Brooks, Dr. Peter Attia’nın podcast programı The Drive’da yaptığı açıklamada, “Evliliğinizin amacı tutku değil, dostluk olmalı” diyerek, hayat boyu sürecek mutluluğun temelinin bu bağda yattığını belirtti. Ünlü sosyal bilimci, “Son nefesinizi verirken göz göze geleceğiniz kişinin dostunuz olması gerekir” dedi.

Uzman, ilişkilerde zamanla tutkunun azalmasının doğal ve hatta “tavsiye edilir” bir durum olduğunu vurguladı. Brooks, bu azalmanın ilişkilerin sürdürülebilirliği açısından daha sağlıklı olduğunu ifade etti. Ona göre mutlu çiftlerin ortak noktası, birer “hayat arkadaşı” olmaları.

Öte yandan, Brooks boşanmanın en büyük göstergelerinden birinin “ilişki içinde yalnız hissetmek” olduğunu söyledi. Özellikle çocuklar evden ayrıldığında ebeveynler arasında bir bağ kalmamışsa, bu durumun evliliği zora soktuğunu belirtti.

Bu yalnızlık, çiftlerin yalnızca çocukları üzerinden ortaklık kurmaları ve başka hiçbir konuda ortak payda kalmamasıyla derinleşiyor. “Sofrada birbirinize bakıp konuşacak bir şey bulamıyorsanız, ortada büyük bir sorun vardı,” diyen Brooks, bu durumun boşanma için önemli bir işaret olduğunu vurguladı.

Brooks, bu tehlikeyi önlemek için çiftlere birlikte etkinlikler yapmalarını önerdi. Bu ortak alanların, uzun vadeli ilişkilerde güçlü bir bağ kurduğunu belirtti.

Bir diğer tehlike de erkeklerin arkadaşlık bağlarını yeterince sürdürmemesi. Brooks, “Kadınlar kaybettiklerinde daha dirençli olabiliyor çünkü sosyal bağları daha güçlü. Erkekler ise genellikle gerçek dostluklar kurmadıkları için eşlerini kaybettiklerinde yalnız kalıyor” dedi.