Konur Sokak 24 ve 27 numarada üç apartman dairesinden çıkan 12 Genel Yayın Yönetmeni
01 Haziran 2025

Şimdi geriye bakıyorum da…

Meğer bugün kendine hala “yeni” diyebilenlerin “Eski Türkiye” diye yerden yere vurduğu o gazeteciler, köşe yazarları Ankara’nın bir sokağında, yarı çapı 30 metre bir coğrafyadan çıkmış.

İstanbul Asmalımescit’teki Yakup 2’nin ‘Ölüler duvarı.’ Burada hayatını kaybetmiş eski Yakup müdavimlerinin resimleri asılı.

Geçen pazar ünlü eski Türkiye’nin ‘Central Park’ında bir yemek

Beyoğlu’ndaki “Yakup” 1970’li yıllardan beri Türk edebiyat ve “basın” dünyasının “Central Park”ıdır.

Hani şu ünlü “Friends” dizisinde mahallelinin toplandığı bar gibi.

Geçen Pazar işte o restoranda Türkiye’nin son 50 yıllık medya tarihinin fotoğrafını yansıtan bir yemek vardı.

Ben de davetliydim, ama bir mazeretim nedeniyle katılamadım.

Tuğrul Eryılmaz o geceyi ayrıntıları ile T24’te yazdı.

Tuğrul Eryılmaz, Mehmet Yılmaz gecesinde sahnede Mehmet Yılmaz’la

Mehmet Yılmaz’ın meslekteki 50. yılı için bir araya geldiler

Gece Mehmet Yakup Yılmaz’ın gazetecilikteki 50’inci meslek yılı dolayısıyla düzenlenmişti.

Ben pek düşkün değilimdir ama özellikle eski Cumhuriyet gazetesi kökenliler böyle mesleki anma ve ritüelleri çok sever.

Mehmet Yılmaz çok sayıda gazete ve dergi kurduğu için geniş bir çevreyle ilişkisi vardı.

Nitekim o geceye katılanların yelpazesi de bunu gösteriyordu.

Cansu Çamlıbel ve Melis Alphan, Mehmet Yılmaz’la

Yakup’taki Mehmet Yakup Yılmaz gecesinde kimler vardı

Tuğrul Eryılmaz geceye katılanlardan isimler vermiş. Oradan aktarıyorum.

Gazeteci kesiminden Hasan Cemal, Ayşe Cemal, Doğan Akın, Sedat Ergin, Tuğrul Eryılmaz, İsmet Berkan, Mehmet Yaşin, Zafer Mutlu, Feryal Pere, Çınar Oskay, Nurcan Akad,  Perihan Mağden, Sebati Karakurt, Faruk Ekici, Kutlukhan Perker, Cem Talu, İhsan Yılmaz, Sinan Öncel, Melis Alphan, Cenk Öz, Viki Habif, Ferhan Kaya, Banu Tuna, Cem Başar, Eyüp Özel, Erdem Kırım…

Ümit Boyner ve Arzuhan Doğan Yalçındağ, Mehmet Yılmaz anılarını anlatıyor.

TÜSİAD’ın ilk ve ikinci kadın başkanları

İş dünyasından TÜSİAD’ın ilk ve ikinci kadın başkanları Arzuhan Doğan Yalçındağ ve Ümit Boyner…

Cem Boyner, Gül ve Mustafa Oğuz, Atilla Türkmen, Mustafa Taviloğlu Tayfun Bayazıt…

Müzik dünyasından Ali Kocatepe ve Aysun Kocatepe

Diplomasiden Aydın ve Ayşe Sezgin; Mehmet Ali Bayar ve Ayça Bayar

Spordan Mustafa Denizli.

Araştırma dünyasından Bekir ve Yasemin Ağırdır.

Bugüne kadar hiçbir gazeteci için böyle bir kitap hazırlanmamıştır

Ayrıca o gece için Mehmet Yılmaz’la ilgili bir kitap hazırlanmıştı.
Geçmişte birçok ünlü gazeteci için böyle kitaplar görmüştüm..

Ama bugüne kadar gördüğüm en renklisi buydu.

Öyle sanıyorum ki Türkiye’de başka hiç bir gazeteci için böyle renkli bir kitap hazırlanamaz.

Erol Simavi, Aydın Doğan ve Kemal Ilıcak aynı karede.

Türk medya tarihine geçen bir fotoğraf karesi

Kitaptaki bir fotoğraf özellikle çok ilgimi çekti.

Türk medyasının bir dönemine damgasını vurmuş üç medya patronunu yan yana yürürken gösteren bir fotoğraftı.

Hürriyet’in eski patronu Erol Simavi, Hürriyet’i ondan alan, ama o gün Milliyet’in sahibi olan Aydın Doğan ve Tercüman gazetesinin sahibi Kemal Ilıcak.

12 Eylül’de Kenan Evren’in Bulgaristan gezisi sırasında çekilmiş.

Onları bir arada gösteren başka fotoğraf var mı hatırlayamadım.

Ankara Konur Sokak, bugün böyle.

Türk medyasının 90’lar kadrosunu kuran sokak

Kitapta Sedat Ergin’in Mehmet Yılmaz’ın gazetecilik hayatı için titiz bir incelemeyle kaleme aldığı çok ayrıntılı bir yazı var.

İşte o yazıda Türkiye’nin medya tarihinde iz bırakmış Ankara kökenli gazetecileri anlatan ilginç bir bölüm var.

Türk medyasının geleceğini belirleyecek olan bir sokak burası…

Adı Konur Sokak…

Konur Sokakta ilk adres Mülkiyeliler Birliği 

“Kızılay’a doğru, Konur Sokak’ın Yüksel Caddesi ile birleştiği sınır noktasında Mülkiyeliler Birliği merkezi vardı. Burası da Mekteb-i Mülkiye’i Şahane’nin hocalarından öğrencilerine, mezun bürokratlarından emeklilerine kadar Mülkiye ruhunun ve aynı zamanda Ankara’da sol siyasetin nabzının attığı önemli merkezlerden biriydi.” 

O lokali sol muhafazakarlığın kalesi olarak görüyordum

Sedat’a göre öyleydi, bana göre ise farklı.

Ben o lokali Türkiye’de liberal ekonominin yerleşmesine mani olan sol tutuculuğun kalesi olarak görüyordum.

Özal’ın liberal devrimine karşı çıkan bir direniş mevzisiydi orası.

Hemen karşısındaki apartmanda ise Mülkiyeliler Birliği ruhuna sahip sol çizgideki Vatan gazetesinin Ankara bürosu bulunuyordu.

O büroda daha sonraki yıllarda Türk medyasına damgasını vuracak biri çalışıyordu. 

Sabah Gazetesi’nin yıllarca genel yayın yönetmenliğini yapacak ve bugün de Oksijen gazetesinin sahibi olacak olan  Zafer Mutlu, Vatan Gazetesinin muhabiriydi.

Meşrutiyet Caddesi ile köşedeki iki apartman

Sedat’tan alıntıyla devam ediyorum:

“Bakanlıklar istikametine doğru gidildiğinde, Konur Sokak’ın Meşrutiyet Caddesi ile birleştiği köşenin girişinde karşı karşıya bakan iki bina herhalde yarıçapı 20-25 metrelik bir daire içinde Türk basınının en önemli çekim merkezlerinden birini oluşturuyordu.”

Konur Sokak 24 numaradan çıkan çok tanıdık isimler

“Burada Konur Sokak 24 numaralı apartmanın birinci katında Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu bulunuyordu. Cumhuriyet bürosu 1979 yılı sonuna doğru Atatürk Bulvarı’ndaki merkezinden buraya taşındığında başında temsilci olarak Hasan Cemal vardı. Cemal 1981 yılında genel yayın yönetmenliğine getirilip İstanbul’a gittiğinde koltuğunu Yalçın Doğan’a bırakacaktı.”

Aynı tarihlerde o büroda çalışan  genç kuşaktan iki parlak  muhabiri de eklememiz gerekiyor.

Sedat Ergin ve Ufuk Güldemir…

Cumhuriyet’in üst katında ise Devrimci Yol çizgisindeki Demokrat gazetesinin Ankara bürosu faaliyet gösteriyordu.

27 numaradan çıkan 14 yazar kimlerdi?

Konur Sokak 24 numaradan hemen karşısındaki 27 numaralı apartmana geçelim.

O binanın üçüncü katındaki dairenin kapısında dönemin önemli siyasi dergisi “Yankı’nın” tabelası asılıydı. 

Bu dergiyi Ankara basınının önemli isimlerinden biri olan  Mehmet Ali Kışlalı çıkartıyordu.

Eski Türkiye’nin o günkü yeni profili

İşte o dergide çalışan isimlere baktığınız zaman “Eski Türkiye’nin medya profilini” görürsünüz:

Ahmet Taner Kışlalı, Ertuğrul Özkök, Hıncal Uluç, Yalçın Küçük, Emre Kongar, Avni Özgürel, Kurthan Fişek, Hikmet Bila, Fikret Bila, Can Dündar, Vecdi Seviğ, Şefik Kahramankaptan, Önder Şenyapılı ve Mehmet Yılmaz.

O 24 numara Mehmet Yılmaz’ın ve benim yazarlık hayatımda çok önemli bir yere sahipti.

Cumhuriyet gazetesinin 80’li yıllarda Ankara Bürosunda çekilmiş bir fotoğraf. Soldan Faruk Bildirici, Ahmet Tan, Hasan Cemal, Erbil Tuşalp ve Kenan Mortan.

İki apartmandaki üç daireden 12 Genel Yayın Yönetmeni çıktı

O iki apartman dairesinden Türk medyasının 90’lı yıllardaki en yaygın gazete ve dergilerini yöneten 12 genel yayın yönetmeni çıktı.

Hasan Cemal, Hıncal Uluç, Ertuğrul Özkök, Zafer Mutlu, Mehmet Yılmaz, Yalçın Doğan, Sedat Ergin, Ufuk Güldemir, Tuğrul Eryılmaz, Fikret Bila, Can Dündar, Avni Özgürel… 

Otuzdan fazla yazar ilk yazılarını o üç dairede yazmaya başladı.

Geceden hatıra resimleri… Arka sıra sol baştan, Sinan Öncel, İhsan Yılmaz, Erdem Kırım, Sebati Karakurt, Melis Alphan, Eyüp Özel, Cenk Öz. Ön sıra: Cem Başar, Viki Habif, Ferhan Kaya, Banu Tuna.

90’lı yıllara damgasını vuran Ankaralıların gecesi

Anlayacağınız Yakup’taki gece aynı zamanda 90’lı yıllarda Türk medyasının en renkli ve tartışmalı dönemine damgasını vuracak olan “Ankaralıların” bir anma  töreniydi.  

O isimlerin bir bölümü “mürekkep kokusu”nu en büyük rayiha olarak gören “Babıali basını” ruhuna sadık kaldı.

Bir bölümü ise “Özal Zeitgest”ına ayak uydurarak parfümü mürekkep kokusuna tercih etti; yeni bir anlayışın temellerini attılar, o temeller üzerine yepyeni bir  “Plaza Medyası” kurdular.

Bugünün ”A 330 basınından”  çok farklı bir medyaydı…

Geçen pazar gecesi hepsi oradaydı…

Yapılan yoklamada Güneri Cıvaoğlu, Hıncal Uluç, Ufuk Güldemir, Ercan Arıklı yoktu…

Ama hatıraları oradaydı…

ÇOK OKUNANLAR