Suriye’de Mart 2025’te yaşandığı ifade edilen büyük mezhep katliamı Reuters’ın kapsamlı araştırmasıyla gün yüzüne çıktı. Araştırmaya göre ülkenin batısındaki Alevi köylerinde 3 gün içinde yaklaşık 1500 sivil öldürüldü, onlarcası hâlâ kayıp. Katliamlar, devrik lider Beşar Esad’a bağlı eski subayların başlattığı bir ayaklanmanın ardından geldi. Hedefte, Esad yönetimiyle özdeşleşen Alevi azınlık vardı.
Belge, tanıklık ve görüntülere göre Mart 2025’te Suriye’nin sahil bölgelerinde çoğu Alevi olmak üzere yaklaşık 1500 sivil yeni hükümete bağlı güçler tarafından sistematik şekilde öldürüldü. Katliamların bir darbe girişimi sonrası başladığı ve emir-komuta zincirinin başında Şam’daki yetkililerin olduğu ifade edildi.
Katledilenlerden birinin 25 yaşındaki Süleyman Reşid Saad olduğu ifade edilirken, genç adamın kalbinin göğsü yarılarak çıkarıldığı ve cansız bedeninin üzerine konulduğu belirlendi. Cinayetin ardından Saad’ın babası telefonla aranarak cesedinin teslim alınması söylendi. Saad ve 59 kişinin ismi, köyde tutulan bir ölü listesinde yer alırken, listede çocukların da bulunduğu belirtildi.
Katliamlar nasıl başladı?
6 Mart’ta, Alevilerin yoğun yaşadığı Lazkiye ve Tartus çevresindeki güvenlik noktalarına saldırılar düzenlendi. Hükümete göre bu saldırılarda 200 güvenlik görevlisi hayatını kaybetti. İsyanı bastırmak isteyen yeni hükümet, “Esad rejiminin kalıntılarını” hedef alma emri verdiğini ancak bu emrin sahadaki milisler tarafından “bütün Alevilerin hedef alınması” olarak yorumlandığı ifade edildi.
Reuters, ölümlerin 40’tan fazla noktada gerçekleştiğini ve bazılarında köylerin neredeyse tamamen boşaltıldığını ortaya koydu. Kadınlar, çocuklar ve yaşlıların da aralarında olduğu siviller ya infaz edildi ya da ağır şekilde işkence gördü. Bazı kurbanların vücutlarının parçalandığı görüldü. Tanıklar, saldırganların insanların köpek gibi havlamaya zorladığını ve cep telefonlarıyla infaz videolarını kaydettiğini aktardı.
Komuta zinciri Şam’a uzanıyor
Reuters, saldırıların rastlantısal değil, emir-komuta zinciriyle yürütüldüğünü, operasyonların Şam’daki üst düzey yetkililerce koordine edildiğini tespit ettiklerini açıkladı. Özellikle İçişleri Bakanlığı’na bağlı Genel Güvenlik Servisi, eski El-Kaide bağlantılı HTŞ’ye ait birlikler ve daha önce yaptırım uygulanmış Sultan Süleyman Şah Tugayı ve Hamza Tümeni’nin bu katliamlarda yer aldığı belirlendi.
Yeni Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara, Reuters’a yaptığı açıklamada saldırıları kınadı ve “suçlular kim olursa olsun yargılanacak” dedi. Ancak şimdiye dek olaylarla ilgili ABD ve Avrupa Birliği tarafından yaptırım kararı alınmadı. Yalnızca AB, 23 Haziran’da bazı Esad yanlısı komutanlara yönelik yaptırımlar açıkladı.
Reuters’ın ulaştığı mesajlaşmalar, hükümetin Savunma Bakanlığı Sözcüsü’nün Telegram grupları üzerinden operasyonları yönettiğini ortaya çıkarırken, sahadaki milislerin bazen birbirine karşı bile silah kullandığı, bazı bölgelerde katliamları engellemeye çalışan unsurların bulunduğu da ifade edildi.
Hükümet, saldırılarla ilgili resmi bir soruşturma başlattığını ve iki hafta içinde bir rapor açıklanacağını duyurdu. Ancak resmi makamların, Reuters’ın sorularına yanıt vermediği ve bu süreçte ölümlerin hâlâ devam ettiği belirlendi.
*Bu haber, Reuters’ın 200’den fazla kurban ailesi, onlarca güvenlik yetkilisi ve saha komutanıyla yaptığı görüşmelerin yanı sıra, elde edilen görüntü, yazışma ve resmi belgelere dayanmaktadır.