Son yıllarda birçok farklı isimlerle ve yöntemlerle artan meditasyon uygulamaları, büyük bir sektör haline gelirken, bilimsel araştırmalara göre bazı kişilerde ciddi psikolojik yan etkilere yol açabiliyor.
Günümüzde hayatın yoğunluğu içerisinde artan kaygıyla başa çıkmak için sosyal medyanın da gelişimiyle daha kolay ulaşılan meditasyon, farkındalık gibi uygulamalar, strese karşı ya da ruh sağlığını iyileştirmek için başvurulan yöntemler içinde öne çıkıyor. Ancak uzmanlar bu yöntemlerin göründüğü kadar masum olmadığını söylüyor.
Euronews’ten Çağla Üren’in haberine göre, son yıllarda artan bilimsel araştırmalar, bu uygulamaların herkeste iyileşmeye yaramadığını bazı kişilerde ciddi psikolojik yan etkilere de yol açabileceğini ortaya koyuyor.
Olumsuz etkiler de tarihi kadar eski
Farkındalık ya da mindfulness, kökeni 1500 yıl öncesine kadar giden, duygu, düşünce ve hislere odaklanarak iyileşme sağladığına inanılan Budist bir meditasyon şekli olurken, günümüz dünyasında çok kullanılıyor.
Bu uygulamanın olumsuz etkilerine yönelik kayıtlar da tarihi kadar eski olurken, tarihi “Dharmatrāta Meditasyon Yazmaları” isimli metinde, depresyon, anksiyete, psikotik epizodlar, disosiyasyon (kişinin kendisini ya da çevresini gerçek dışı hissetmesi) gibi etkileri detaylı şekilde belgeliyor.
Son yıllarda yapılan akademik çalışmalarda, meditasyonun olumsuz etkilerinin nadir olmadığı ortaya çıktı.
Son yıllardaki araştırmalar
2022’de ABD’de düzenli meditasyon yapan 953 kişiyle yapılan bir çalışmada, katılımcıların yüzde 10’undan fazlasının yaşam kalitelerini ciddi şekilde etkileyen yaklaşık bir ay kadar süren olumsuz etkiler yaşadıkları belirlendi.
2020’de yayımlanan 40 yıllık bir derlemedeyse en yaygın yan etkilerin anksiyete ve depresyon olduğu; onu psikotik belirtiler, disosiyasyon ve yoğun korku gibi etkilerin izlediğini ortaya çıktı. Bu olumsuz etkiler, daha önce hiçbir psikolojik sorunu olmayan kişiler de görüldü.
Sektör büyüyor!
İşletme profesörü ve aynı zamanda Budist bir rahip de olan Ronald Purser, 2023’te yayınladığı “McMindfulness” adlı kitabında farkındalık uygulamalarının bir tür “kapitalist maneviyat” haline geldiğini söylerken, küresel “farkındalık sektörünün” ABD’de 2,2 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaştığını belirtmişti.
Coventry Üniversitesi Deneysel Psikoloji Profesörü Miguel Farias, The Conversation’daki makalesinde, farkındalık uygulamalarının ruh sağlığına olumlu katkılarının kanıtlandığını belirtse de potansiyel zararlarının eğitmenler, dijital uygulamalar ve rehber kitaplar tarafından nadiren dile getirildiğini belirtiyor.
En pahalı araştırma
Mindfulness hareketinin öncülerinden Jon Kabat-Zinn, 2017’de yaptığı bir açıklamada, pozitif etkiler üzerine yapılan araştırmaların yüzde 90’ının kalitesinin düşük olduğunu kabul etmişti.
Meditasyonun etkilerini inceleyen en pahalı araştırmalardan biri, 2016-2018 yılları arasında İngiltere’de 84 okulda, 11-14 yaş arasındaki 8 binden fazla çocukla yapıldı.
2022’de sonuçları açıklanan bu araştırmada, mindfulness eğitimi alan çocukların ruh sağlığında anlamlı bir iyileşme gözlenmezken, bazı hassas çocuklar için zararlı bile olabileceği de görüldü.
Uzmanlar, meditasyonun yan etkilerinden habersiz bir şekilde, uygulama satmanın ya da klinik tedavilere dahil etmenin etik olup olmadığını sorgularken, ABD’de, ağır meditasyon yan etkileri yaşayan bireyler için kurulmuş klinik destek hizmeti bulunuyor.