Türkiye’nin en önemli iş insanlarından biri olan 87 yaşındaki İnan Kıraç’la ilgili trajedi medyanın gözü önünde yaşanmaya devam ediyor. Kızı İpek Kıraç tarafından açılan dava sonunda kendisine vasi atanan İnan Kıraç için yarın (27 Mayıs) bir önemli davanın duruşması daha var. Yine kızı tarafından açılan evlilik iptal davası Anadolu Adliyesi 2. Aile Mahkemesi’nde görülecek.
İşte bu önemli dava öncesi, İnan Kıraç’ın geçen yılın sonunda sürpriz biçimde evlendiği yeni eşi Emine Alangoya uzun süren sessizliğini bozdu ve ilk kez konuştu. OdaTV adlı haber sitesine konuşan Alangoya çarpıcı bir iddiada bulundu, geçen hafta perşembe gecesi İnan Kıraç evinde uyurken sabaha karşı 03.00’de eve gelen vasilerin ve görevlilerin onu zorla yeniden hastaneye yatırdığını, yatmaya direnen İnan Kıraç’ın ambulansa bindirilirken ellerinin bağlandığını öne sürdü.
Alangoya, “Maalesef İnan Bey’e inanılmaz şeyler yaşatılıyor. Başta Sayın Cumhurbaşkanı ve devlet büyükleri olmak üzere; yüksek yargımızı, Galatasaray camiasını, vicdan sahibi kamuoyunu ve basın mensuplarını bu süreci dikkatle izlemeye davet ediyorum” dedi.
Koç Holding’de ve holding şirketlerinde uzun yıllar üst düzey yöneticilik yapan, son olarak holdingin CEO’su olarak 65 yaşında yaş haddinden emekli olup kendi şirketlerini ve holdingini kuran İnan Kıraç aynı zamanda Koç ailesinin damadı. Vehbi Koç’un kızı Suna Kıraç’la Kıraç hastalığı sonunda hayatını kaybedene kadar uzun yıllar evli kalan İnan Kıraç, son yıllarda medyada hep alışıldık olmayan durumlar nedeniyle haber oluyor.
Bir seferinde kendini Fransa Savunma Bakanı olarak tanıtan bir dolandırıcıya milyonlarca dolar kaptıran, bir başka sefer ayrılmakta olduğu ortaklarıyla arasındaki anlaşmazlığı çözmesi için oldukça dolambaçlı yollardan halen Amerika’da kara para aklama suçlamasıyla yargılanmakta olan Sezgin Baran Korkmaz’ı araya sokan, bu arada ona holding hisselerini de devretmek gibi tuhaf bir davranış içine giren İnan Kıraç, daha çok kızıyla yaşadığı miras anlaşmazlığıyla anıldı.
Eşi Suna Kıraç, kendi uhdesindeki Koç Holding’i kontrol eden şirkete ait hisselerinin tamamını ortak kızları İpek Kıraç’a bırakmış, İnan Kıraç da bu vasiyetnameye itiraz ederek ilgili hisselerin dörtte birinin kendisinin olması gerektiğini iddia etmişti. İlerleyen dönemde baba-kızın arası iyice açıldı ve sonunda İnan Kıraç kızını evlatlıktan reddetti, öldüğünde mirasının ona kalmaması için de bütün mal varlığını kurduğu yeni bir vakfa devretti. Bu vakfın başında yönetici olarak çalışan, kaybettiği eşi Suna Kıraç dahil bütün Koç ailesi tarafından yakından tanınan Emine Alangoya’yı getirdi. İnan Kıraç ile Emine Alangoya arasındaki yakınlık, onları tanıyanların bilmediği bir şey değildi, ikili uzun zamandır her yere birlikte davet ediliyor ve birlikte gidiyorlardı.
Ancak Aralık 2024’te İnan Kıraç ile Emine Alangoya’nın gizlice evlendiğinin ortaya çıkması büyük bir haber olarak tartışma gündemine girdi. 87 yaşındaki Kıraç ve 77 yaşındaki Alangoya, gözlerden uzak olmak için Büyükçekmece Belediyesi’nde, belediye başkanının odasında kıyılan bir nikahla dünya evine girmiş, birlikteliklerini resmileştirmişlerdi. Nikahta davetli yoktu. İnan Kıraç, nikah öncesinde, gelecek itirazları görüyor gibi gitmiş yakın dostu Bedrettin Dalan’ın vakfının sahip olduğu Yeditepe Üniversitesi’nin hastanesinden “Akli melekeleri yerindedir” raporu da almıştı, hukuken böyle bir rapor gerekmediği halde.
Babasının evlendiğini tamamen başka bir iş için girdiği e-devlette öğrenen İpek Kıraç hemen harekete geçti ve iki ayrı dava açtı. Bunlardan birincisi, İnan Kıraç’ın akli melekelerinin yerinde olmadığı iddiasıyla açılan vasi atanmasını isteme davasıydı. İkinci dava ise yine buna bağlı, İnan Kıraç’ın kendi başına imza atma ehliyetinin olmadığı iddiasından hareketle yaptığı evliliğin de iptal edilmesi davasıydı.
Mahkeme bu davalardan birincisinde İnan Kıraç’ı Adli Tıp Kurumu’nda muayeneye yolladı ve oradan gelen rapor doğrultusunda Kıraç’ın ehliyeti olmadığına karar verip kendisine geçici vasi atadı. Yarın ise evliliğin iptali istemiyle açılan dava görülecek.
İşte bu önemli dava öncesi, aylardır koruduğu sessizliğini bozan Emine Alangoya ortaya önemli iddialar attı. Alangoya’nın bir gazeteci tarafından soru cevap şeklinde yapılmıştan çok sanki onun yazılı bir açıklaması gibi duran açıklamaları şöyle:
Cumhurbaşkanına çağrı: Maalesef İnan Bey’e inanılmaz şeyler yaşatılıyor. Başta Sayın Cumhurbaşkanı ve devlet büyükleri olmak üzere; yüksek yargımızı, Galatasaray camiasını, vicdan sahibi kamuoyunu ve basın mensuplarını bu süreci dikkatle izlemeye davet ediyorum.
Hastaneden eve dönüşü kaçırılma diye takdim edildi: Türkiye’de binlerce gencin eğitimine katkı sağlamış, on binlerce insana aş ve iş vermiş; milletine, devletine, Cumhuriyet ilke ve değerlerine gönülden bağlı 87 yaşında bir insanın hayatının bu döneminde, bu yaşında kendisine reva görülen muamele ve yapılanları dikkatle takip ederseniz, nelerin neden yapıldığı daha iyi değerlendirilecektir. İnan Bey’in hastaneden, 30 yıllık yardımcısı, şoförü ve personeli eşliğinde, kendi ikametgahının bulunduğu evine dönüşü dahi ‘kaçırılma’ şeklinde, bir kısım basın ve sosyal medyaya servis edilmiştir. İnan Bey’in yardımcılarının hepsi serbest bırakılmış ve kaçırılma olmadığını ortaya çıkmıştır, bu kadar kötülük, bu kadar komployu hiçbir kötü kalp açıklayamaz.
Vasi kararı yanlış, ortada büyük bir komplo var: 87 yaşındaki İnan Bey’e 41 yaşındaki kızı İpek Kıraç tarafından açılan davalar neticesinde fiil ehliyeti yerinde olmadığı gerekçesiyle vasi atandı. Bu kararın doğru olmadığı, haksız ve hatalı bir karar olduğu 65 yılı aşkın süredir kendisini tanıyan arkadaşları, şirket ve evdeki personeli, içinde Prof. Köksal Bayraktar’ın da olduğu hukuk ekibi ve tüm yakın çevresinin ortak kanaatidir. İnan Bey kendisini ziyaret eden insanların da gördüğü üzere sohbet etmekte, espri yapmakta, tüm kendi özel ihtiyaçlarını gidermekte, işe gitmekte ve günlük hayatını sürdürmekteydi. Benim onu izole ettiğim söylemini de ortaya koydular, İnan Bey’e sık sık hem şirket hem evde ziyaretler yapılıyordu. Ortada büyük bir komplo var.
Vasi kararına itiraz edildi, yargılama sürüyor: Bu süreçte amaç İnan Bey’i etkisiz hale getirmektir, vasi atama sürecinde Adli Tıp Kurumu’nda yapılan muayenenin hangi koşullarda, muayene sırasında kurumda İnan Bey ile ihtilaflı kimlerin bulunduğu hususlarıyla birlikte değerlendirilmesi lazımdır. Devletin kayıtlarında bunlar var, nitekim vasi atama kararı konusunun tartışmalı olduğuna dair itirazlar, yargı ve hukuk süreci halen devam ediyor. Devletin kayıtlarında bunlar var, nitekim vasi atama kararı konusunun tartışmalı olduğuna dair itirazlar, yargı ve hukuk süreci halen devam ediyor.
Vasiler İpek Kıraç’ın ajandasını takip ediyor: Mahkeme tarafından, bu tartışmalı adli tıp kurumu kararına dayanarak 25 yaşlarında iki avukat vasi olarak atandı, kendileri beş yıl civarı hukuki mesleki deneyime sahip genç hukukçulardır. İnan Bey’e ait şirketin yönetimi ve 87 yaşındaki bir beyefendinin günlük bakım/ hayatının idaresi konusunda, İnan Bey’e dava açan kızı İpek Kıraç’ın hukuki gündemi doğrultusunda hareket ettikleri düşüncesindeyiz. Yazık ediyorlar İnan Bey’e. İnanın bu karar hukuki, tıbbi ve bilimsel görüşlere rağmen bu karar alınmış; İnan Bey bir algı operasyonuna maruz kalmıştır. Kendini savunmak, kamuoyuna konuşmak yerine kızı ile olan hukuki mücadele olması nedeniyle hassas davranıyor. Konuşmak istemiyor.
Mal varlığı Galatasaray’a gidecekti: İnan Kıraç ile İpek Kıraç arasında, 15 yılı aşkın süredir devam eden ailevi problem, uzaklık ve ciddi hukuki ihtilaflar vardı. Uzun zamandır haberdar olduğum bu ihtilaflarda İpek Kıraç’ın yapmış olduğu tasarruflar, davranışlar, açılan davalar, yapılan hukuki işlemler dava dilekçeleri ve devletin kayıtlarında var. İnan Bey kurucusu olduğu Galatasaray Eğitim Vakfı’nın yanı sıra İnan Kıraç Vakfı’nı kurdu ve tüm malvarlığını, her şeyini bu vakfa, vakıf senedi uyarınca da bir sonraki aşamada Galatasaray Eğitim Vakfı’na bağışlama kararı aldı. Olaylar bundan sonra çıktı. İnan Kıraç Vakfı’nın yönetim kurulunda bugün Galatasaray Eğitim Vakfı’nın yeni seçilen başkanı, gene Galatasaray Eğitim Vakfı yönetim kurulu üyeleri ve Galatasaray camiasından insanlar bulunmaktadır. İnan Bey’in tüm mal varlığını eksiksiz bir biçimde bu iki vakfa bağışlama iradesini göstermesi bütün bu şiddetli hukuk ve algı operasyonlarının başlamasına neden olmuştur.
52 yıl Koç Holdingde çalıştım: İnan Bey’le bir evlilik kararı aldık ve evlendik, bu evlilik yasal ve özel hayata tabidir. Benimle ilgili inanılmaz haberler yaptırdılar. Ben 77 yaşındayım, tam 52 yıl Koç Holding bünyesinde çalıştım, rahmetli Vehbi Koç, Suna Kıraç, Sevgi Gönül, Mustafa Koç ve halen hayatta olan Rahmi Koç, Semahat Arsel, Ali Koç ve Ömer Koç’un bilgisi dahilinde üst seviyede profesyonel olarak hizmet etmiş biriyim, bana yapılan çirkin hakaretleri ve haksız imaları bugüne kadar sineye çektim. Ancak İnan Bey’e yapılan ve maksadı ve sonuçları belli bu operasyonu artık içinden çıkılmaz bir hal aldı, devlet büyükleri, iş dünyası temsilcileri, Koç Holding camiası ve kamuoyunu bu konuda bilgi edinmesi gerekiyor.
İnan Bey bir hastanede: Koç Üniversitesi Hastanesi açıklamayı yaptı, kaçırılma olmadığına dair yargı karar verdi ve İnan Bey’in uzun yıllardır yanındaki yardımcıları serbest bırakıldı. Olanlara inanamıyorum. Perşembe gecesi İnan Bey evinde uyurken sabaha karşı saat 3’te İnan Bey’in konutuna güvenlik güçleri ve ambulans gelmiş ve uyumakta olduğu odasına karşı çıkmasına rağmen 10 kişilik bir ekip olarak girmişler, zorla uyandırmışlar ve ‘sabah hastaneye geleceğim bırakın uyuyayım’ demesine rağmen kollarını da bağlayarak ambulansa sedyeye yatırarak evdeki çalışanları, yardımcıları uzaklaştırılarak yapılmıştır. Ben orada değildim uzaklaştırma kararından ötürü, bu konuları kamuoyunun bilmesi şart. Şu anda İnan Bey umarım iyidir, kendisiyle temasımız yok. Vasilerin kontrolünde bir hastanede olduğunu biliyoruz.
