Beynimizi çözümleyen büyük beyinler
01 Haziran 2025

Beyinlerimizi çözümleyen tarihte iki önemli düşünür var. İlki tabii ki Sigmund Freud, diğeri de bütün sistemini Freud üzerine kurup onu çok farklı ve orijinal yönlere götüren Jacques Lacan.

iki düşünür de beyinlerimizin nasıl çalıştığını açıklayan sistemlerini oluştururken romanları ve roman yazarlarının düşünme sistemini anlamaya özel önem vermişlerdir. Romanların özelikle bilinçdışını anlamak yolunda ciddi ipuçları sağlayabildiğini iki düşünür de biliyordu.

***

dolayısıyla ikisinin hangi roman yazarlarını beğendiğini bilmek, ikisinin sistemleri ve bunu bizlere anlatmak  stilleri  arasındaki farkı iyi anlayabilmemiz açısından önemlidir.

***

Teorisini Freud’un tezleri ve onlara daha derinlik getirmek  üzerine kurmuş olan Lacan, bu başlangıç noktasına rağmen ustasının kendini anlatma stilinden tamamen uzaktadır.

Gerek konuştuğunda gerekse yazdığında Freud’u anlamak ne kadar nispeten kolaysa, Lacan konuştuğunda ve bu konuşmaları yazıya döküldüğünde onu hızla anlayabilmek, kavrayabilmek inanılmaz zordur.(Lacan yazmazdı. bütün teorisini verdiği yıllık seminerlerde ortaya koydu. Kitapları ise daha sonra dinleyenlerin aldığı notlar üzerine oluştu.)

***

Dediğim gibi iki düşünür arasındaki bu farkı anlamak için onların okuma tercihlerine bakmak gerekiyor.

Freud klasikleşmiş yazarları severdi. Hatta Shakespeare’nin eserleri olmasaydı Freud’un bazı kavramları oluşturmakta hayli zorlanacağı da söylenir.

***

Freud’un sevdiği klasik yazarlar arasında Balzac’’ın özel bir yeri vardır.

23 eylül 1939 cumartesi günü ötanazi  ile hayata veda etmeden önce (çünkü kanserdi ve büyük acılar çekiyordu) Balzac’ın ‘Tılsımlı Deri’ romanından bölümler okuduğu biliniyor. O gün nelerin yaşandığını büyük Lacan uzmanı  Elisabeth Roudinesco’nun ‘Kendi Çağından  Bizim Çağımıza Sigmund Freud) kitabının 453-55 sayfalarında okuyabilirsiniz.

***

Buna karşın Lacan kendisi gibi zor anlaşılır olan James Joyce’a hayrandı. Joyce’un Paris’te kendi Ulysses kitabından okuduğu toplantılarda dinleyiciler arasında Lacan da vardı.

Joyce ve şair Mallarme’ye hayran olan büyük düşünürün seminerlerinin daima zor anlaşılır olması bu yüzden pek şaşırtıcı değil. O bilinçdışı nasıl konuşursa öyle konuştuğunu iddia ediyordu (Ona göre bilinçdışı dil gibi yapılanmıştı) ama aslında bence hayran olduğu James joyce nasıl yazıyorsa öyle konuşuyordu.

ÇOK OKUNANLAR