Kadınların kronik orgazm taklidi sorunu hakkında 2013 yapımı Masters of Sex dizisinde geçen şu repliği hatırlar mısınız:

“Kadınlar neredeyse hep orgazm taklidi yapar.”

Bu söz, dizideki Betty karakteri tarafından, ünlü seksolog William Masters’a söylenmiştir.

Sahne, erkeklerin kadınların orgazm taklidi yapabileceğine inanmakta zorlandığını ve bu durumun kadınlar arasında ne kadar yaygın olduğunu vurgular.

Peki ya 1989 yapımı When Harry Met Sally filminde Meg Ryan’ın canlandırdığı Sally karakterinin restoran sahnesinde yaptığı orgazm taklidi? Sanıyorum bu konunun popüler kültürdeki en ikonik örneklerinden biridir.

Geçen ay öyle bir araştırma yayınlandı ki, biliyorduk da şehir efsanesi sanıyorduk denilemeyecek bir şekilde bu durumu gözler önüne serdi. Orgazm taklidi yapılıyor çünkü erkeklerle kadınlar arasında literatürde adı “orgasm gap”, olan dev bir “orgazm uçurumu” var. Yani kadınlar, erkeklerden bariz şekilde daha az orgazm oluyor.

Bu durumda ne yapsınlar, bir yandan daha az kadınmış gibi algılanmamak, diğer yandan partnere kendini beceriksiz hissettirmemek için gelsin taklitler. Diyeceğim o ki ben erkeklerin yerinde olsam bir sevişmede 3 de yetmez 5 kere, 5 de yetmez 8 kere geldim diyen kadından (özellikle de sürekli aynı anda doruğa çıkma hali varsa) biraz şüphelenirim.

Bunu ben söylemiyorum. Yapılan araştırmalar, erkeklerin cinsel beraberliklerin %90’ında, kadınların ise yalnızca yarısında orgazm yaşadıklarını bildiriyor. En son bulgular Journal of Social and Personal Relationships’de yayınlandı.

Durex’de 2024 Global Cinsellik Araştırmasında 36 ülkede 29.500 katılımcının cevapları ile 10 kadından sadece 3’ünün ilişki sırasında orgazm olabildiğini ortaya koymuştu.

Asıl soru şu: Kadınlar Neden Daha Az Zirve Yapıyor? (Ve Suçlu Kim?) Kadınların orgazm tuşu daha mı derinlere gömülü? Yoksa erkekler yanlış kumandayı mı kullanıyor?

Şu bir gerçek: Kadın beyni bir başka çalışıyor. Kadınların orgazmı için beynin ön lobu, duygusal hafıza, stres merkezi ve hatta “bulaşıkları makineye yerleştirdim mi?” bölgesi bile devrede.

Kadınlar stresliyken beyinleri orgazmı sabote ediyor. Ev kirası, çocuk ödevi, kayınvalide mesajı…

Orgazm mı? O da neydi?Kadın beyni, “acaba görüntüm nasıl?”, “bunu istemek ayıp mı?”, “çok hızlı mıydım?” gibi düşüncelerle meşgul. Halbuki orgazmın altın kuralı şu: Rahatla ki gelsin.

İlişkilerde orgazm, sadece fiziksel değil, duygusal güvenle de alakalı. Kadınlar için bağ kurmak önemli. Sevdiği, güvendiği biriyle birlikte olan kadın, bedeniyle daha barışık oluyor. Kadınlar hâlâ “şöyle hoşuma gidiyor” demekten utanıyor. Erkekler de “hoşuna gitti mi gitmedi mi?” sorusunu partnerlerinden ziyade ChatGPT ile konuşmayı tercih ediyor.

İşin can alıcı yeri ise en büyük suçlunun belki de kültürümüzün ta kendisi olması. Seksin hedefi erkek boşalması gibi sunuluyor. Kadının zevki hâlâ “bonus puan” muamelesi görüyor. Cinselliği ve mastürbasyonu “ayıp” sayan bir toplumda yetişen kadın, kendi bedeninin zevk haritasını çıkaramadan cinsel hayata başlıyor. Erkekler porno izleyip, “kadınlar sadece bakınca orgazm oluyor” sanıyor. Oysa gerçek hayat başka, efektli sahneler başka.

Peki Ne Yapmalı? Sadece cinsel yolla bulaşan hastalıkları değil, zevki, rızayı ve eşitliği de öğreten bir eğitim şart. Kadınlar dizilerde sadece “erkekle aynı anda orgazm olan peri kızları” olarak gösterilmesin. Klitoral uyarıma, ön sevişmeye ve gerçekliğe alan açılsın

“Bazen taklit yapıyorum” demek utanılacak değil, özgürleştirici. Kadınların konuştuğu yerde, uçurumlar değil, köprüler kurulur.

Orgazm uçurumu bir mit değil, bir gerçek. Ama tek sebebi erkeklerin yön duygusunun eksikliği değil; kadınların öğretilmemişliği, susturulmuşluğu ve yargılanmışlığı. Artık yatakta da eşitlik zamanı.