Netflix’te bir seks sahnesi izlerken “Ah, ne kadar doğal, ne kadar tutkulu!” diye iç geçiriyorsak… Bunun tek sebebi oradaki oyuncuların “kimyası” değil.

Asıl kahraman, sahnenin görünmeyen yüzünde: intimacy coordinator yani mahremiyet koreografı.

İşte bu yazının yıldızı da onlardan biri: Ita O’Brien.

Sex Education, Normal People gibi dizilerde çalışan O’Brien, şimdi yeni kitabıyla bu mahremiyet işini setlerden çıkarıp yatak odalarımıza taşıyor.

Sophie Goddard’ın The Telegraph’ta yazdığı yazıdan tanıyoruz onu.

Ve O’Brien’a göre iyi seks, yatakta değil… ayakta başlıyor.

Hayır, bu bir metafor değil. Bildiğimiz ayaktan, topuk ve başparmak arası o bölgeden bahsediyor.

Ita O’Brien şöyle diyor:

“İnsanlar seksin sadece o ana odaklı olduğunu sanıyor. Oysa asıl mesele, o ana nasıl gelindiği.”

Biz bunu sokakta “ön sevişme şart” diye özetliyoruz.

Ama bence mesele daha da derin:

İlişkinizde dokunma, dinlenme, göz göze gelme yoksa, en seksi dizi sahnesi bile izleyicide duygu uyandırmaz.

Ve şimdi sıkı durun: O’Brien’ın oyuncular üzerinde uyguladığı ilk egzersiz: Ayak masajı.

Evet, refleksoloji uzmanı olmanıza gerek yok.

Ama partnerinizin ayağına dokunamıyorsanız… muhtemelen duygulara da temas edemiyorsunuzdur.

Ayak, bedenin tabanı değil sadece, ilişkinin zeminidir.

İta’nın oyunculara sorduğu en mühim soru “Kendini bedeninde nasıl hissediyorsun?”

Zor mu geldi?

İşte ben size daha tanıdık versiyonlarını veriyorum:

• “Sana en son ne iyi geldi?”

• “Vücudunla barışık mısın bu ara?”

• “Yalnız kaldığında en çok neyi özlüyorsun?”

Bu sorular seksi başlatmaz belki ama bağı başlatır.

Çünkü iyi seks, biraz da bağ kurmaktır.

Kamera çekmeye başlamadan önce, Ita’nın oyuncularına önerdiği bir diğer dikkat çekici egzersiz “Ben sende şunu fark ettim…” egzersizi.

Yanınızdaki kişiye bakın. Gerçekten ama.

• Gözleri ne renk?

• Saçını nasıl toplamış?

• Bugün hangi kokuyu sürmüş?

Zamanla aşina olduğumuz şeyi görmeyi bırakıyoruz.

Ama aslında:

Görülmek, arzulanmanın ilk adımıdır.

İta yatakta konuşmanın seksi bozmayacağı fikrinde. Tamamen katılıyorum.

Hatta bağ kurar. İletişim, seksin düşmanı değil; anahtarıdır.

Birbirinize şunu diyebilin:

• “Bu hoşuma gitti.”

• “Bunu biraz daha yavaş yapalım.”

• “Bugün kendimi biraz uzak hissediyorum ama bu seninle ilgili değil.”

Sessizlik erotik olabilir.

Ama suskunluk ilişkiyi içten çürütür.

Kendi bedeninizde ne olduğunu bilmiyorsanız, partneriniz de sahnede kaybolur.

Seksin doğallığı, hazırlıksızlıktan değil, hazırlıklı olmaktan gelir.

Ita O’Brien setlerde sahneyi böyle kuruyorsa, biz de hayatımızda o sahneyi kurabiliriz.

Kimi zaman bir ayak masajıyla,

Kimi zaman “Bugün nasılsın gerçekten?” diyerek.

Çünkü iyi seks bir sahne değil, güvenli bir alandır.

O alanı birlikte kurmadıysanız, o gece sadece bir “performans” olur.

Ama birlikte kurduysanız…