Hatay, İskenderun’da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 14 kişinin yaşamını yitirdiği MCG Tower’a ilişkin bilirkişi raporu 340 gün sonra dosyaya girdi. Raporda müteahhit, şantiye şefi, yapı denetim firması ve proje sorumluları “asli kusurlu” sayıldı; zemin sıvılaşması riskine rağmen önlem alınmadığı, projeye aykırı ve düşük kaliteli imalat yapıldığı vurgulandı. Anne ve babasını kaybeden Selin Sümbültepe ise “Bu sadece bir binanın değil, cezasızlık düzeninin çöküşüdür” diyerek tüm sanıkların tutuklanması çağrısı yaptı.
Raporda, zemin iyileştirmesi yapılmadığı, projedeki kesişen fore kazıklar yerine düşük çaplı ve kısa kazıklar kullanıldığı vurgulandı. Müteahhit Muhammed Coşkun Gökkan’ın ise kar hırsıyla kalitesiz imalat yaptığı ifade edilen raporda, 17 katlı yapılaşmaya izin verilmesinin de yanlış olduğu kaydedildi. Raporda müteahhit, şantiye şefi, yapı denetim ve diğer sanıkların olduğu vurgulandı.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Hatay’ın İskenderun ilçesindeki MCG Tower da depremde yıkıldı, 14 kişi yaşamını yitirdi.
Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı, binanın müteahhidi Muhammet Coşkun Gökkan, statik proje müellifi ve kaba inşaatı gerçekleştiren Mehmet Yılmazlar, şantiye şefi Şule Genç Özbay, mimari proje müellifi Meltem Yılanoğlu, jeolojik etüt müellifi Sefa Apak, jeofizik etüt müellifi Mehmet İnce, jeoteknik etüt müellifi Yıldıray Şengül, projelendirme ve yapım sürecinde denetim görevini üstlenen yapı denetim şirketi yetkilisi Sakin Karaömer, yapı denetim şirketi bünyesinde statik sorumlusu ve şirket yetkilisi Hikmet Nural, yapı denetim şirketinin mimari sorumlusu Hatice Sezer, ustabaşılar Abdulhamit Bostancı, Ali Cemil Arıcan ve firma sahibi Ferhat Sönmez hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle açtı. kapsamında 13 sanık da tutuksuz yargılanıyor.
MCG Tower binasına ilişkin , 340 gün sonra dosyaya girdi. ANKA Haber Ajansı’nın ulaştığı 4 uzmanın imzasını taşıyan rapor, çarpıcı ihmaller zincirini gözler önüne serdi. Rapora göre bina, zeminin taşıma gücünün düşük olduğu açıkça bilinmesine rağmen uygun şekilde inşa edilmedi, yapı denetiminden proje onayına kadar birçok aşamada sorumlular “asli kusurlu” bulundu.
Bilirkişi raporunda, jeofizik mühendisi Mehmet İnce’nin hazırladığı zemin etüt raporunda yeraltı su seviyesinin 1,50-3,50 metre arasında olduğu, zeminin şiltli-kumlu ve gevşek yapıda bulunduğu belirtildi. Raporda zemin sıvılaşması riski uyarısı yapıldığı, nitekim depremde bu sıvılaşmanın gerçekleştiği ve binanın yan yatarak ölümlü yıkıma neden olduğu ifade edildi. Raporda, etüt raporunun ise mevzuata uygun hazırlandığı ve yol gösterici nitelikte olduğu vurgulandı.
Düşük çaplı, kısa kazık kullanılmış
Raporda yapının 12 Temmuz 2017 ve 12 Ağustos 2022 tarihli yapı ruhsatlarına göre inşa edildiği belirtildi. Depremde binanın yıkılma nedenleri arasında, zemin etüdü ve projelere rağmen uygun zemin ıslahının yapılmaması, projede öngörülen kesişen fore kazıklar yerine düşük çaplı ve kısa kazıklar kullanılması gösterildi. Projeye aykırı imalatların binanın yıkımında etkili olduğu vurgulanan raporda, müteahhit Muhammet Coşkun Gökkan ile şantiye şefi Şule Genç Özbay’ın asli kusurlu olduğu ifade edildi.
Bilirkişi raporunda, yapı denetim firmasının inşaat süreci boyunca çeşitli tarihlerde hak ediş aldığı ancak denetim görevini yerine getirmediği belirtildi. Rapora göre zemin etüt, geoteknik ve statik projelerde 80 santim çapında ve 12 metre boyunda kesişen fore kazıklar öngörülmesine rağmen, uygulamada yalnızca 25 cm çapında, daha kısa ve seyrek düzende kazıklar çakıldı. Bu durumun yapının yan yatmasına neden olduğu ifade edildi. Ayrıca, projede yer alan radye temel inşa edilirken, temel drenajı ve temel izolasyonu yapılmadığı, bodrum kat duvarlarında da yalıtım bulunmadığı kaydedildi.
Raporda, dava konusu yapının inşa edildiği zeminde iyileştirme çalışmalarının fen ve sanat kurallarına uygun şekilde yapılmadığı, eksik ve yetersiz imalatla zaman ve maliyetten kaçınıldığı belirtildi. Yapının bulunduğu Birinci Mıntıka Mahallesi’nde sırasında zemin sıvılaşması yaşandığı ve 17 katlı binada olduğu gibi büyük yıkımların meydana geldiği ifade edildi.”
Daha çok kar etmek amacıyla…
Yapı Denetim Firması Hatay Yükseliş Yapı Denetim Ltd. Şti’nin inşaatı yeterince denetlemediği, projelere aykırı imalatlara müdahale etmediği, eksik ve hatalı uygulamaları ilgili kurumlara bildirmediği ifade edildi. Denetleme yetkilisi Sakin Karaömer ve sözleşmeyi onaylayan Hikmet Nural’ın asli sorumlu olduğu vurgulandı. Müteahhit Muhammed Coşkun Gökkan’ın ise daha fazla kar elde etmek amacıyla projeye aykırı, fen ve sanat kurallarını ihlal eden, düşük nitelikli imalatlarla yapıyı inşa ettiği belirtildi. Bu nedenle, 14 kişinin ölümüne ve çok sayıda kişinin yaralanmasına neden olan yapı yıkımında Gökkan’ın da birinci derecede asli sorumlu olduğu kaydedildi.
“17 katlı yapılaşmaya izin verilmesi yanlış”
Raporda, Birinci Mıntıka Mahallesi’nin 6 Şubat Depremi’nde en çok hasar gören bölgelerden biri olduğu vurgulandı. Raporda, “Birinci derece deprem bölgesinde yer alan çok katlı binaların konuşlandığı alanın, zemin özellikleri, zeminin taşıma gücü, kayma mukavemeti göz önüne alınmadan 17 katlı yapılaşmaya izin verilmesi yanlış olmuştur. Bu haliyle yapılaşmaya çok da uygun bir bölge değildir. Hele hele çok katlı ağır yapılara imar verilmemesi gerekir. Ayrıca Düziçi İskenderun Fayı’na 8, Doğu Anadolu Fay Zonu Amanos Segmenti’ne 17,3 kilometre olup, söz konusu imar planlarını hazırlayan ve onaylayanlar, asli sorumludur” dendi.
Bilirkişi raporunda, yapının mimari proje müellifi Meltem Yılanoğlu, projeyi onaylayan İskenderun Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü çalışanları Sabri Emre Uras ve Başaran Akgün, yapı denetim firmasının proje ve uygulama denetçisi Hatice Sezer ile statik proje müellifi Mehmet Yılmazlar’ın da asli kusurlu oldukları tespit edildi.
Bilirkişi heyeti, mahkemeye sunduğu raporda, müteahhit, şantiye şefi ve yapı denetim sorumluları gibi harcama, uygulama ve denetim yapanların birinci derece asli sorumlular olduğunu belirtti.
“Sadece bina çökmüş olmadı”
MCG Tower’da anne ve babasını kaybeden Selin Sümbültepe ve avukatları, süreci ANKA Haber Ajansı’na şöyle değerlendirdi:
“6 Şubat depreminin üzerinden 2 yıl 4 ay geçti. MCG Tower davasında adalet çağrımızı yineliyoruz. Dosyanın başından beri beklediğimiz bilirkişi raporu nihayet geldi. Gelen rapor çok açık. Binanın yıkımına sebep olan herkes, yani tüm sanıklar ‘asli kusurlu’. Mimarından müteahhitine, yapı denetiminden şantiye şefine kadar herkes görevini ihmal etti. Biz bu sürecin başından beri her adımına müdahiliz. Teknik eksiklikleri belirledik, sorumluları ortaya çıkardık. Projeye aykırı uygulamalar, eksik mühendislik hesapları, tamamlanmamış kolon kiriş sistemleriyle bu bina göz göre göre yıkıldı. Tüm bu ağır kusurlara rağmen hiçbir sanık tutuklu değil. Adaletin gecikmesi artık kabul edilemez. Bu sadece bir binanın çöküşü değil, sistemli bir denetimsizlik ve cezasızlık kültürünün yok ettiği hayatlardır. Biz susmuyoruz, adalet yerini bulana kadar da susmayacağız. Sen de susma, tüm sanıklar tutuklansın çağrımıza ortak ol.”
MCG Tower’in beşinci duruşması 25 Haziran’da görülecek.