En sıcak ikinci baharın ardından yaz aylarında sıcaklık rekoru beklenmiyor. Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz “Şu anda dünyada El Nino gibi bir sıcaklık baskısı olmamasından dolayı 2025, nispeten daha serin bir sene olacak” dedi.
Avrupa Birliği’ne (AB) bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi verilerine göre, geçen ay küresel ortalama yüzey hava sıcaklığı, 1991-2020 mayıs ortalamasının 0,53 derece üzerine çıkarak 15,79 dereceyle en sıcak ikinci mayıs oldu. Geçen mayıs ayı, sıcaklık rekorunun kırıldığı Mayıs 2024’ten 0,12 derece daha soğuk, en sıcak üçüncü mayıs ayının yaşandığı 2020’den 0,06 derece daha sıcak geçti.
Geçen mayıs ayında sıcaklığın sanayi öncesi dönem ortalamasının 1,4 derece üzerinde ölçülmesiyle, küresel sıcaklığın söz konusu dönem ortalamasının 1,5 derece üzerinde seyrettiği son 22 aylık süreç son bulmuş oldu.
Mart-mayıs aylarını kapsayan 2025 yılı ilkbaharında ise küresel ortalama sıcaklık, 1991-2020 ortalamasının 0,59 derece üzerine çıkarak kayıtlardaki en yüksek ikinci değere ulaştı.
Geçen mayıs ayında ortalama deniz yüzeyi sıcaklığı ise Mayıs 2024 değerinin 0,14 derece altında kalarak 20,79 derece ölçüldü ve mayıs ayında kaydedilen en yüksek ikinci deniz sıcaklığı oldu.
Mayıs kuraklık getirdi
Mayıs ayında Kuzey ve Orta Avrupa’nın büyük kısmı ile Rusya, Ukrayna ve Türkiye’nin güney bölgeleri ortalamanın üzerinde kurak geçti. Bahar döneminde kuzeybatı Avrupa’nın bazı bölgelerinde 1979’dan bu yana en düşük yağış ve toprak nem seviyeleri görüldü. Avrupa’da devam eden kuraklık, kayıtların tutulmaya başlandığı 1992’den bu yana en düşük bahar nehir akışına yol açtı.
Arktik deniz buzullarının kapladığı alan, ortalamanın yüzde 2 altında kalarak 47 yıllık uydu kayıtlarına göre mayıs ayındaki en düşük 9. aylık deniz buzul alanı oldu. Antarktika’da deniz buzunun kapladığı alan, ortalamanın yüzde 9 altında kaldı ve bu, mayıs ayı için kaydedilen en düşük 5. değer oldu.
İlkbahar sıcaklık verileri ve yaz öngörülerine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Levent Kurnaz, 2025’in başından mayısın sonuna kadarki süreçte 35 günün tarihteki en sıcak gün olarak kayıtlara geçtiğini söyledi.
Geçen yıla kıyasla daha serin
Kurnaz, geçen yıl bahar mevsiminin bu yıla kıyasla 0,1 derece daha sıcak geçtiğini, böylelikle 2025 bahar mevsiminin en sıcak ikinci bahar dönemi olduğunu belirtti.
Yaz mevsiminde küresel olarak en sıcak gün yaşanmasının çok düşük bir ihtimal olduğunu ifade eden Kurnaz, “Mart, nisan ve mayıs aylarına baktığımızda 2024’ün ardından yaşadığımız en sıcak ikinci sene oluyor ama mayıs ayının 20’sinden sonra 2024 ile olan fark gittikçe açıldı.” dedi.
Dünyaya kıyasla Türkiye’de nisan ayında serin havanın hakim olduğunu, ciddi don olaylarıyla karşılaşıldığını hatırlatan Kurnaz, bu nedenle vatandaşların çok sıcak bir dönem geçirmiş gibi hissetmediklerini kaydetti.
Kurnaz, dünya geneline bakıldığında en sıcak ikinci senenin içinde bulunulduğunu söyledi.
Geçen mayıs ayının başında sıcaklıkların yüksek olduğu günler yaşandığını, 10-15 Mayıs tarihlerinde birkaç günün 2024’e kıyasla en sıcak günler olarak ölçüldüğünü anlatan Kurnaz ancak mayısın sonlarına doğru sıcaklıkların 2024’ün gerisinde kaldığını dile getirdi.
Yaz dönemi sıcaklıklarının 2023 ve 2024’teki kadar yüksek olmayacağı tahminini paylaşan Kurnaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Çok büyük ihtimalle bu sene en sıcak yazı yaşamayız. Yine çok büyük ihtimalle bu sene çok ciddi bir sıcaklık rekoru kırmayız hem ülkemizde hem küresel olarak ama bizim her sene olmaz dediğimiz şeyler de gittikçe başımıza gelmeye başladı. Bunun arkasındaki sebep, tabii hep konuşuyoruz, El Nino’nun bitmiş olması. Şu anda dünyada El Nino gibi bir sıcaklık baskısı olmamasından dolayı 2025, nispeten daha serin bir sene olacak. Bunu duyduğunuzda lütfen, ‘Serin bir sene olacak’ şeklinde algılamayın, 2024 ve 2023’e kıyasla üçüncü en sıcak yıl olacak yani beşinci, onuncu en sıcak sene olmayacak ya da serin bir sene olmayacak.”