İsrail’in İran’a karşı başlattığı saldırıların altıncı gününe bir hayli dramatik ve çok önemli gelişmelerle giriliyor. Saldırıların ilk gününden itibaren İsrail’in saldırılarını İran’ı müzakere masasına geri çekmek için bir kaldıraç gibi kullanan Amerikan Başkanı Donald Trump dün tonunu yükseltti, ülkesinin savaşa girebileceğini ima etti, “İran hava sahasına tamamen hakimiz” derken “biz” zamirini kullandı, İran’ın dini lideri Ali Hameney’i ölümle tehdit etti, “Saklandığın yeri biliyoruz, şimdilik öldürmüyoruz” dedi.
Bütün bu dramatik gelişmeler, 10Haber’in dün yayınladığı “Trump’ın zor kararı: GBU-57’yi mi kullansın, diplomasiye mi şans versin?” başlıklı haberin devamı olarak yaşanıyor.
Amerikan Başkanı, önceki gün Kanada’da yapılan G7 zirvesinden “Ortadoğu ile ilgili önemli kararlar almam lazım” diyerek erken ayrılmış, Beyaz Saray’da bir dizi üst düzey güvenlik toplantısına katılmıştı.
İsrail, bugün altıncı gününe giren saldırılarında İran’a ciddi zarar vermekle birlikte bu ülkenin çok tartışılan nükleer silah üretme kapasitesini vuramamıştı. 10Haber’in dünkü haberi de söylüyordu, bu kapasiteye sadece Amerika sahip ve Trump o kapasiteyi kullanıp kullanmamaya karar verecekti.
İran tarafından ABD’den gelen bütün bu açık mesajlara bir cevap gelmeyince Trump Tahran’ı müzakere masasında nükleer programından tamamen vazgeçirmek için tehditlerinin boyutunu büyütmeye karar verdi ve kendi sosyal medyasından paylaştığı bir dizi mesajla bunu da yaptı.
Paylaşılan mesajlardan biri, ABD’nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee’nin Başkan Trump’a gönderdiği bir mesajdı. Zaten göreve Trump tarafından atanan ve sıkı bir İsrail taraftarı olduğu bilinen Huckabee, Başkan’a “Tanrı seninle, tanrının sesini dinle” diyordu.
Trump’ın “omuzlarında önemli sorumluluk olduğunu” savunan Huckabee, şöyle diyordu:
“Size akıl vermek için değil sadece cesaret vermek için yazıyorum. Gökten bir ses duyacağınıza inanıyorum ve bu ses, benimkinden ya da başka herhangi birininkinden çok daha önemlidir. Size konuşan birçok ses var efendim, ama sadece tek bir ses önemlidir: O’nun sesi.”
Kastettiği başkanın tanrının dileğini yerine getirip İran’ı Amerikan gücüyle bombalamasıydı. Başkan Trump bu mesajı paylaşarak aslında İran’a mesaj veriyordu.
Daha sonraki saatlerde Başkan tonunu daha da netleştirdi, İran’dan “Kayıtsız şartsız teslim olmasını” istedi. ABD Başkanı Trump, Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda, İran lideri Hamaney’e yönelik sert ifadeler kullandı. Hamaney’i tehdit eden Trump, “Sözde ‘Yüce Lider’in nerede saklandığını tam olarak biliyoruz. O kolay bir hedef, ama orada güvende. Onu ortadan kaldırmayacağız, en azından şimdilik. Sabrımız tükenmek üzere” diye yazdı.
Trump’ın dün yazdıkları içinde belki de en ilginci “biz” diyerek kurduğu cümlelerdi. Trump, “İran semaları üzerinde artık tam ve eksiksiz kontrolümüz var. İran’ın çok sayıda iyi hava izleme sistemleri ve diğer savunma ekipmanları vardı ve ancak bunlar Amerikan yapımı teçhizatlarla kıyaslanamaz” dedi.
Amerikan CNN kanalına konuşan ve adı açıklanmayan iki üst düzey yetkiliye dayandırılan habere göre, Trump, İran’ın nükleer tesislerine yönelik olası bir ABD saldırısını değerlendiriyor.
Trump, İran’ın nükleer tesislerine saldırmak için ABD askeri varlıklarını kullanmaya giderek daha sıcak bakmaya ve bölgedeki çatışmayı sona erdirmek için diplomatik çözüm fikrini giderek daha az düşünmeye başladı.
İran’a karşı Amerikan silahlarının ve askerlerinin kullanılması konusunda şu ana dek frene basan Trump’ın bu konudaki olası bir fikir değişikliğinin ne kadar ciddi olduğu merak ediliyor.
İran’dan dün akşam gelen yegane mesaj dini lider Ali Hamaney’in “Terörist siyonist rejimle kararlılıkla mücadele edilmelidir. Siyonistlerle asla pazarlık yapmayacağız” şeklindeki sosyal medya mesajıydı.
Trump’ın dün akşam İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile uzun bir telefon konuşması daha yaptığı biliniyor ama konuşmanın içeriğine ilişkin çok az bilgi sızdı.
