Evinizin planını bilgisayara giriyorsunuz, bilgisayarınızı beton püskürten 3D yazıcıya bağlıyorsunuz ve yazıcı size ev yapmaya başlıyor. Evet, 3D teknolojisi inşaatlarda da kullanılıyor. Bunun çarpıcı bir örneği İsviçre’de sergilenmeye başlandı. 3D yazıcıyla basılmış organik beton sütunlardan oluşan ve bir pastadan esinlenerek tasarlanan 30 metre yüksekliğindeki Tor Alva Kulesi, bir dağ köyü olan Mulegns’te açıldı.

Katlı bir pastayı taklit ederek bölgenin şekerlemecilerinin tarihine saygı duruşunda bulunan dört katlı prefabrik formlu yapı, eskiden demirci dükkanı olarak kullanılan mevcut bir binanın üzerine inşa edildi.

 Üniversitesi profesörlerinin işbirliğiyle inşa edilen dünyanın en yüksek 3D baskılı kulesi, şu anda 11 kişinin yaşadığı Mulegns isimli köyü canlandırmayı amaçlıyor.

Kule, burada beş yıl geçirdikten sonra sökülüp başka bir yerde yeniden kurulacak.

Tor Alva, cumadan itibaren rehberli turlar için her gün açık olacak ve daha sonra sahnesi bulunan kubbeli üst kat performans mekanı olarak hizmet verecek.

Kulenin tamamı 3 boyutlu yazdırılmış beton bileşenlerden inşa edildi.

Tor Alva, mimar Michael Hansmeyer ve ETH Zürih profesörleri Walter Kaufmann, Robert Flatt ve Benjamin Dillenburger ile üniversitenin yan kuruluşu  ve inşaat firması  tarafından geliştirildi.

Kule, beş ay boyunca ETH Zürih’in Hönggerberg kampüsünde basılan ve yük taşıyıcı eleman olarak da kullanılan 3 boyutlu yazdırılmış beton bileşenlerden inşa edildi.

Beton bileşenler robotlar tarafından, betonun katman katman uygulandığı ve çelik halkalarla güçlendirildiği, kalıp ihtiyacını ortadan kaldıran ’katmanlı üretim süreci’yle üretildi.

Her bileşen, yapının gelecekte kolayca sökülüp başka bir yerde yeniden inşa edilebilmesini sağlamak için çıkarılabilir vidalar ve gergi kabloları kullanılarak yapıştırıcı kullanılmadan bağlandı. Her katsa spiral bir merdivenle birbirine bağlandı.

Ekip süreci “Bir robot betonu katmanlar halinde uygularken, diğeri her 20 santimetrede bir yeni yapıya halka şeklinde donatı yerleştiriyor. Halkalar halindeki bu yatay donatı, baskıdan sonra eklenen uzunlamasına donatılarla destekleniyor” sözleriyle açıkladı.

Kule için özel bir beton karışım geliştirildi.

Ekipten profesör Flatt, betonun katmanlaşma sürecini destekleyebilmesi için hızla sertleşen özel bir beton karışımı geliştirdi. Flatt şöyle konuştu:

“Beton basınçlı nozülden çıkmadan hemen önce karışıma iki katkı maddesi ekleniyor ve bu sayede kolonlarda karakteristik damlacık benzeri rahatlama sağlanıyor. Tor Alva, dijital inşaat tekniklerinin kalıp kullanmadan yük taşıyan yapılar inşa etmek için nasıl kullanılabileceğini gösteriyor.“

Hansmeyer, daha önce sadece dekoratif özellikler için kullanılan baskı yönteminin, yapısal bileşenler için ilk kez kullanıldığını söyledi.

Nova Fundaziun Origen kurucusu Giovanni Netzer’se şunları söyledi:

“Tor Alva (Beyaz Kule) teknik bir zaferden daha fazlasıdır. İnşaat sektörüne ilham veriyor, sürdürülebilir turizmi teşvik ediyor ve yeni bir kültürel alan sunuyor.

Dijital tasarım, geleneksel zanaatkarlık, kültürel hafıza ve sanatsal biçim arasındaki etkileşim beni büyüledi. Ayrıca, kaybolan bir köye yeni bir şans veriyor. Bu olağanüstü.“