlaşmadaki şartları yeniden söylüyor. Şart basitçe şu: İran’ın uranyum zenginleştirme programından vazgeçmesi, nükleer santralı ve tıbbi ihtiyaçları için gereken uranyum dahil nükleer materyali Rusya’dan temin etmesi.
Oysa 2015 yılında Başkan Barack Obama döneminde İran ile ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri ile BM güvenlik konseyi üyesi ülkeler arasında yapılan nükleer anlaşma tam da buydu. İran o dönem uranyum zenginleştirme programından vazgeçmiş, elindeki zenginleştirilmiş uranyum stoklarının Rusya’ya yollamış, ülkesindeki nükleer programı BM’nin denetimine açmıştı. Karşılığında ambargoların tedricen kaldırılmasını bekliyordu.
Ancak Donald Trump 2016’da seçimi kazanıp ABD’ye başkan olunca yaptığı ilk işlerden biri “Kötü bir anlaşma” diyerek bu nükleer anlaşmayı bozmak olmuştu. Amerika anlaşmayı bozunca İran da cevap olarak uranyum zenginleştirme programına yeniden başlamış ve aradan geçen sürede elinde neredeyse nükleer silah kalitesinde yeterli uranyum elde eder hale gelmişti.
Şimdi Amerika bir kez daha İran ile müzakere masasında. Dün Amerikan Dışişleri Bakanı Marco Rubio İran ile nükleer müzakerelere ilişkin The Free Press’e konuştu.
İran’ın uranyum zenginleştirmeden vazgeçmeyi kabul etmesi halinde sivil nükleer programa sahip olabileceğini kaydeden Rubio “Eğer İran sivil bir nükleer program istiyorsa, bunu zenginleştirilmiş materyali ithal ederek birçok ülkenin yaptığı gibi gerçekleştirebilir” dedi.
Rubio İran’ın uranyum zenginleştirmekte ısrar etmesi durumunda, nükleer silah programı olmayan ancak zenginleştirme faaliyetinde bulunan dünyadaki tek ülke olacağını vurgulayarak bunun “sorunlu” bir durum olduğunu dile getirdi.
Eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde imzalanan 2015 nükleer anlaşmasını da eleştiren Rubio bu anlaşmanın İran’a “kalıcı tavizler” sunarken karşılığında yalnızca “geçici taahhütler” alındığını iddia etti.
Rubio Başkan Donald Trump yönetiminin savaş istemediğini belirterek “Başkan, savaş başlatma vaadiyle kampanya yürütmedi. Askeri güce başvurmak yerine müzakereler yoluyla çözüm tercih edilir” ifadelerini kullandı.
ABD’nin bölgeye olası bir askeri müdahalenin daha geniş çaplı bir çatışmayı tetikleyebileceği uyarısında bulunan Rubio diplomasinin öncelikli yol olduğunu yineledi.
“Barış şansı varsa, bu fırsatı sonuna kadar kullanacağız” diyen Rubio henüz İran’la herhangi bir anlaşmaya varılmasından çok uzakta olunduğu yorumunu yaptı.
Rubio “Barış genellikle zordur ama biz, herkes için kabul edilebilir barışçıl bir sonuca ulaşmakta kararlıyız” şeklinde konuştu.
ABD’nin bu talebine İran’ın ne cevap verdiği ve karşılığında neler istediği bilinmiyor.