Kendim takip etmedim, videosunu da izlemedim ama haberini Anadolu Ajansı’nda gördüm. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 19 Mayıs vesilesiyle içlerinde çeşitli spor dallarında milli sporcuların da olduğu bir grup gençle sohbet etmiş.
Sohbete ilişkin AA’nın geçtiği haberden bir bölümü aynen aktarıyorum:
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sezerer’in “Türkiye’nin yapay zeka alanında küresel rekabet gücünü arttırmak amacıyla hangi somut adımları atıyorsunuz? Bu alanda özel sektör, üniversiteler ve kamu kurumları arasında nasıl bir işbirliği planlıyorsunuz” sorusu üzerine birinci derecede şu anda teknik altyapıya sahip üniversitelerin bunu üzerine üzerine giderek devam ettirdiğini söyledi.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nin de bunlardan biri olduğunu hatırlatan Erdoğan şunları kaydetti:
“Yıldız hakeza öyle, Orta Doğu hakeza öyle. Bu üniversitelerimiz yapay zeka üzerinde duruyor. Ayrıca tabii TEKNOFEST’le ilgilenen Baykar, o da bu konuyla farklı bir şekilde ilgileniyor. Şimdi bir de tabii Baykar olarak kendileri lise kısmını da yani Baykar Fen Lisesi gibi onu da kurdular. Böylece üniversiteye geçişte buradan bu şekilde yetişmiş gençlerimiz gelecek. Bu yapay zekada da artık mücadele yarışma çok daha farklı bir şekilde oluşacak.”
Erdoğan Arnavutluk’a yaptığı ziyareti anımsatarak “Arnavutluk’ta belki izleyenleriniz de olmuştur. Arnavutluk takdimde enteresan bir şey yaptı. Bütün ülkelerin devlet başkanlarını, başbakanlarını yapay zekayla ekrana getirdi. Çok ilginçti ve orada her ülkenin devlet başkanı veya başbakan o yapay zekada takdim edildi. İnşallah bizler de en yakın zamandaki yapılacak yarışmada böyle bir altyapıya sahip olarak meydana çıktık, çıkıyoruz. Kendimize güveniyoruz, sizlere güveniyoruz ve böylece güçlü bir yapay zeka altyapısıyla da inşallah geleceğe yürüyoruz” dedi.
***
Bu sohbete katılan gençlerin tek tek seçildiğine ve onların orada Cumhurbaşkanı’na hiçbir biçimde spontane soru sormasına izin verilmediğine eminim. Bu gençlerin ne soracakları baştan belli.
Televizyonlarda bu çeşit “reality” programlarına “un-scripted drama” adı veriliyor, yani senaryosu yazılmamış drama. Ama Millet Kütüphanesi’ndeki program hiç de “un-scripted” değildi, kendi adıma kuşkum yok.
Fakat anlaşılan gençlerin ne soracakları ne soramayacakları konusunda titizlenen otorite Cumhurbaşkanını bu konuda yeterince hazırlamamış. Şu anlaşılıyor: Gençlerin soruları değil ama Cumhurbaşkanının cevapları bir hayli spontane, yani anında düşünülüp söylenmiş şeyler gibi duruyor.
Örneğin Mardin’den gelen Seyithan isimli bir genç terörün bitmesinden ötürü uzun uzun Cumhurbaşkanını övdükten sonra “Peki Terörsüz Türkiye süreci bundan sonra nasıl ilerleyecek” diye soruyor.
Erdoğan’ın cevabı komik ötesi: “Meydanlarda halaylar çekiliyor, yaylalar şenlendi. Benim bütün çoban kardeşlerim artık hayvanlarını, küçükbaş, büyükbaş alıp rahatlıkla yaylalara çıkacaklar. Oralarda yaylaklar hepsi birlikte inşallah ‘artık bunlar benim hayvanlarım, bu küçükbaş, bu büyükbaş’ diyecekler ve biz de bunlarla iftihar edeceğiz.”
İnsan donup kalıyor bunları görünce.
Ama gelin biz dönelim yapay zeka konusuna yeniden.
Aslında genç arkadaşımızın sorusu fazla kitabi olmakla birlikte çok doğru ve güzel bir soru. Ama cevabından anlıyoruz ki Cumhurbaşkanı Erdoğan yapay zekayı Arnavutluk’taki zirvede kendisini bebek olarak resmeden şeyden ibaret sanıyor, “İnşallah bizler de en yakın zamandaki yapılacak yarışmada böyle bir altyapıya sahip olarak meydana çıktık, çıkıyoruz” diyor.
İnsanın nefesi kesiliyor, ne diyeceğini bilemiyor. Yapay zekayı ChatGPT’ye soru sormak ve cevap almaktan ibaret sanan çok kişi var elbette ama devlet düzeyinde veya bu konuya yatırım yapacak insan düzeyinde bakıldığında yapay zeka elbette bu değil. ChatGPT yapay zekanın sonuçlarından biri, kendisi değil.
Ama bunu kime anlatayım? Cumhurbaşkanının şahsen bu konularda bilgi sahibi, hatta vizyon sahibi olmasını beklemek doğru değil elbette. Etrafında koca koca Cumhurbaşkanlığı ofisleri var, onlardan biri de bilgi teknolojileriyle ilgili, neden gidip Cumhurbaşkanına yapay zekanın ne olduğunu anlatmaz, önüne bir konuşma notu koymaz, anlaşılır gibi değil.
Bu bilgilendirme yapılmayınca Türkiye’nin Cumhurbaşkanının yapay zeka bilgisi benim 15 yaşımdaki kızımın bu konudaki bilgisinin yarısından bile az gibi duruyor.
Bilmiyorum, belki kimse okumaz, seyretmez diye düşünüyorlar böyle programları, o yüzden yeterince ciddiye almıyorlar.
Ben Cumhurbaşkanına yapay zekanın ne olduğunun anlatılmasından vazgeçtim, keşke ne olmadığı anlatılsaydı en önce.
Bu genç arkadaşımızın Erdoğan’a sorduğu yapay zeka sorusunu bire bir aldım ve ChatGPT’ye sordum, bakın uzun uzun ne cevap verdi:
***
“Bu sorunun muhatabı bir devlet yetkilisi, bakan ya da strateji belirleyen bir kurumsa (örneğin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Dijital Dönüşüm Ofisi, TÜBİTAK vb) aşağıda yer alan örnek yanıt bu tür bir yetkilinin vereceği nitelikte somut ve kapsamlıdır:
Türkiye’nin Yapay Zeka Alanında Küresel Rekabet Gücünü Artırmaya Yönelik Somut Adımlarımız:
- Ulusal Yapay Zeka Stratejisi (2021–2025):
Türkiye olarak 2021 yılında yayımladığımız Ulusal Yapay Zeka Stratejisi kapsamında; 2025 yılına kadar yapay zeka alanının GSYH içindeki payını artırmayı, bu alanda istihdamı 50.000 kişiye çıkarmayı ve uluslararası iş birliklerini güçlendirmeyi hedefliyoruz. - Veri Altyapısı ve Bulut Tabanlı Ekosistem:
Kamu ve özel sektöre ait verilerin güvenli, etik ve erişilebilir şekilde kullanılmasını sağlayacak veri yönetişimi altyapılarını geliştiriyoruz. Aynı zamanda yapay zeka geliştiriciler için açık veri platformları ve bulut çözümleri sunulmasına öncülük ediyoruz. - Yapay Zeka Enstitüsü:
TÜBİTAK bünyesinde kurulan Yapay Zeka Enstitüsü (TRAI) aracılığıyla, kamu-özel-üniversite iş birliklerinin artırılması, temel ve uygulamalı araştırmaların desteklenmesi ve uluslararası Ar-Ge projelerine katılım sağlanıyor. - Yatırım ve Teşvik Programları:
Yapay zeka tabanlı girişimlerin desteklenmesi amacıyla KOSGEB, TÜBİTAK ve Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı gibi kanallar üzerinden hibe, yatırım ve mentorluk destekleri sunuyoruz. Ayrıca Tech-InvesTR gibi fonlarla özel sektör yatırımlarını hızlandırıyoruz.
İşbirliği Mekanizmaları:
- Üniversiteler:
Üniversitelerle birlikte ortak araştırma merkezleri, tez programları ve yüksek lisans/doktora bursları aracılığıyla insan kaynağı oluşturulmasına öncelik veriyoruz. Ayrıca sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli mühendisler için müfredat güncellemeleri teşvik ediliyor. - Özel Sektör:
Büyük ölçekli şirketlerin yanı sıra girişim ekosisteminde faaliyet gösteren firmalarla açık inovasyon platformları ve test ortamları (sandbox) oluşturuluyor. Özellikle savunma, finans, sağlık ve üretim sektörlerinde uygulamaya dönük ortak projeler geliştiriliyor. - Kamu Kurumları:
Kamu tarafında özellikle veri paylaşımı, etkin mevzuat düzenlemeleri ve etik ilke çerçevesi oluşturularak özel sektör ve akademinin önünü açan bir ortam yaratılıyor. Aynı zamanda kamu ihalelerinde yapay zeka çözümlerine öncelik verilmesi yönünde politikalar uygulanıyor.
Sonuç olarak, Türkiye yapay zeka alanında sadece teknoloji geliştiren değil, aynı zamanda etik, sürdürülebilir ve toplumsal fayda odaklı bir yaklaşımla küresel ölçekte söz sahibi olan bir ülke olma vizyonunu adım adım hayata geçirmektedir.”
***
Bu cevap da fazla propaganda kokuyor ama yine de Erdoğan’ın cevabından iyi!