Kılıçdaroğlu CHP kurultayı için açıklama yaptı, kimse bir şey anlamadı
31 Mayıs 2025

Cumhuriyet Halk Partisi ilginç bir iç çekişmenin içinde. Bu parti, kaybedilen 2023 Mayıs seçimlerinden sonra aynı yılın Kasım ayında bir kurultay yapmış ve parti lideri Kemal Kılıçdaroğlu kurultayda oylamayı kaybederek yerine Özgür Özel genel başkan olmuştu. Kurultay sonrası Kılıçdaroğlu, ‘Sırtımdan hançerlendim’ demişti.

Kurultayı izleyen haftalarda bazı CHP delegeleri, aralarında bir dönem CHP’den Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş gibi isimlerin olduğu kişiler kurultayda şaibe iddiaları ortaya atmış, bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı CHP kurultayı hakkında soruşturma başlatmış, çok sayıda tanığı da dinledikten sonra dava açmıştı. Bu dava görülmeye başlandı, bir sonraki 30 Haziranda yapılacak.

Nevşin Mengü’ye suç duyurusu

Süreç içinde CHP’nin kurultayı kaybeden eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu savcılık tarafından ifadeye davet edildi ama Kılıçdaroğlu ifade vermeye gitmedi.

Bir süreden beri bir kısım CHP kamuoyunda Kılıçdaroğlu’na yönelik, ‘Çık ve kurultayın şaibesiz olduğunu söyle’ baskısı var ama Kılıçdaroğlu buna direniyor. En son kendi YouTube yayınında Nevşin Mengü, Ankara’daki bir iddiayı dile getirdi, ‘Kılıçdaroğlu savcıya gidip ‘Şaibe yok’ deseydi savcı dava açmayacaktı’ dedi. Bu sözlere Kılıçdaroğlu’nun cevabı Nevşin Mengü hakkında suç duyurusunda bulunmak oldu.

Uzun bir yazılı açıklama

CHP’nin eski genel başkanı dün sosyal medyası üzerinden uzun bir yazılı metin yayınladı. Metin aynen şöyleydi:

“Sessizliğimiz Suskunluk Değil, Sorumluluktur… 20 Kasım 2023 tarihinde, 38. Kurultayımızın üzerinden henüz iki hafta geçmişken, kurultaya ilişkin bazı iddialar kamuoyuna yansımaya başladı. O gün yayımladığım videoda, partimizi korumak adına gerekli olan her şeyi açıkça ve kararlılıkla dile getirdim.

Ancak o günden bu yana, organize edilmiş, kimliklerini gizleyerek karanlıkta hareket eden trol hesaplar üzerinden sistematik bir linç kampanyasına maruz bırakılıyorum. Can güvenliğime yönelik açık tehditler alıyorum. Beni elektrik direğine asmakla tehdit edenler de var, silahla vurulmamı isteyenler de…

Tehditler, iftiralar ve kirli kampanyalar bir araya gelmiş durumda. Sahte sosyal medya hesaplarından, fonlanan sözde akademisyenlere, iftira ve manipülasyonla mesleklerini kirleten bazı gazetecilere kadar uzanan geniş bir cepheyle karşı karşıyayız. Ve ne yazık ki, dün siyasi ikballeri uğruna yanımda saf tutan, bir zamanlar benimle yol yürümeyi bir övünç sayarken bugün başka mecralara savrulmuş bazı siyasetçiler de bu koroya katılmış durumda.

Hepsi bir ağızdan, hiçbir bilgi sahibi olmadığım, hiçbir dahlimin bulunmadığı bir konuda konuşmamı talep ediyorlar.

Oysa biz, bu milletin hakiki gündeminden sapmadan yürümek zorundayız. Şahsi değil, kamusal olana; dedikoduya değil, hakikate yaslanmak zorundayız. Ben, polemikle değil halkla konuşan bir siyasetçiyim. Ve beni tanıyan herkes bilir: Eğer ortada bir gerçeklik varsa, onu eğip bükmeden, çekinmeden, dimdik bir duruşla dile getirmekten asla geri durmam.

Beni direklere asacaklara, silahla vuracaklara, beni yakacaklara, taşlatacaklara, bir adım attırmayacaklara ve lamalara söylüyorum: Sizden korkan sizden namerttir.

Benden bir mesaj bekleyen herkese buradan açıkça sesleniyorum: Herkes bilsin ki; bu partinin düşmanlarını, yine bu partinin harem-i ismetinde boğmaya muktediriz.”

Peki ne anlama geliyor?

Bu metnin yayınlanmasının ardından bu kez yeni bir tartışma başladı: Acaba Kılıçdaroğlu ne demek istemişti? Metinden herkes başka bir şey anlayınca Kılıçdaroğlu özellikle son cümlede yer alan ‘Partinin düşmanlarını yine bu partinin Harem-i İsmetinde boğmaya muktediriz’ sözleri hakkında bir açıklama daha yaptı.

TGRT Haber’e konuşan Kılıçdaroğlu şöyle dedi:

“Bu cümleyle anlatılmak istenen şudur:

• Parti içinde veya dışında; kim olursa olsun, partiyi yıpratmak, itibarını zedelemek, karanlık kampanyalarla hedef göstermek isteyenler varsa,

• Bu kişilere karşı verilecek mücadele yine partinin kendi ahlakı, tarihi, değerleri, ilkeleri (yani harem-i ismetinde) içerisinde kalarak verilecektir.

• Yani düşmanlarla onların kullandığı çürümüş yöntemlerle değil, partinin temiz, onurlu ve ilkeli yapısı içinde hesaplaşılacaktır.

• Aynı zamanda bu ifade, partinin kendi içindeki çürümeye karşı da bir gözdağı ve kararlılık beyanıdır. Parti içinden veya dışından kim dokunulmaz zannediyorsa, partinin ‘lekesizliğinde’ boğulacaktır.”

İddia: Mahkeme CHP kurultayı için İddia: Mahkeme CHP kurultayı için “yok hükmünde” kararı alacak, Kılıçdaroğlu partinin başına geri dönecek!

ÇOK OKUNANLAR