Ya inceldiği yerden koparsa?
25 Haziran 2025

Geçen hafta bir arkadaşım kahkahayla şunu sordu:

“Sen eşini Mounjaro’yla incelttin inceltmesine ama… Emin misin? Ya şimdi kadınlar peşine düşerse?”

O an durdum.

Çünkü hem gülünesi hem düşünmesi gereken bir soruydu bu. Gerçekten de…

Ben, eşimin göbeğini erittim ama şimdi sıra kaygılarımın şişmesine mi geldi?

Tam da bu düşüncelerdeyken İngiltere’den gelen bir haber çok ilgimi çekti. İngiltere’de bugünden itibaren kilo kaybına yardımcı olan Mounjaro (tirzepatid) iğnesi artık reçeteyle, ama yalnızca çok sıkı kriterlerle aile hekimlerinden temin edilebilecek. Yani devlet, “kilo vermek istiyorum” diyen ve klinik olarak ihtiyacı olanlara bu tedaviyi açıyor.

Ama asıl ilginç kısım bundan sonra başlıyor.

Çünkü eğer bu iğneyi kocanız almak istese…

İçten içe huzursuzluk hisseden kadınların sayısı az değil.

Hadi dürüst olalım: Birçok kadın, kocasının fazla kilo verdiğini görünce biraz gerginleşir.
“Aferin, sağlığına dikkat ediyorsun” demekten çok önce şunu düşünür: “Acaba kimin için zayıflıyor?”

Çünkü kadın içgüdüsü, 14 yıldır mayo giymeyen adamın birden bire “spora başladım” demesini şöyle tercüme eder: “Yaz geliyor, aldatma sezonu açıldı galiba.”

Halbuki belki adam gerçekten sağlığı için değişiyordur…

Belki de değil. İşte bu “belki” yüzünden uykular kaçar.

Bu düşünce ilk bakışta “kıskançlık” gibi görünür.

Ama aslında daha derin bir şeyin sinyalidir:

Kontrol kaybı korkusu. Kadınlar çoğu zaman, kocalarının dış görünüş olarak yeniden talep gören biri haline gelmesinden endişe eder.

Çünkü yeni bir özgüven, yeni kıyafetler, daha fazla dışa dönüklük… Hepsi potansiyel tehditler gibi okunur. Ve bu tehdit, görünür hale geldiğinde, kadın şunu düşünmeye başlar: “Eskiden sadece bana bakıyordu… ya şimdi?”

Aldatılma Korkusu, Aldatılmadan Önce Başlar

Kıskanmak, aldatılmakla değil; aldatılma ihtimaliyle tetiklenir. Bir kadın, eşinin dikkat çekmeye başladığını gördüğünde, duygusal olarak “hazırlıksız” yakalanmış gibi hisseder.

Şunu bilmek acıdır: Aldatma sadece yatakta olmaz. Bazen sadece, karşısındaki kişinin kendine güvenmeye başlamasıyla başlar.

Yeni bir tarz, spora yazılma, yeme düzeni, küçük estetikler… Hepsi bir tür “dönüşüm”dür.

Ve her dönüşüm, ilişkinin eş zamanlı dönüşmediği durumlarda paniğe neden olur.

Peki Kadınlar Neden Böyle Hisseder?

Çünkü kadınlar (özellikle uzun ilişkilerde), partnerlerinin fiziksel ve duygusal konforunu “biz” olarak tanımlar. Kocası biraz göbekli mi? “Tatlım ben seni böyle seviyorum.” Evde eşofmanla mı oturuyor? “Yeter ki mutlu ol.” Ama bir sabah birden bire Mounjaro iğnesi yapıp kilo vermeye başlarsa?

İç ses konuşur: “Ben yetmedim mi?”

“Yoksa başka birine mi dönüşmeye çalışıyor?”

”Yoksa andropozda mı?”

Ne yapsınlar o zaman erkekler hiç mi değişmesin? Kilo veren her erkek aldatmaz.

Ama birçok kadın, bu değişimin “görünür bir neden”i olmadığında, otomatikman “gizli neden” arar. Ve en kolay senaryo bellidir: Başka biri var.

İlişkilerde güven varsa, değişim tehdit değildir.

Ama güven kırılgansa, kilo verme bile “aldatma hazırlığı” gibi algılanır. Benden söylemesi , eğer bir çift, bu dönüşüm sürecini birlikte konuşamazsa, kilo verme bir sağlık kararı değil, ayrılığın ilk adımı gibi hissedilebilir.

Mesele değişim değil, değişimin kime ve neye hizmet ettiği. Mounjaro belki iştahı keser…

Ama ya evdeki iletişimi de keserse? Bizde valla iştahı kesti 6 haftada 10 kilo verdi. İletişimin kesilmesi ise pek mümkün olmuyor, iletişim profesörü ile evli olmanın faydaları:)

ÇOK OKUNANLAR