AK Partili Miroğlu ‘Önce silahlar teslim edilsin, komisyon sonra’ya itiraz etti
25 Mayıs 2025

AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çözüm sürecine ilişkin olarak yaptığı açıklamada dile getirdiği “TBMM’de komisyon kurulsun” önerisine partisinden gelen itirazı eleştirdi. AKP’den gelen “Önce PKK silahlarını bırakıp teslim etsin, sonra komisyon kuralım” açıklamasına tepki gösteren Miroğlu “Dolayısıyla ‘silahlar bırakılsın, duruma sonra bakarız, TBMM’de kurulması öngörülen komisyonu da sonra kurarız’ demek milyonlarca insanın temel haklarını bir örgütün silah bırakmasına bağlamaktır” dedi. 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrının ardından örgütten gelen kendini feshetme ve silahları bırakma kararıyla, iktidarın “terörsüz Türkiye” diye adlandırdığı süreç yeni bir boyut kazandı. PKK’nın açıklamasının ardından yine MHP liderinden gelen “16 siyasi parti temsilcisinin olduğu 100 üyeli Milli Birlik Komisyonu kurulması” önerisi tartışılmaya devam ediyor. Bahçeli’nin önerisine DEM Parti’den destek gelirken, AKP ise öneriye itiraz etmişti. “Silahların herhangi bir şekilde daha gündem oluşturduğu bir ortam içerisinde TBMM’deki sürecin konuşulabilme imkânının olmadığı kanaatindeyim” diyen AKP Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sarıkaya, “Yapılması gereken işlemler tamamlanmadan bir sonraki aşamaya geçmenin çok doğru olduğu kanaatinde değilim. Silahların bırakılmış ve teslim edilmiş olması ve Türkiye’den herhangi bir tehdit unsuru oluşmadığı net olarak MİT tarafından ilgili kurumlara iletilmiş olması gerektiği kanaatindeyim” ifadelerini kullanmıştı. 

Komisyon tartışmasına son olarak AKP MKYK Üyesi Orhan Miroğlu da katıldı. Miroğlu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Sarıkaya’nın, “Önce silahları bırakıp teslim etsinler, sonra TBMM’deki süreci konuşalım” çıkışına itiraz etti. Miroğlu, bunun, “Milyonlarca insanın temel haklarını bir örgütün silah bırakmasına bağlamak” anlamına geldiğini belirtti. Orhan Miroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:

“Terörlü Türkiye’ye nasıl ki uygun ‘siyasi şartlar ve ortam yaratılarak’ -bilhassa 12 Eylül’ün sebep olduğu- gelindiyse, Terörsüz Türkiye hedefine varmak için de uygun siyasi şartlar ve ortama, tarafların hafızasını kışkırtmaktan uzak bir dil ve üslupla varılabilir.

Çünkü taraflar bir dönemi kapatmak ve yeni bir dönemi başlatmak için diyaloga geçip müzakereye oturduğunda, genellikle eski siyasi kültür, hafıza, dil ve üslubu korumaya çalışırlar ki bunun sebeplerini  anlamak zor değil.

PKK 12. Kongresinde alınan tasfiye ve silah bırakma kararlarının duyurulmasında kullanılan dil ve üslubun epey tartışma yarattığını biliyoruz.

Ama sürece daha fazla zarar verme ihtimali olan dil ve üslubun devlet ve siyasi partiler adına bazı kişilerin yaptığı açıklamalara yansıması daha önemli sonuçlara yol açabilir.

Çünkü örgütler bu tür süreçlerde ne de olsa geçici ve tasfiye halinde olurlar, ama devletler yaşamaya devam ederler!

Bir sürecin yoluna selametle devam etmesi ve umutların korunabilmesi bağlamındaki güveni, artık barış içinde ve eşitlik temelinde yaşamak isteyen o devletin vatandaşları örgütün açıklamalarında değil, daha ziyade devlet adına yapılan açıklamalarda arar!

Çünkü birincisi tasfiye halindedir ve devam edecek olan tek mekanizma devlettir!

Dolayısıyla ‘silahlar bırakılsın, duruma sonra bakarız, TBMM’de kurulması öngörülen komisyonu da sonra kurarız’ demek, milyonlarca insanın temel haklarını bir örgütün silah bırakmasına bağlamaktır ki, aslına bakarsanız yanlış hatırlamıyorsam, son elli yılda yaşadığımız da asla bu değildi!

Türkiye’de demokrasi talebi ve demokraside ilerleme, yeni bir anayasa tahayyülü, 90’lı yılların alacakaranlığını bir kenara koyarsak eğer, hiçbir zaman PKK’nın şiddet, terör ile eylem ve stratejilerine bağlı olarak gelişmedi!

Gelişse, AK Parti DEM’e rağmen, en büyük Kürt Partisi olabilir ve bunca reform gerçekleşebilir miydi?

Devlet vatandaşı izler (!) amenna ama devletleri de bu tarihi süreçlerde vatandaşın izlediğini ve gözlediğini de söylemek lazım!”

 

 

 

 

 

ÇOK OKUNANLAR