Silivri’de tutuklu bulunan Ayşe Barım’ın avukatları ünlü menajerin sağlık durumunun ciddiyetini açıkladı. “Gelinen aşamada hayati risk taşıyan sağlık sorunlarının bir sonraki aşamasının bulunmadığını” belirten avukatlar Barım’ın tahliyesini istedi.
Ünlü menajer Ayşe Barım, Gezi Parkı davasında “Etki ajanlığı” ve “hükümeti ortadan kaldırmaya yardım etmek” iddiası ile Ocak ayından bu yana Silivri Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor.
Sağlık sorunları yüzünden cezaevinde defalarca bayılan Barım’ın avukatları hem kalp hem de beynindeki rahatsızlıkları nedeniyle mahkemeden Barım’ın tahliyesini talep etmiş ancak 20 Mayıs tarihli tahliye talebi kabul edilmemişti.
Tahliye talebinin reddinden 15 gün sora, Barım’ın hücresinde tekrar bayılmasının ardından, avukatları 11 Haziran’da İstanbul 26’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak ‘ani ölüm riski’ nedeniyle Barım’ın tahliyesini talep etti.
Tahliye talebi üzerine İstanbul 26’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi, Barım’ı gerekli tetkiklerin yapılması için T.C. Sağlık Bakanlığı Başakşehir Çam Ve Sakura Şehir Hastanesi’e sevk etti. 9 kişilik uzman hekim kurulu tarafından 2 Temmuz tarihli sağlık raporu hazırlandı. Barım’ın avukatları hazırlanan raporu dayanak göstererek Barım’ın bir kez daha tahliyesini talep etti.
“Mahkemeye sunulan talepte “Sağlık raporu müvekkilimizin ölüm riskini açıkça göstermektedir” ifadesi kullanıldı ve Barım’ın hayati tehlikesi şöyle anlatıldı:
“Artık mevzu müvekkilimizin sağlığının kötüleşmesinden öte, bu şartlar altında yaşama ihtimalinin ciddi anlamda tehlikede olmasıdır. Gelinen aşamada hayati risk taşıyan sağlık sorunlarının bir sonraki aşamasının bulunmadığını, her an ani bir durum ile karşı karşıya kalınabileceğini, o esnada hızlı ve yeterli müdahalede bulunulmadığı takdirde kalıcı hasarlara veya ölüme yol açabileceğini göstermektedir”
Dilekçede, “Müvekkilimize kalıcı Pace Maker ICD (kalp pili) takılması önerilmiştir. ICD türü kalp pili, ani kalp durmasını önlemek amacıyla takılmaktadır. Müvekkilimiz her an kalbinin durması / ani kalp krizi / kalp yetmezliği riskleri ile karşı karşıyadır. Belirtmek isteriz ki, halihazırda müvekkilimizde kalp pili olmadığından ani kalp durması tehlikesi altındadır” ifadeleri yer aldı.
Barım’ın avukatları dilekçede tahliye talebinin gerekçelerini şöyle açıkladılar:
“Raporun kardiyoloji kısmında tespit edilen bulguların şiddetinin son derece ilerlemesi sebebiyle, müvekkilimiz cezaevinde 1 ay içerisinde 4 kez bayılmıştır. Bunlardan birinde ise müvekkilimiz, infaz memurları tarafından yerde baygın halde bulunarak revire yetiştirilebilmiştir. Ancak, bir sonraki bayılmasında zamanında yetişebilecek bir infaz memurunun orada olacağının garantisi de bulunmamaktadır.”
“Geriye ölüm kalıyor”
Cezaevi koşullarında hızlı ve yeterli bir tıbbi müdahaleden yararlanamayacağı ortadadır. Henüz meydana gelmeyen ancak bu değerler neticesinde gelmesi an meselesi olan, geriye kalan tek durum ise bu hastalıkların ölümle sonuçlanmasıdır.
Önemle belirtmek isteriz ki, müvekkilimizin ölüm riski taşıyan yalnızca bir hastalığı yoktur, birçok hastalığı vardır. Keza, biri beyin diğeri kalp olan iki hayati organının işlevlerini gitgide yerine getiremediğinin en somut dışa vurumu, müvekkilimizin 1 ay içerisinde 4 kez baygınlık geçirmesi ile de ortadadır. Cezaevi koşullarında bu hastalıkların her birinin kontrol altına alınması, ani gelişebilecek bir hadise de her biri için ayrı ayrı hızlı müdahalelerde bulunulabilmesi takdir edileceği üzere mümkün değildir. Kaldı ki, cezaevi şartları, müvekkilimizin durumunu her geçen gün daha da kötüye götürmektedir.”