Yazar Dücane Cündioğlu bugünlerde 15 dakikalık ününün keyfini çıkarıyor.

Sosyal medya çağının bu medyalarda yer alanlara “fenomen” olma imkanı vermesi ama bu imkandan faydalanmak için de mutlaka etkileşim almak gerekmesi insanlar arasında ilginç bir rekabete neden oluyor.

Bu anlamda ilgi çekmenin, etkileşim almanın, olumsuz da olsa tepki yaratmanın en kestirme yolu “troll” olmak. Yani sürekli aykırı, hatta olmayacak şeyler söylemek, birilerine saldırmak, eskinin deyimiyle “put kırıcı” olmak.

Tabii trollük pek çok alanda yaşansa da akla hayale bile gelmeyecek bazı alanlar var. Bunlardan biri, zaten son derece dar bir ilgi alanına hitab eden felsefe alanı. Bu alanla ilgilenen insanların daha “kül yutmaz” olduğu, dolayısıyla onlara trollük yapmanın daha zor olacağı düşünülebilir.

Yazar Dücane Cündioğlu öyle düşünmüyor olmalı. Geçenlerde bir YouTube yayınında “Kuru fasulye-pilav yemeyenler, ayran içmeyenler Kuran’ı anlayamazlar” demişti. Bu aykırı sözler büyük bir ilgi çekmişti. Yazar bu ilgiden hoşlanmış olacak ki, aynı fikri ilerletti, son videosunda bu kez “Tarhana çorbası içip dürüm yiyenlerin felsefeyle bir işi olmaz” deyiverdi.

Ve haklı çıktı. Bu cümle o kadar ilgi çekti ki dün sosyal medya gün boyu bu cümleyi savunanlar ile cümleyle birlikte Cündioğlu’na ağır saldırıda bulunanlar arasındaki kavgaya sahne oldu. Sosyal medya trollüğünde başarının en önemli kıstası bu: Toplumu ikiye bölecek keskin bir tartışma çıkartmak.

Tartışma büyüyüp genişleyince Cündioğlu bu kez X hesabından konuyu yeniden tazeledi, videoda kastedilenin tarhana çorbası ve dürüm olmadığını söyleyen Cündioğlu, ‘Dedim ama hangi manasıyla dedim’ diyerek meseleye bir katman daha gizem katmak istedi.