Nas politikasının çarpıcı sonucu: Artık her 4 liralık iç borç ödemesinin 3 lirası faize gidiyor
10 Haziran 2025

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2018 yılında başkanlık sisteminin ilk cumhurbaşkanı olara seçildiğinde yola faizleri düşürmek için çıkmıştı. Ona göre “Yüksek faizin sebebi enflasyon değildi, aksine enflasyonun sebebi faiz”di. Bu görüşünü de İslam dinine dayandırıyor, kendisi inançlı bir Müslüman olarak “nas” gereği faize karşı olduğunu söylüyordu.

Faizleri düşürmek defalarca Merkez Bankası Başkanı değiştirdi, en sonunda aradığı Merkez Bankası Başkanı olarak Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu’nu buldu. Kavcıoğlu 2021 sonunda faizi indirmeye başlayınca önce dolar fiyatları patladı, ardından enflasyon.

Bugün Türkiye son iki yıldır Tayyip Erdoğan’ın değişen tercihiyle ekonomiyi Mehmet Şimşek’e emanet etmiş durumda, Şimşek de temel vaat olarak “rasyonelleşme”yi öneriyor. İşte bu rasyonelleşme sonrası bugün Merkez Bankası’nın politika faizi yüzde 46’da, bankalar Merkez Bankası’ndan borç almak için son haftalarda bu faizin de üzerinde bir rakamı ödemeye razılar.

Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele için TL’yi pahalı hale getirmesinin sonuçlarından biri, Hazine Bakanlığı’nın devlet iç borçlanma faizlerinin de yükselmesi oldu. Şimdi bütçe rakamlarına bakınca, devlet iç borçlanma faizlerinin yükselmesinin sonuçları da çarpıcı biçimde önümüzde duruyor. 

Faiz ödemeleri toplam iç borç servisinin yüzde 74’üne geldi. Anapara ödemelerinin ise yüzde 295’ine ulaştı. 2025 yılı ilk çeyrekte 117 milyar ana para borç ödenirken, bunun 3 katına yakın düzeyde, 346,4 milyar lira faiz ödendi. Son yıllarda, dış borçlanmada zorlanıldığı için, dış borçlanma azaldığı için, dış borç ana para ve faiz ödemelerinde tablo olumlu. Dış borca faiz ödemeleri toplam servisin yüzde 26,9’u, anapara ödemelerinin ise yüzde 36,7’si düzeyinde. 2025 yılının tamamı için programlandığı gibi gerçekleşirse dış borçta da faiz ödemeleri toplam servisin yüzde 35,7’isine, ana para ödemelerinin ise yüzde 55,6’sına ulaşacak.

İç borçta ödemeleri ilk kez 2017’de yüzde 40’ı aştı. 2019’da faiz ödemeleri ana para ödemelerinin %45.8’ini gördükten sonra izleyen iki yıl iyileşme oldu. 2020 ve 2021’de sırasıyla faiz ödemeleri toplam servisin %31’i ve %28,4’ü düzeyine geriledi. Sonrasında tempolu ve yüksek oranlı artışlar geldi. 2021’din 20222’ye faiz ödemeleri toplam servisin %28,4’ünden %42,6’sına fırladı. 2023’te %48,3’üne ulaştı. 2024 yılı %57,3 seviyesinde kapandı ve ilk kez iç borç servisinin yarıdan fazlası faiz ödemelerine döndü.

Bu yıl ilk üç ayın rakamları belli. Bozulma sert. 2025 yılı ilk çeyrekte faiz ödemeleri toplam iç borç servisinin %74,7’isine ulaşmış görünüyor. Yani her 4 liralık ödemenin 3 lirası faize gitmiş. Başka bir ifade ile faize giden ödememe, ana para ödemesinin 3 katına ulaşmış.

Dış borçlanma yavaşladı ama… 

Dış borç servisinde faiz ödemelerinin en yüksek seviyeye ulaştığı yıl yüzde 46,5’le 2023. İkinci en yüksek seviye yüzde 46 ile 2013 yılı. Bu iki yıl faiz ödemeleri ana para ödemelerine yaklaştı. 2013’te 8,6 milyar lira dış borç ana parası, 7,4 milyar lira faiz ödemesi oldu. 2023’te 164 milyar lira dış borç ana para ödemesine karşılık 142,5 milyar lira faiz ödemesi oldu. Hatırlanacaktır, 2013 yılı GYSH’de ilk kez trilyon doların aşıldığı yıldı. canlıydı ve dış borçlanma kapıları açıktı. 2020’den sonra dış borçlanma çok yavaşladı ancak bu kez faiz seviyeleri çok yükseldiği için toplam serviste faiz ödemelerinin payı da yüksek kalmaya devam etti. 2024 yılında dış borç faiz ödemeleri toplam borç servisinin yüzde 39,8’i, düzeyindeydi. Bu yılın ilk çeyreğinde %26,9’u düzeyinde gerçekleşme oldu. Yılın tamamı için program %35,7’si düzeyinde olması öngörülüyor.

ÇOK OKUNANLAR