Bu da Brigitte Tokadı
28 Mayıs 2025

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un eşi Brigitte Macron, Vietnam ziyaretinde eşine uçaktan inerken minik(!) bir tokat patlattı. Her ne kadar tokat patlatma anında Brigitte uçağın içinde kamufle bir halde olsa da, kırmızı ceketinin görünen kolu fotoğrafçıların gözünden kaçmadı. Macron’un uçaktan inerken ki asık suratı da cabası.

Evet, yanlış duymadınız. Basın oradaydı, kameralar çalışıyordu . Sonra da açıklama geldi: “Şakalaşıyorduk.”

Ama gelin görün ki beden dili uzmanlarına göre bu “şaka”, Brigitte’in canına minik bir cız etmiş duygularının dışavurumu olabilir. Ve işin tuhafı, kimse olayın tam olarak neyle ilgili olduğunu bilmiyor.

Bu görüntü bana en ünlü çiftlerden Trump ve Melania Trump’ı hatırlattı. 2017 yemin töreninde Melania’ya ne bir öpücük, ne bir sarılma… Trump kendi yeminine koşarken Melania yüzünde ince bir tebessümle arkasından bakıyordu. Ama kamera Trump döner dönmez Melania’nın yüzündeki tebessümün bir anda “kaçsam da kurtulsam” ifadesine dönüşmesini yakaladı. Sosyal medya delirdi: #FreeMelania etiketiyle dünya gündemine oturdu.

Bitti mi? Bitmedi. Elini tutmak isteyen Trump’a karşılık olarak Melania’nın “hayırdır ne oluyor?” tavrıyla elini geri çektiği anlar da cabası. Bu görüntüler duygusal mesafeye, gerginliğe ve ilişkideki rol dağılımına dair çok şey söylüyordu.

Peki… Hangi kadın öyle elini kolunu sallaya sallaya, kameraların önünde kocasına şaplak atma “özgüvenine” sahip olabilir?Hangi kadın içindeki öfkeyi “şaka” süsüyle ambalajlayıp ilişki içindeki güç haritasını tek hareketle çizebilir?

Bu kadınlar genelde zeki, toplum içinde görünür, yıllardır “ikincil rolde kalma” durumuna içerlemiş güçlü karakterler. Bir yandan inceliklidirler, ama diğer yandan ilişki dinamiğini sessiz pasiflikle değil, gerekirse ufak bir “temasla” da olsa kontrol etmeyi bilirler.

Bu tip kadınlar genellikle sosyal statüleri yüksek ya da eşleri kadar görünür pozisyondadır. Kendi sesleri vardır, bastırılamamışlardır. Kültürel kodlara göre “boyun eğmesi” beklenmiş ama o bunu reddetmiştir. Bir zamanlar geri planda kalmış, ama şimdi spot ışığının altında “ben buradayım” demektedir.Ve çoğu zaman içlerinde şu cümle dolanır: “Ben seni buraya getirdim, unutma.”

Brigitte Macron, bu tanıma cuk oturuyor mu? Belki.Ama onun şahsında daha evrensel bir karakteri görüyoruz: İçsel gücü, ilişki içindeki konumunu fiziksel jestlerle ifade eden kadın.

Ve işin ilginç yanı, toplum bu davranışları genellikle “şirinlik” olarak okuyor. Kadın yapınca “güçlü”, erkek yapınca “tehlikeli” etiketleri devreye giriyor. Aslında mesele el kimin eli değil; o el neden kalktı, kim susarak onayladı, toplum nasıl etiketledi? Toplumda erkek şiddetine karşı (nihayet!) gelişen duyarlılık ne yazık ki kadın şiddeti söz konusu olunca bir anda yumuşayıveriyor. “Küçük hanım sinirlenince hafifçe tokat atmış, naz yapmış, tatlılık bu…” diye geçiştirenler için küçük bir not: Şiddet, minnoş görünmek zorunda değildir. Bu gibi yorumlar, şiddeti küçümsememize yol açıyor. Oysa cinsiyeti yok bunun.

İlişkilerde “şaka” adı altında atılan tokatlar, söylenen sert sözler, göz devirip alınan karışık intikamlar… Hepsi bizi bir yere götürüyor: Eşitliğin, saygının ve sınırların gözden geçirilmesi gereken o ilişkisel kavşağa.Kimi tokatlar şaka değildir. Kimi sessizlikler bağırır.Ve kimi kadınlar, ilişkideki yerlerini göz temasıyla değil, temasın kendisiyle anlatmayı seçer.

İşte bu yüzden diyorum ki: Sevgi gösterisiyle güç gösterisini karıştırdığımız bu çağda, şaka mıydı, tokat mıydı diye düşünmek yerine, belki de en baştan sormalıyız: Bu ilişki, gerçekten eşit mi?

Çünkü bazı tokatlar susturur, bazıları konuşturur. Ama her biri bir şey söyler. Duyabilene… Osmanlı tokadı tüm dünya bilirken şimdi artık moda Brigitte tokadı!

ÇOK OKUNANLAR