Türkiye’nin ilk kadın ultra maraton koşucusu 66 yaşındaki Bakiye Duran 3-12 Haziran’da Tanzanya’daki Kilimanjaro Dağı zirvesi ve çevresinde düzenlenecek Kilimanjaro Ultra Trail Yarışıması’nda 262 kilometrelik parkurda yarışacak.
Duran Tanzanya’da düzenlenecek yarışmaya katılmak için takım arkadaşı 43 yaşındaki Bilal Gül ile birlikte hazırlık yapıyor.
Bakiye Duran AA muhabirine yaptığı açıklamada 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerden etkilenen köy okullarındaki çocukların eğitimine destek amacıyla hazırladıkları proje kapsamında Tanzanya’daki Kilimanjaro Dağı’nın zirvesi ve çevresinde düzenlenecek Kilimanjaro Ultra Trail Yarışı’na davet edildiklerini söyledi.
Yarışmaya katılım şartları arasında bir sosyal sorumluluk projesi sunma zorunluluğu bulunduğunu belirten Duran, bu tür proje bazlı yarışmaların dünyada yeni gelişen bir akım olduğunu ve farklı ülkelerden birçok katılımcının bu kapsamda yarışmaya dahil olduğunu dile getirdi.
Duran 2024’te Namibya’daki Kalahari Çölü’nde düzenlenen benzer bir yarışmaya katılıp başarı elde ettiklerini ifade ederek şöyle konuştu:
“Geçen yıl 250 kilometrelik Kalahari Çölü koşusuna davet edildik. Bu yarış da bir proje yarışmasıydı. Projemiz, depremzede köy çocuklarına eğitim desteği sunmaktı. Bu desteği özellikle köylerde yaşayan çocuklara veriyoruz. Çünkü şehirdeki çocukların eğitime erişimi nispeten daha kolay. Deprem sonrası 2-3 ay boyunca köylerde çalıştık ve o süreçte bu projeye yoğunlaşmaya karar verdik. Adıyaman’ın Oluklu ve Ahmet Hoca köylerinde yaklaşık 150 öğrenciye destek sağladık. Bu yardımların ulaştırılmasında geçen yıl Kalyon Holding Sosyal ve Kültürel İşler Komitesi Başkanı Reyhan Kalyoncu’nun büyük desteği oldu.”
“Öncelikle ekip olmak şart”
Duran davet edildikleri bu seferki yarışın 262 kilometrelik bir dağ koşusu olduğunu kaydederek “Önce dağa çıkıyoruz, sonra dağın çevresinde koşarak mesafeyi tamamlıyoruz. Yarış 5 gün sürecek. İlk gün 30-35, ikinci gün 40-45, üçüncü gün 50-60, dördüncü gün ise 80 kilometrenin üzerine çıkılıyor ve yarış tamamlanıyor” dedi.
Yarışın çok katı kuralları olduğunu aktaran Duran “Öncelikle ekip olmak şart. Ekipler iki kişiden oluşuyor. Bir kadın ve bir erkek olma şartı var. Daha önceki başarılarımız, sponsor desteğimiz ve projemizin içeriği bizi güçlü kıldı. Bu yüzden Tanzanya’daki dağ koşusuna davet edildik. Biz de kabul ettik” diye konuştu.
Duran yarışmaya hazırlanmak için takım arkadaşıyla sürekli antrenman yaptıklarını kaydederek “Ben zaten yıllardır maratonlar, dağ koşuları yapıyorum. Dağcılığım var, bisiklet tecrübem var. Macera sporlarında da geçmişim var. Patagonya, Kanada, Şili, Arjantin, Basra Körfezi, birçok yerde yarıştım. Yani bu alanda deneyimliyim. 20 yılı aşan bir geçmişim var. Sürekli bir hazırlık içindeyiz” dedi.
“Yarın sabah kalkmak için bir nedenin yoksa yaşlanmaya başlamışsındır”
İlerleyen yaşına rağmen dinç kalmasını sevgiye borçlu olduğunu dile getiren Duran şunları söyledi:
“Doğayı, insanları, özellikle çocukları çok seviyorum. Özellikle köy çocuklarına çok düşkünüm. Çünkü ben de köy çocuğuyum. Köyde büyüdüm. Rahatına düşkün olmayacaksın, fedakar olacaksın. Sevgiyi önemsiyorum. Sevilmek, takdir edilmek çok önemli. Yalnızlık bana göre değil. Doğa, kuşlar, ağaçlar, böcekler her şey beni mutlu ediyor. Yaşamayı seviyorum. Genetikte yüksek lisans yaptım. Orada şöyle bir cümle vardı ‘Yarın sabah kalkmak için bir nedenin yoksa, yaşlanmaya başlamışsındır.’ Disiplin ve sorumluluk çok önemli. Kalkmak için bir nedenin olacak” dedi.
Duran katıldıkları yarış parkurunun zorlu olduğunu belirterek “Şimdi Tanzanya’ya gideceğiz. Vahşi doğa, tehlikeler var. 5 bin 900 metreye çıkacağız. Eksi 20 derecede gece geçireceğiz. Bu bir dayanıklılık ve hayatta kalma yarışı” diye konuştu.
Yarışmaya takım elbise ve Türk bayraklı kravatla katılacak
Duran’ın ekip arkadaşı olarak yarışmaya takım elbiseyle katılacak 43 yaşındaki Bilal Gül, 16 yıldır ultra maraton koştuğunu, ayrıca dağcılık, yüzme, bisiklet ve kürek gibi birçok spor dalıyla ilgilendiğini belirterek, esas mesleğinin ise beyaz eşya tamirciliği olduğunu söyledi.
Daha önce Kalahari Çölü’nde depremzede köy çocukları için koşarak farkındalık oluşturduklarını ifade eden Gül, oradaki başarı ve projelerinin kabul görmesiyle Tanzanya’daki 262 kilometrelik yarışa davet edildiklerini anlattı.
Gül yarışmaya köydeki depremzede çocukların eğitimine destek için Türkiye’yi temsilen Duran ile birlikte katılacaklarını ve başarılı olmayı hedeflediklerini belirtti.
Çok fazlasıyla heyecanlı olduğunu ifade eden Gül kendi işi haricinde her gün antrenman yaparak yarışmaya hazırlandıklarını dile getirdi.
“Türk bayraklı kravatım olmadan asla koşmam”
Gül farkındalık oluşturmak için yarışmaya takım elbise ve kravatla katılacağını belirterek, şunları söyledi:
“İstisnalar hariç, sporun belirli bir kıyafeti olmaz. Spor her türlü kıyafetle yapılabilir. Ben de bunu göstermek ve farkındalık oluşturmak istiyorum. Bugüne kadar birçok dağın zirvesine takım elbiseyle çıktım. Sadece Kilimanjaro ve Everest kaldı. Everest, en büyük hayalim. Kilimanjaro Dağı’na da yine takım elbiseyle çıkmak istiyorum. Türk bayraklı kravatım olmadan asla koşmam, ceketimin önünü ise hiç açmam. Son olarak Gran Fondo bisiklet yarışına da takım elbiseyle katıldım. ‘Olmaz.’ dediler, ama denedim. Yarış sırasında takım elbise adeta paraşüt etkisi yaptı, yokuş aşağı inerken bile pedal çevirmek zorunda kaldım. Evet, çok zordu. Ama başarı, zoru başarmaktır.”
Takım elbiseyle koştuğunda olumsuz tepki almadığını belirten Gül “Olumsuz bir tepkiyle karşılaşmadım. Sadece bunun çok zor olduğunu söylediler. Evet, zor. Ama zaten kolay olsaydı herkes yapardı. Zor olduğunu bile bile bu şekilde daha da zorlaştırarak farkındalık oluşturmak istiyorum. Sesimizi de bu şekilde duyuruyoruz” dedi.