At Pazarı’nın gençleri, artık cevabı siz verin bu densizliğe
02 Mayıs 2025

Biraz önce bir gazeteci arkadaşım aradı ve direk söze girdi:

“Diyanet İşleri Başkanlığının Cuma hutbesini gördün mü?”

Görmemiştim.

Adında Cumhurbaşkanlığı olan bir makamın hutbesi

Bana bir kaç cümlesini okudu ilk tepkim şu oldu:

“Olmaz böyle bir şey, olamaz” dedim.

Biraz sonra haberler gelmeye başladı.

Evet resmen öyleymiş…

Ama önce şunun altını özenle çizeyim. 

Bu hutbeyi yayınlayan yerin adı aynen şöyle:

“Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü…”

Yani adında “Cumhurbaşkanlığı” var.

Bizim vergilerimize bizim çocuklarımıza hakaret

Hepimizin vergileriyle orada oturan, vergilerle verdiğimiz paranın yüzde 98’ini “Personeline verdiğini” itiraf eden Diyanet İşleri Başkanlığı aynen şu sözleri söylemiş:

(*) “Aralarında dinen evlenme engeli olmayan bir erkek ve bir kadının baş başa kalması ya da ev arkadaşlığı adı altında bir arada bulunması haramdır.”

(*) “Dostluk ve dertleşme gibi düşüncelerle başlayan kadın erkek arkadaşlıkları kişileri, zina batağına çekmektedir…”

Meğer flört, arkadaşlık, gönül ilişkisi zinayı meşrulaştırmakmış

(*) “Flört, dost hayatı, arkadaşlık, kaçamak, aldatma gibi kavramlarla bu büyük günah asla masum gösterilemez. ‘Gönül ilişkisi, yasak aşk, gençlik hevesi, düzeyli birliktelik’ gibi sözlerle zinayı meşrulaştırmak, harama giden yola kapı aralamaktır.”

Vay vay vay…

Bizlerin ödediği vergilerle bizim kızlarımıza, kızkardeşlerimize, tanıdığımız tanımadığımız kadınlara böyle hayasızca laflar eden bir Diyanet…

Bu hutbeyi yazan, okutan, okuyan hepiniz aynı kafada mısınız?

Ama ne diyelim böyle bir hutbeyi kaleme alan, yayınlayan, yayınlatan, okutan, okuyan adamlara…

Hepiniz bu sözlerle aynı fikirde misiniz…

Öyleyse hepiniz bu iftiraların suç ortağısınız diyeceğim.

Ama hiçbirini demeyeceğim.

Sizi kendi gözümle gördüm, zina mı yapıyordunuz orada?

Ben sözü Muhafazakar dünyanın insanlarına, kızlarına, erkeklerine, gençlere bırakacağım.

Hani şu gezerken her kafesinden davet aldığım At Pazarının genç muhafazakar müdavimlerine.

Hukka’da, Nargile salonlarında, muhafazakar mahallelerin muhallebicilerinde, üniversite kantinlerinde, parklarda, sokaklarda birlikte oturan, muhabbet eden, kahve içen, muhallebi yiyen genç kızlara, genç erkeklere, insanlara sesleneceğim.

Sizleri gözlerimle gördüm.

Gayet arkadaşça oturuyor, sohbet ediyordunuz.

Zina mı yapıyordunuz orada gözümüzün önünde…

At Pazarı’ndaki arkadaşlar cevabı siz verin bu densizlere

Arkadaşlar Diyanetteki bu densizlere cevabı siz verin lütfen.

Bu lafları edecek, size hakaret edecek, iftira atacak kadar kendinden geçmiş bu adamlara siz diklenin.

“Ne diyorsun sen arkadaş” deyin.

“Bize, kız arkadaşlarımıza ,erkek arkadaşlarımıza hakaret mi ediyorsun” deyin.

Kim verdi size bu hakaret iftira yetkisini, cüretini

Nedir bu patavatsızlık..

Nereden buluyorsunuz bu ülkenin genç insanlarına, aynı sıralarda oturan, aynı kantinlerde birlikte oturun milyonlarca öğrencisine…

Sen, siz kimsiniz yahu…

Hangi cüret ve yetkiyle bu iftiraları atabiliyorsunuz Türkiye’nin milyonlarca insanına…

At Pazarı’nda gördüğüm, yan yana muhabbet eden, beni meyve kokteyli içmeye davet eden o güzel gençlere…

Üniversite kantinlerindeki aynı masada oturan o temiz insanlara…

Onların annelerine, babalarına, kardeşlerine…

Siz, bu adamların bütçesini onaylayan milletvekilleri, sizler de sorumlusunuz

Siz böyle çocukların annesi ve babası AKP’liler…

Siz Meclis’te Diyanet Bütçesini onaylayan milletvekilleri…

Siz de sorumlusunuz artık Diyanetin bu kendini bilmez tavrından.

Siz bu ülkenin gerçek din insanları…

“Gençler dinden neden uzaklaşıyor” diye kahrolan mütedeyyin insanlarımız.

Siz de sesinizi yükseltin.

Bir son verin artık Diyanet’in adını milletin itibar sıralamasında en dibe vurduran adamların bu tür hareketlerine.

ÇOK OKUNANLAR