AK Parti iktidarının cezasızlık politikaları sonucu ülkedeki kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin sonu gelmiyor. Geçen ay 41 kadın yaşamını yitirdi. ‘Aile yılı’ ilan edilen bu yılın başından bu yana ise 234 kadın öldü
AK Parti iktidarının “aile yılı” ilan ettiği 2025 yılının ilk beş ayında 234 kadın yaşamını yitirdi. Ölen kadınların bir kısmı şüpheli ölüm olarak kayıtlara geçti. Kadın hakları savunucuları “Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor” diyerek tepki gösterdi.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) 2025 Mayıs Raporu’nu açıkladı. Mayıs ayında 21 kadın cinayeti işlendi, 20 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Rapora göre, 21 kadından 7’si boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesiyle, 5’i ekonomik bahanelerle öldürüldü. 9’unun ise hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi.
Kadınlar en çok evlerinde ve ateşli silahla katledildi. Öldürülen 21 kadının 5’i akrabası, 4’ü evli olduğu erkek, 4’ü eskiden evli olduğu erkek, 3’ü tanıdığı, 2’si birlikte olduğu erkek, 1’i eskiden birlikte olduğu erkek, 1’i oğlu, 1’i tanımadığı biri tarafından hayattan koparıldı. Bu ay kadınların %24’ü akrabaları tarafından öldürüldü.
Kadınlar nerede öldürüldü?(%)
• Ev: 62
• Sokak: 14
• İş yeri: 10
• Kamusal alan: 10
• Tespit edilemeyen: 4
Kadınlar nasıl öldürüldü?(%)
• Ateşli silah: 62
• Kesici alet: 24
• Darp ve diğerleri: 14
‘Aile yılı’ mı kadın düşmanlığı mı
Raporda cinayetlere yönelik yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“‘Aile Yılı’, yalnızca devletin aileyi merkez alan ideolojik yönelimlerinin bir ifadesi değil; aynı zamanda kadınların, LGBTİQ+ların ve tüm ötekileştirilenlerin yaşamlarını hedef alan kapsamlı bir toplumsal mühendislik hamlesinin parçası haline gelmiştir. Bu yıl boyunca iktidarın tüm ideolojik aygıtları, ‘aile’ adı altında toplumu tek tipleştirme, kadınların bedeni ve emeği üzerinde daha da otoriter bir denetim kurma niyetini açıkça ortaya koymaktadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada kürtajı cinayet olarak nitelemesi, bu politik yönelimin en sert ve kadın düşmanı yüzünü bir kez daha göstermiştir. Kadınları korumayan, şiddeti önlemeyen, çocukları istismardan uzak tutmayan bir yapı ‘aile’ değil; ataerkil şiddetin kurumsal zemini haline gelmiş bir ideolojik aygıttır. Bugün ‘aile’ adıyla yürütülen politikaların asıl amacı, kadınları özgürleştirmek değil; itaate zorlamak, kamusal alandan uzaklaştırmak, hizmet ettirmektir.” KCDP üyeleri, şüpheli ölümlere ilişkin de “Şüpheli şekilde ölü bulunan kadın sayısında pandemi süreciyle birlikte çok ciddi artış yaşanmaktadır. Şüpheli kadın ölümleri, maalesef kadın cinayetlerinden daha da zorlu olabilmektedir. Kadınların öldürülüp öldürülmediği, gerçekten kaza ile mi öldükleri, kadınların toplumsal cinsiyet temelli öldürülüp öldürülmediği, intihar edip etmedikleri veya intihara sürüklenip sürüklenmediklerinin açığa çıkarılması gerekmektedir” dedi.
