Cumhuriyet Halk Partisi’nde Kemal Kılıçdaroğlu’nun kaybettiği, Özgür Özel’in kazandığı kurultayda usulsüzlük oldu mu olmadı mı?

Bu sorunun cevabını bir mahkeme arıyor, duruşma 30 Hazirana ertelendi ve o gün mahkemeden bir karar çıkması bekleniyor.

Ankara’da yaygın konuşulan şey, mahkemenin Kasım 2023’teki kurultay için “mutlak bühtan” kararı vereceği; yani kurultayı hiç yapılmamış kabuk edeceği.

Tabii o karar verilince, CHP’nin Nisan ayında yaptığı olağanüstü kurultay da anlamsız olacak; çünkü o olağanüstü kurultaya karar veren yetkili kurullar da bu mahkeme kararıyla ortadan kalkmış olacak.

Bu karar sahiden söylendiği gibi çıkarsa ne olacak? Kemal Kılıçdaroğlu yeniden ve sanki görevinde hiç ayrılmamış gibi genel başkan olacak.

Karar çıktıktan sonra Kılıçdaroğlu’nu eleştirmek yersiz bence. Herhalde o makul bir siyasetçi gibi hareket edecek ve partisini yeniden kurultaya götürecektir, mahkeme kararıyla makamda oturmaya kalkmayacaktır.

Burada önemli olan bu karar alındıktan sonra yaşanacaklar değil, CHP’nin bir kurultayının neden mahkemeye düştüğü.

Hepimizin bildiği, CHP’lilerin neredeyse hiç konuşmadığı gerçek şu: Bu partiyi mahkemeye iktidar partisi veya Tayyip Erdoğan yargı üzerindeki gücüğü kullanarak düşürmüş değil.

Kurultayın mahkemelik olmasının sebebi CHP’lilerin, üstelik de parti delegesi CHP’lilerin yaptığı ihbarlar ve suç duyuruları. Bunu hiç unutmamak lazım.

Benzer şekilde, Ekrem İmamoğlu’nu hapse düşüren savcılık soruşturmasını başlatan belge ve bilgilerin de CHP içinden geldiğini bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklamıştı zaten.

Bu parti bir yandan toplumun yarısının ümit ışığı ama bir yandan da bu durumda.