Adalet istatistikleri üzerinden yargımızın halini konuşmaya devam ediyoruz.
Dün anlatmaya çalıştım, ülkemizde yargılama süreleri kabul edilemeyecek kadar uzun.
Ülkemizde bir ceza yargılaması, Adalet Bakanlığı’nın verdiği rakamlara göre ortalama 1294 günde, yani 3 yıl ve 199 günde tamamlanabiliyor.
Dün hatırlattım, yargı ceza yargısından ibaret değil. Hukuk mahkemeleri ve idari mahkemeler de var, hepsinde bu süreler çok uzun.
Ama ben ceza yargısının üzerinde özellikle duruyorum; çünkü Türkiye’de yargı ile ilgili her türlü tartışmayı en çok bu yargı türü üzerinden yapıyoruz.
Ceza yargılamasında süreç, Cumhuriyet Savcılıklarının soruşturma açmasıyla başlıyor. Savcılıkların elinde dosya sayıları çok fazla ama ben toplam dosya sayısına değil savcılıkların ortalama 160 gün harcayıp karara bağladıkları dosya sayılarına bakacağım.
Savcılıklarımız 2023’te 5 milyon 180 binden fazla dosyayı karara bağlamış; 2024’te bu sayı artmış 5 milyon 576 binin üstüne çıkmış.
Kabaca şunu söyleyebiliriz: Savcılıklarımız ortalama 160 gün soruşturma yaptıktan sonra karara bağladıkları dosyaların dörtte birinden biraz fazlasına kamu davası açıyor. Tam sayısıyla, 2023’te karar verilen dosyaların yüzde 26,8’ine, 2024’te ise yüzde 27,5’ine kamu davası açmışlar.
Şunu unutmayın: Hakkınızda savcılık soruşturması açılması demek, bazen sizin tutuklanmanıza, bazı haklarınızın kısıtlanmasına veya mesela telefonunuzun dinlemeye alınmasına vs sebep olan şeylerin başlaması demek. Ve siz 160 gün boyunca soruşturuluyorsunuz ama işte görüyorsunuz dört kişiden sadece birine dava açılıyor, geri kalan üç kişi uzun süre şüpheli kalıyor, bu şüphelilik hali de onlarla ilgili kayıtlara geçiyor, hayatları boyunca karşılarına çıkabiliyor. Yani bu insanlar hiçbir zaman tam olarak aklanmış sayılmıyorlar.
Kamu davası açılınca ne oluyor, gidiyosunuz ve bir ceza mahkemesinde yargılanıyorsunuz. Ceza mahkemelerimiz 2023’te 2 milyon 2 binden fazla, 2024’te ise 2 milyon 186 binden fazla davayı karara bağlamış. Ülkemizde ceza yargılaması ortalama 238 gün sürüyor. Bunca süre devam eden, en azından avukat masraflarına ve onca strese mal olan bu davaların yine kabaca dörtte biri beraatle sonuçlanmış. Mahkumiyet oranı ise yüzde 68 mertebesinde.
Aslında mahkemelerin verdiği bazı beraat kararları için de geçerli ama esas mahkumiyet kararlarının tamamının önce istinafa ardından Yargıtay’a gittiğini varsayabiliriz. Ülkemizde bir ceza davasının istinafta karara bağlanması ortalama 271 gün, Yargıtay’da karara bağlanması ise ortalama 625 gün sürüyor. Bunlar çok uzun süreler.
Biz burada Yargıtay aşamasına odaklanalım. Yargıtay ceza daireleri 2024’te 180 binden fazla dosyayı karara bağlamış. Bunların 67 binden fazlasına onama kararı vermiş, geri kalanları ise kısmen veya tamamen bozmuş. Direkt onanan kararların toplam karar verilen dosya sayısına oranı yüzde 37,4. Yani, Yargıtay incelemesini tamamladığı üç dosyadan sadece birini kendisine geldiği haliyle onaylıyor; ikisi şu veya bu sebeple mahkemesine geri dönüyor.
Hakkında soruşturma açılıp yargı sisteminin bir ucundan girenleri 100 kişi kabul etsek, onların kaçına ne oluyor?
100 kişinin 27,5’i 160 gün, yani 5 aydan fazla süre soruşturulduktan sonra hakkında açılan kamu davasıyla uğraşmaya başlıyor. (Bu arada geri kalan 72,5 kişi 160 gün uğraştığıyla ve tedirginlik yaşadığıyla kalıyor.)
Hakkında dava açılan 27,5 kişinin 18,7’si 238 gün boyunca yargılandıktan sonra mahkum oluyor. (Kabaca 7 kişi de beraat ediyor, geri kalanların durumunu anlatmak uzun sürer diye ona hiç girmiyorum.)
Bu 18,7 kişi Yargıtay’a gidiyor ve onlardan 7’sinin kararı onanıyor; kalan 11,7 kişinin davası ilk derece mahkemesine geri dönüyor.
Baştan beri yazdıklarımı kısaca toparlayayım: Ceza yargılaması için savcılarımız 100 kişiye soruşturma açıyor; bunlardan sadece 27,5’ine dava açıyor, hakkında dava açılanların dörtte biri (7 kişi) mahkemede beraat ediyor, 18,7 kişinin dosyası ise Yargıtay’a gidiyor. Yargıtay’da hakkındaki karar onanan 7 kişi oluyor, kalan 11,7 kişi için süreç devam ediyor.
Yargıtay’ın hakkındaki kararı onadığı 7 kişi açısından bütün süreç, baştan sona 1294 gün sürüyor.
Burada savcılarımızın soruşturma kalitesinden ilk derece mahkemelerimizin yargılama kalitesine kadar çok sayıda sorun ayan beyan gözüküyor.
Ama gelin onları yarın konuşalım. Çünkü bu verdiğim rakamlar yeterince vahim.