Bugün 10Haber’de yer alan bir haber, “Çok alametler belirdi” diyor ve ayrılıkçı terör örgütü PKK’nın önümüzdeki hafta cuma günü törenle silah bırakabileceğini söylüyor.
PKK’nın silah bırakmaya yakın olduğunu hepimiz biliyorduk ama bunun adının konması ve tarihinin belli olması, pek çok kişiye hala inanılmaz gelse de, son derece önemli bir şey.
Türkiye açısından bizler için de, dört ülkeye yayılmış yaşayan Kürtler için de son derece tarihi önemi olan bir şeyden söz ediyoruz.
Burada önemli olan ve Kürtlerin kendi kendilerine cevabını bulmaları gereken soru şu: Eğer mücadele silahlı devam etmeyecekse, ki etmesin elbette, hangi yol ve yöntemlerle, hangi siyasi söylemlerle devam edecektir?
Bu soruya cevap bulma sorumluluğu, DEM Parti’nin sırtında.
Bu siyasi hareketin en önemli ve halkta en fazla karşılığı olan siyasetçisi, açıkçası Abdullah Öcalan’la kıyaslanabilir durumda olmasa da en popüler lideri Selahattin Demirtaş halen sudan bahanelerle hapiste tutuluyor.
Öte yandan mesele sadece Kürtleri ilgilendirmiyor, bizleri de ilgilendiriyor. Kürtlerin silahlı mücadeleden ve terörden vazgeçmesine biz nasıl karşılık vereceğiz? Onlara siyasetin alanı açacak mıyız? Onların bize çok yadırgatıcı ve aykırı gelebilecek taleplerine siyaseten ne cevaplar vereceğiz?
Türkiye çok ilginç ve önemli bir yeni sürece giriyor.