UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan, “Gladyatörler kenti” olarak bilinmesinin yanı sıra dünyanın en büyük mermer kentleri arasında gösterilen Stratonikeia’da 1977’de başlayan kazı çalışmaları yıl boyunca devam ediyor.
Helenistik, Roma ve Bizans’ın yanı sıra Menteşe Beyliği, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemleri için de önem taşıyan antik kentte yeni eserler gün yüzüne çıkarılıyor, buradaki tarihi yapılar restore ediliyor.
Stratonikeia ve Lagina Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt AA muhabirine Karya bölgesinin en önemli kentlerinden biri olan tarihi alanda antik dönemlerden bugüne gelen farklı yapılarda arkeolojik kazı, restorasyon ve çizim çalışması yürüttüklerini söyledi.
Çalışmaların geçen yıldan itibaren Geleceğe Miras Projesi kapsamında yürütüldüğünü belirten Söğüt “Bu projelerden biri de Agora’da (etrafında kamu binalarının bulunduğu şehirle ilgili politik, dini, ticari her türlü faaliyetin gerçekleştiği yapı) yürüttüğümüz kazılar. Agorada Geç Antik Çağ Dönemini kazıyoruz. Bu alanda yürüttüğümüz kazılar sırasında daha önce Nekropol’den (kentin mezarlığı) alınıp buraya getirilmiş ve iki bin yıl öncesine ait girlandlı (meyve, çiçek ve yapraklardan oluşan çelenk) bir lahit bulduk” dedi.
Söğüt lahdin antik kentin lahit koleksiyonu içeresinde en güzel örneği oluşturduğuna dikkati çekerek, antik dönemde kentte lahitlerin üretildiğini hatta başka yerlere gittiğine dair bilgiler olduğunu vurguladı.
Lahdin köşelerinde koç başları, orta bölmelerinde eroslar, (antik dönemde aşk tanrısı, çocuk şeklinde betimleniyor) ve boğa başları bulunduğuna değinen Söğüt, “Bu lahit girland betimlemeli örnekler içinde hem figür çeşitliliği hem de tarihini daha net belirleyebildiğimiz en iyi örneklerden birisini oluşturuyor. Özellikle biz Stratonikeia’da yaptığımız çalışmalarda buranın en güzel lahit teknesine sahip olmuş durumdayız” diye konuştu.
“Her kazma bizim için yeni umut, yeni eser olabilir”
Söğüt lahdin etrafında bulunan figürlerin hala çok canlı olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
“Yaklaşık iki bin yıl öncesinin zenginliğini, ihtişamını, gösterişliliğinin hepsini burada görmek mümkün. Bitkiler, özellikle girlandlar çok güzel ve böyle dolu dolu canlı işlenmiş. Köşelerinde koç başları, etrafından kozalak, asma ve zeytin yaprakları, üzüm, nar ve haşhaş gibi meyveler betimlenmiş durumda. Köşelerinde bulunan koç başlarına baktığınızda bile o dönemin zenginliğini ve ihtişamını anlamanız mümkün. Dar kenarlar ve orta kısımlarında bulunan boğa başları, tüm figürleri tamamlayan detaylardan bazıları. Bölgede kazı çalışması devam ediyor. Her kazma bizim için yeni umut, yeni eser ve güzel sonuçlar olabilir.”
Söğüt gün yüzüne çıkarılan lahdin antik kentte, diğer benzer lahitlerin bulunduğu alanda sergileneceğini ve kente gelen ziyaretçilerin görebileceğini ifade etti.
Kentte yapılan kazı çalışmalarında her yıl önemli verilere ulaştıklarını anlatan Söğüt Stratonikeia’nın yaşayan bir arkeoloji kenti olduğunu sözlerine ekledi.