Jacques Lacan’ın Descartes’in ‘Düşünüyorum. öyleyse varım’ cümlesini ‘Düşünülüyorum öyleyse varım’ diye söylediğini bildiğimden ve bunu bir hayat felsefesi olarak da benimsediğimden arkadaşlarımın benim cinselik ile ilgili olacak kitabımı yazamayacağımı düşünmeleri ve bu konuda benimle alay etmelerine üzülmediğim gibi ‘en azında benim hakkımda düşünüyorlar’ diye kendimi avutuyorum.
***
her biri bugüne kadar cinnsellik hakkında söylenebilecek her şeyin bugüne kadar zaten yazıldığını ve bu nedenle benim kitabımda yeni bir şey söyleyemeyeceğimi düşünüyorlar.
bunu düşünen arkadaşlar benim olağanüstü mütevazı kişiliğimin yanısıra aynı zamanda bir dahi olduğumu unutmuş olmalılar ki böyle konuşabiliyorlar.
***
bugüne kadar üzerinde neredeyse tepinilmiş olan cinsellik konusu hakkında nasıl orijinal olunabileceğini arkadaşlarım kitabım büyük ihtimal yeni yıl başında çıkınca görecekler.
***
ama onları daha fazla merakta bırakmamak için kitapta planlamış olduğum bazı bölüm başlıklarını burada vereceğim ve böyece toplumda bir heyecanlı beklenti de yaratırım diye umuyorum
evet kitaptaki başlıklardan bir tanesi bugün yazıya aldığım başlık. dolayısıyla onunla başlıyorum.
1-Aşk sizde olmayanı bunu istemeyene verme girişimidir.
2-Hadım edilme karmaşası
3-evlilik kariyeri nevroz kültürünün seçilmiş alanıdır.
4-Her bebek çok yönlü sapkındır.
5- bebeklerde sadist ve mazoşist sapkınlık eğilimi .
6-cinsel ilişki var mıdır?
7- Sahibe’nin ortaya çıkışının cinsellik açısından anlamı.
8-Kadın var mıdır?
9- cinsellikte normal var mı?
10 Bir dahi olarak Marquis de Sade
***
Arkadaşlarım inşallah bu yazıyı okuduktan sonra burada bazı örneklerini vermiş oldum başlıklarla dolu bir kitabın bunu çok arzu etse bile sıkıcı olamayacağını umarım kabul ederler.