İran ve İsrail arasındaki gerilim, İsrail’in İran’a hava saldırısı düzenlemesiyle sıcak savaşa dönüştü. İran’ın misilleme saldırısında Tel Aviv, Hayfa ve Kudüs hedef alınırken İsrail’de Filistinlilere yapılan ayrımcılık ayyuka çıktı. Bazı Filistinliler, saldırı sırasında sığınaklara alınmadıklarını anlattı.

İran’ın, İsrail’in saldırılarına karşılık olarak düzenlediği füze saldırısında ülke genelinde sirenler çaldı, İsrailliler sığınaklara koştu. İngiliz haber ajansı Reuters’a yansıyan fotoğraflarda, evcil hayvanlarıyla birlikte sığınaklara giden İsraillilerin satranç oynadığı, abur cubur yediği, telefonlarıyla ya da dizüstü bilgisayarlarıyla ilgilendiği görüldü. Fakat İsrail’de yaşayan ve nüfusun yüzde 21’ini oluşturan Filistinlilerden bazılarına sığınakların kapısı kapandı. Katar merkezli El Cezire’nin haberine göre, komşuları bazı Filistinlilere sığınakların kapısını kapattı.

Kapıyı kapattılar

Akka yakınlarında çoğunlukla Yahudilerin oluşturduğu bir apartman kompleksinde yaşayan 29 yaşındaki anne Samar El Raşid, El Cezire’ye yaşadıklarını anlattı. Saldırılar başladığında beş yaşındaki kızı Jihan ile evinde olduğunu ifade eden Samar, sirenleri duyar duymaz kızını alarak binanın sığınma alanına gitti. “Yanıma bir şeyler alacak zamanım olmadı. Yalnızca su, telefonlarımız ve kızımı alabildim” ifadelerini kullanan Samar, sığınak kapısında Arapça konuştuğunu duyan bir İsraillinin kapıyı yüzlerine kapatarak sığınağa girmelerine engel olduğunu anlattı.

Olayı “Şok oldum” diyerek anlatan Samar, “İbraniceyi çok akıcı konuşabiliyorum. Durumu anlatmaya çalıştım. Ama küçümsemeyle yüzüme bakarak ‘Burası senin için değil’ dedi” sözlerini sarf etti.

“Öleceğimi sandım”

Hayfa’da yaşayan 33 yaşındaki Muhammed Dabdoob da benzer bir durum yaşadığını aktarırken cumartesi günü telefon tamir dükkanında çalışırken telefonundan uyarı sesleri gelmeye başladığını ifade etti. Dükkanını kapatarak , en yakındaki halka açık sığınak olan dükkanının altındaki yere gittgiğini ve kapıların kilitli olduğunu gördüğünü belirten Dabdoob, “Şifreyi denedim. Açılmadı. Kapıya vurdum, içeridekilere İbranice seslenip bekledim. Kimse kapıyı açmadı” sözlerini sarf etti. Dabdoob, saniyeler sonra ise bir füzenin yakınlarına düştüğünü ifade ederek “Öleceğimi sandım.” dedi.

İsrail’de yaşayan Filistinliler uzun zamandır sistematik bir şekilde ayrımcılığa uğruyor. Bu ayrımcılık kendini barınmada, eğitimde, istihdamda ve devlet memurluğunda gösterirken

İsrail’deki Arap Azınlıkların Hakları için Hukuk Merkezi’ne göre yasalardaki 65’ten fazla madde, doğrudan ya da dolaylı olarak Filistinlilerin dışlanmasına neden oluyor. 2018 yılında yasalaşan “İsrail devleti Yahudi halkının devletidir” tanımın kurumsallaşmış apartheid’ı daha da somut hale getirdiği belirtiliyor.

Savaş döneminde ise bu ayrımcılık daha da görünür hale gelirken İsrail’deki Filistinliler sosyal medya paylaşımları için gözaltına alınabiliyor, sığınaklara erişimleri engellenebiliyor ve hakarete uğrayabiliyor. İsrail gazetesi Haaretz’in haberine göre, Filistinlilerin çoğunlukta olduğu yerleşim yerlerinin yüzde 70’inden fazlasında sığınak gibi güvenli bir alan yok. Yahudilerin yaşadığı yerlerdeyse güvenli bir alanı olmayan ev sayısı yüzde 25.