Monaco Prensi Albert’in meğer 1 milyar avroluk bir kişisel serveti varmış. Eskiden olsa, mesela Albert’in büyük büyük dedelerinden biri olsa böyle bir hesap yapılmazdı; ülkesi ve ülke hazinesi onun servetiydi zaten. Ama tabii modern zamanlar ve modern yönetim gerekleri, hükümdarın kişisel parasıyla ülkenin parasını birbirinden ayırmayı gerektiriyor.
Albert de, babası müteveffa Ranier de, bu servetlerini yönetmesi için profesyonel para yöneticilerinden yararlanmış, onlar da bir aile. Baba Palmero, Prens Ranier’nin servetini yönetmiş, sonra bu görev oğluna kalmış, arada saltanat da baba Ranier’den oğlu Albert’e kalmış.
Albert, 22 yıldır servetini yöneten Claude Palmero’yu geçen yıl işten kovunca olanlar olmuş. Palmero’nun polis tarafından el konulan kişisel notlarından ve bir nevi günlüğünden oluşan defterleri medyaya sızıvermiş.
Bugün 10Haber’de okudum, Prens Albert’in nerede ne kadar parası olduğunu tam olarak öğrenebilmesi bile neredeyse bir yıl sürmüş, o kadar bihabermiş servetinin nasıl yönetildiğinden.
Aslında servetini bir kişi veya bir kuruma yönettirmek sadece Prens Albert’e özgü bir durum değil; uzun zamandan beri bankaların da, başka finans kurumlarının da böyle ‘Servet yönetimi’ birimleri var, ‘Özel bankacılık’ birimleri var. Buralarda ciddi servetler yönetiliyor.
Herhalde Prens Albert’in başına gelenler, servetini bu şekilde başkalarına yönettiren herkes için uyarıcı olmuş olmalı.
Çünkü servet yönetiminin doğasında olan gizlilik, sizin gizli harcamalarınızın, ödemelerinizin de bu kanaldan yapılmasını beraberinde getiriyorsa, bugün duyulmasını ve bilinmesini istemediğiniz şeyler yarın için size risk yaratır.
Prensin ‘bekar evi’ ve evlilik dışı çocuğunun annesine yaptığı ödemeler gibi utanç verici ayrıntılar ortaya dökülmüş durumda.
Bizler de uzaktan bu olan bitenleri merakla takip ediyoruz.