19 Mart darbesinin ilk bilançosu: Erdoğan’a kaç puana patladı?
01 Mayıs 2025

Her ay en büyük merakla beklediğim anket dün geldi.

Aynı dakikalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan İtalya dönüşü A 330 gazetecilerine şöylediği şu söz de cep telefonuma düştü:

“Bakalım Cumhurbaşkanlığı yolunda daha kaç CHP’li telef olacak.”

Çok yukardan bakan ve küçümseyici bir ifade.

Ama madem “Telef olma” sorusu soruldu, o cümleyi takip edelim:

“19 Mart darbesi Ekrem İmamoğlu’nu telef etti mi?”

Aynı saatlerde önüme gelen ankete bakarsanız durum pek öyle görünmüyor.

19 Mart darbesi bazı çevreleri “Telef” ediyor ama onlar arasında İmamoğlu yok.

19 Mart Türkiye’de bazı şeyleri köklü biçimde değiştiriyor

Türkiye’de en yakından izlediğim araştırma şirketlerinden biri Panorama.

Her ay Panorama’nın sonuçlarını merakla bekliyor, satır satır okuyor, yorumlamaya çalışıyorum.

19 Mart Yargı Darbesi sonunda seçmen sosyolojik olarak nereye doğru gidiyor?

Panorama’nın bu ayki anket sonuçları işte bu açılardan bana göre çok önemli sonuçlar ve eğilimlerde değişmeler ortaya koyuyor.

19 Mart CHP’yi mi ‘Telef’ ediyor, yoksa AKP’yi mi?

Mesela bu anket CHP’nin Yozgat mitingindeki kalabalığı ve özellikle 4 kilometrelik traktör konvoyunu çok güzel açıklıyor.

Ama en önemli sonucu şu

19 Mart darbesi AKP’ye, özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilme planlarında pahalıya patlamış gibi görünüyor.

Bu ayki anketin sonuçlarını çok geniş vermeyi çok isterdim.

Abonelere tavsiyem bu ayki sonuçları çok iyi okuyun

Ancak araştırma abonelerine özel gönderildiği için ayrıntılı sonuçlarını yazamıyorum.

Söyleyeceğim tek şey, bu araştırmaya abone olanların bu ayki sonuçları dikkatle okumaları.

Ama asıl iyi okuması gerekenler AKP yöneticileri ve Yargı mensupları.

Türkiye’nin geleceği ile ilgili çok ilginç trendleri gösteriyor çünkü.

Yazabileceğim genel sonuçlar şöyle…

19 Mart darbesi ‘Kimi Başkan görmek isterdiniz’ sıralamasını değiştirmiş

“Kimi Cumhurbaşkanı adayı olarak görmek istersiniz” sorusuna verilen cevap, Şubat’tan bugüne tamamen değişmiş.

Şubat ayında sıralama şöyleymiş:

(*) Mansur Yavaş

(*) Tayyip Erdoğan

(*) Ekrem İmamoğlu.

(*) Hakan Fidan

Yeni sıralama şöyle olmuş

Nisan anketinde sıralama şöyle değişmiş ve şöyle olmuş: 

(*) Ekrem İmamoğlu

(*) Tayyip Erdoğan

(*) Mansur Yavaş

(*) Hakan Fidan.

Kim telef oluyor 1: Silivri’ye gitmek İmamoğlu’na 8 puan eklemiş

Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı olarak görmek isteyenlerin oranı yüzde 15’den yüzde 24’e yükselmiş.

Ama ilginç olanı şu:

Aynı dönemde Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı olarak görmek isteyenler de yüzde 17’den yüzde 19’a çıkmış.

Yani 19 Mart darbesi Ekrem İmamoğlu’na 8 puandan çok  getirirken, Erdoğan’a da 2 puan getirmiş.

Demek ki 19 Mart darbesi, kutuplaşmayı arttırırken, hem İmamoğlu’na hem Erdoğan’a kazandırmış.

Kim telef oluyor 2: CHP’nin oyu Şubat ayından bu yana 6 puan artmış ama…

Bu eğilimi kuvvetlendiren ikinci bir sonuç daha var.

Şubat ayı anketinde AKP ve CHP oyları yüzde 24 düzeyinde başa başmış.

Şubat’tan Nisan’a geçen sürede CHP oyları 6 puan artarak yüzde 30’un üzerine çıkmış.

Yine ilginç olanı şu:

Aynı dönemde AKP oyları da 3 puan artarak yüzde 27 düzeyine gelmiş.

Kim telef oluyor 3: Kutuplaşma hem CHP’ye hem AKP’ye yarıyor

Burada da trend aynı.

19 Mart depremi en çok İmamoğlu ve CHP’ye yaramış.

Ama AKP’nin durumunu da konsolide etmiş.

Anlayacağınız şu aşamada kutuplaşma CHP ve AKP’ye yarıyor…

Ancak araştırmanın öteki konularına girdiğiniz taktirde işlerin AKP’nin pek de lehine gitmediğini gösteriyor.

Araştırmada iki sonuç da bunu açıkça gösteriyor:

Kim telef oluyor 4: AKP’ye kötü haber, gençlerde fark 1’e 3’e çıktı

(*) 2023’de oy kullanmayan ve 2028’de kullanacak olan gençler arasında CHP’nin oyu 1’e 3 farkı açmış durumda.

Yani bu yaş grubundaki yeni seçmenin yüzde 20’si AKP derken yüzde 60’ı CHP diyor.

Kim telef oluyor 5: CHP düşük gelirlilerden oy almaya başladı

Ama en en çarpıcı sonuç “Düşük eğitim seviyesindeki seçmenden” gelen değişim sinyali.

Panaroma Araştırma şirketi Genel Müdürü Osman Sert bu eğilimi şöyle açıklıyor:

“Ak Parti ve CHP arasındadaki oylar, döneme ve siyasal gelişmelere göre yükselip alçalabiliyor. Ama bunun dışında her iki partinin oy tabanında da yapısal değişimler görülmeye başlandı. 

Eskiden eğitim seviyesi yükselirken CHP’nin oyu artar gelir seviyesi düştükçe AK Parti’nin oyu artardı.  Son dönemde bu ezber ciddi anlamda bozulmuş durumda.”

Kim telef oluyor 6: Düşük gelir grubunda CHP artık AKP’den fazla oy almaya başladı

“Artık CHP düşük gelirlilerden en az AK Parti kadar hatta ondan daha fazla oy alıyor. 

Ak Parti ise her geçen gün daha yüksek gelirlilere doğru kayan bir oy tabanına sahip.”

Benim yorumum:

Yani artık AKP “Gariban Zenci Türklerin” partisi olmaktan çıkıp, ayrıcalıklı ve zengin “Ak Türklerin ” partisi oluyor.

Kim telef oluyor 7: CHP düşük eğitimlilerden oy almaya başladı

Osman Sert devam ediyor:

“Eğitim seviyesine göre bakınca, CHP artık bütün eğitim seviyelerinden göreceli olarak daha dengeli oy alabiliyor.”

Bu gelişmeyi bir cümle ile özetlersek:

“Bu trendler aylık oy değişimlerinden daha önemli bir toplumsal siyasal tutum değişikliğini işaret ediyor.”

Kim telef oluyor 8: 19 Mart’ın en büyük kaybedeni yargı kurumu

Gerek bu anket gerek bu ay okuduğum başka anketler şunu gösteriyor:

19 Mart darbesinin en büyük kaybedeni yargı olmuş.

Çeşitli anketlerden derlediğim  son bir aylık gelişme şunları gösteriyor:

(*) 19 Mart darbesinin “Hukuki bir karar” olduğuna inananlar bir ayda biraz artmış.

Ama “Siyasi bir karar olduğuna” inananların oranı da artmış ve yüzde 55’e dayanmış.

(*) Bu tutuklamaların Türkiye’ye ve ekonomiye zararı olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 60’lara gelmiş.

Kim telef oluyor 9: İmamoğlu için ‘Yolsuzluk yapmıştır’ diyenlerin oranı ‘Yapmamıştır’ diyenlerden az

(*) Son bir ayda, bu olayda bazı yolsuzlukların olduğuna inananların sayısında biraz artış olmuş.

(*) Ama “İmamoğlu bunları yapmamıştır” diyenlerin oranı “yapmıştır” diyenlerden yüksek.

Kim telef oluyor 10: ‘Tutuklama yanlış’ diyenler ‘Doğru’ diyenlerin iki katı

(*) Tutuklama kararı yanlıştır diyenler, doğrudur diyenlerin iki katı.

Bu olayın bir siyasi darbe olarak yapılmasının en kötü etkisi şu olmuş:

Türkiye’de artık “Yolsuzluk” konusu bir ahlak meselesi olmaktan çıkıp siyasi mesele haline geliyor.

Kim telef oluyor 11: Erdoğan’ın yargı darbesini savunması etkili olmuyor

Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Turp” girişim belagatı, dünkü gibi ağır suçlamalarının seçmen üzerinde hiçbir etkisi olmuyor.

Türk halkı bunun bir siyasi darbe olduğuna olan inancı pekişmiş.

Yargı konusuna gelince.

İşte asıl felaket orada.

Kim telef oluyor 12: Anayasa Mahkemesi dışında yargının halk gözündeki imajı tam felaket

Öteki anketlerde de olduğu gibi, Yargı ile ilgili sorulan bütün sorulara verilen cevaplar şunu gösteriyor:

“Yargıya güven” yerlerde sürünüyor.

Halkın gözünde bir tek Anayasa Mahkemesi’nin itibarı iyi.

Diyebilirim ki 19 Mart gözaltıları ve tutuklamaları ile savcı ve hakimler Türk adaletine tamiri çok güç bir darbe vurmuşlar.

Anket bunu açıkça gösteriyor.

Yargı mensuplarının çok iyi okuması gereken bir anket

Bence Yargı mensupları bu araştırmayı iyi okumalı.

Çünkü bu gidiş artık Türkiye’nin “Seçilmişler eliyle yönetimi” sisteminden; “Atanmış hakim ve savcılar tarafından yönetilme rejimine” doğru gidiyor.

Bütün bunları kendi gözümden değerlendirirsem şöyle bir sonuç ortaya çıkıyor.

Sonuç 1: Bu tablo merkezde iki partili sisteme götürüyor

(*) BİR Bu trend Türkiye’yi iki partili bir sisteme doğru götürüyor.

Bu iki parti CHP ve AKP, gerçek anlamda merkez partileri haline gelebilir, demokrasi ve adalet konusunda asgari bazı ilkelerde birleşebilirlerse ülkemiz huzura kavuşur.

Sonuç 2: Bu siyasi krizden tek çıkış yolu parlamenter sisteme dönüş

(*) İKİ Bu eğilim başkanlık sisteminin Türkiye’yi tek kişilik kötü bir yönetime götürdüğünü açıkça gösteriyor. “Ekonomi kötüye gidiyor” diyenlerin oranın yüzde 71’e ulaşması bunun en somut göstergesi. 

O nedenle çıkış yolu CHP Genel Bakanı Özgür Özel’in ilk defa telaffuz ettiği parlamenter sisteme dönüş için iki partinin anlayış birliğidir.

Sonuç 3: AKP en kısa zamanda bu “19 Mart darbesi” karesinden çıkmalı

(*)ÜÇ seçmen 19 Mart darbesinin faturasını Erdoğan ve AKP’ye değil direk olarak hakim ve savcılara kesiyor.

(*) DÖRT: Bu tablo, AKP’ye en kısa sürede 19 Mart darbesi fotoğrafından çıkması gerektiğini anlatıyor.

Çünkü Erdoğan ve AKP’nin o karede görünmesi CHP’ye çok daha fazla yarıyor.

Hiç bir sivil yönetim böyle bir “Yargı darbesi fotoğrafında” bulunmayı uzun süre taşıyamaz.

Sonuç 4: Bu fotoğraftan en kestirme çıkış yolu tutuksuz yargılama olur

(*) BEŞ: Bu “Aile fotoğrafından” çıkmanın en kısa yolu da İmamoğlu ve arkadaşlarına tutuksuz yargılanma yolunu açmaktır.

Yoksa bugünden 2028’e geçecek süre hep İmamoğlu ve CHP’nin lehine çalışacaktır.

Ayrıntılarına girme izni alabilseydim çok daha derin yorumlar yapabilirdim.

Ama bu genel trendler bile yeterince gösteriyor tabloyu.

ÇOK OKUNANLAR