Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sürpriz bir hamleyle 2018 yılından beri en yakın kurmaylarından biri olarak görev yapan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’u görevden aldı, yerine de Altun’un eski görevindeki yöneticisi Prof. Dr. Burhanettin Duran’ı atadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fahrettin Altun’u sadece görevden almakla kalmadı, tenzili rütbeyle çok daha alt bir göreve gönderdi, yani onu taltif eden, Altun’a “onurlu bir çıkış” sunan bir görevlendirme de yapmadı.
Altun, 2018’de Erdoğan’ın başkanlık sisteminin ilk cumhurbaşkanı olarak seçildikten sonra Beştepe’de son derece kritik bir göreve getirilmiş, yeni kurulan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın kurucusu ve ilk başkanı olmuştu.
Erdoğan’ın yanından TİHEK’e
Bu göreviyle 7 yıl boyunca Erdoğan’ın hemen hemen bütün temaslarında onun yanında olan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la en çok görüşen kurmaylardan biri olan Altun, Milli Güvenlik Kurulu toplantılarına bile giriyordu. Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan onu bu yakın rolden alıp varlığı pek az defa hatırlanan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik kurumu (TİHEK) adlı kurumun başına atadı.
Fahrettin Altun yeni görevi için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür etti. Bir mesaj yayınladı ve “Bu görevi bana tevdi eden, güvenen ve desteğini bir gün dahi esirgemeyen Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı arz ediyor, görevim süresince hep yanımda hissettiğim aileme, Türkiye İletişim Modeli’nin inşası sürecinde hep birlikte emek verdiğimiz çalışma arkadaşlarıma ve hakikat mücadelesinin yılmaz neferleri olan tüm medya mensuplarına canıgönülden teşekkür ediyorum. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı görevini devralan Dışişleri Bakan Yardımcımız, kıymetli kardeşim Prof. Dr. Burhanettin Duran’a çalışmalarında üstün başarılar diliyorum. Kendisiyle uzun yıllar omuz omuza çalıştık, Cumhurbaşkanımızın liderlik ettiği büyük ve güçlü Türkiye mücadelesinde birlikte varlık gösterdik. Görevi kendisine devretmiş olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Son olarak, şahsımı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanlığı görevine layık gören Cumhurbaşkanımıza bir kez daha şükranlarımı sunuyor, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulumuzun tüm üyelerine yeni görevlerinde başarılar diliyorum” dedi.
Altun’un yükselişi
Prof. Dr. Fahrettin Altun, ünvanından da anlaşılacağı gibi akademi kökenli Ak Parti bürokratlarından. 2014’te Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı, Ahmet Davutoğlu’nun Başbakan olmasının ardından Altun’un yükselişi de başladı.
O dönem, Ak Parti’nin düşünce üretme vakfı olan SETA’nın yöneticisi Taha Özhan bu görevinden ayrılıp Davutoğlu tarafından milletvekili listesine yazılınca SETA’nın başına Prof. Dr. Burhanettin Duran geldi, SETA’nın çok güçlü İstanbul biriminin başına ise bir süre sonra Prof. Dr. Fahrettin Altun getirildi.
Altun ve Duran bu görevleri sırasında, Ahmet Davutoğlu-Tayyip Erdoğan çatışması başlayınca Erdoğan’ın yanında yer aldılar, Davutoğlu’nun tasfiyesi sonrası ise Erdoğan’a daha yakın hale geldiler.
Fahrettin Altun o dönemde SETA adına gerek Cumhurbaşkanı Tayyip erdoğan nezdinde gerekse Ak Parti nezdinde oldukça etkili olan raporlar yazdı. Örneğin ‘Millet Kıraathaneleri’ ve ‘Millet Bahçeleri’ fikirleri bu raporlardan çıktı. Altun, yerel seçimlerle ilgili yapılan anketlerden hareketle “Halk mega projelerden sıkıldı, mikro projeler, hayatına dokunan şeyler istiyor” diye bir rapor yazmış, raporda büyük kentlerde bozulan sosyal ilişkilerin, olmayan komşuluk ilişkilerinin tamir edilmesi için parklar, bahçeler ve milletin buluşabileceği mekanlar yaratılması gerektiğini söylemişti.
“Yerli-Milli”nin de mucidi o
Özellikle 15 Temmuz sonrasında hem Burhanettin Duran’ın hem Fahrettin Altun’un Ak Parti’ye entellektüel katkıları büyümeye başladı. Bu dönemde ortaya çıkan “yerli ve milli” sloganının sahibi Fahrettin Altun’du.
Bütün bunlar Altun’un Cumhurbaşkanı Erdoğan nezdinde saygınlığını arttırınca 2018’de hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim kampanyasında ona önemli görevler düştü hemd e seçim sonrası Cumhurbaşkanlığı teşkilatının yeniden nasıl yapılandırılacağı konusunda çalışan uzmanlar arasında o da yer aldı.
2018 Haziran ayında Erdoğan başkanlık sisteminin ilk cumhurbaşkanı olarak seçilince Fahrettin Altun’a son derece kritik bir görev verildi: Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığını kurmak ve yönetmek.
Buradaki görevi nedeniyle hem medya üzerindeki tanzim edici gücü hem de bu görevi yapma biçimi muhalif çevrelerde çok eleştirilse de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ona güveni artmaya devam etti. Altun, sık sık Erdoğan’ın yabancı ülke liderleriyle görüşmelerinde, başka temaslarında fotoğraf karesine girdi. Altun, Milli Güvenlik Kurulu toplantılarına da katılan bürokratlardan biriydi ve sistem içide Cumhurbaşkanı Erdoğan’la en fazla yüz yüze teması olan isimlerin önde geleniydi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin’le görüşürken Fahrettin Altun da oradaydı.
“Kültürel hegemonya”
Fahrettin Altun’un Cumhurbaşkanı İletişim Başkanı olarak görevi sadece bir basın sözcülüğü veya Cumhurbaşkanının medyayla ilişkilerini tanzim etmekten ibaret değildi. Bir yandan medyadaki patronaj ilişkilerinden kimin ekrana çıkıp kimin çıkmayacağına kadar her konuda son derece etkili bir isimdi; bir yandan da Türkiye’nin popüler kültür alanında kalıcı bazı izler bırakacak şeyler yapıyordu.
Altun bu görevine gelmezden önce, yani 2018 öncesi Türkiye’de yaşanan “kültürel hegemonya” tartışmalarının önemli bir parçasıydı. Altun’a göre CHP ve solun kültür üzerindeki hegemonyası sona ermeliydi.
Bunun bir günde olmayacağı belliydi, o yüzden Altun İletişim Başkanı olunca bir stratejiyi hayata geçirdi. Bu dönemde TRT dizileri “yerli-milli” ağırlıklı olmaya başladı, İletişim Başkanlığı özel televizyonlardaki dizilere bile karıştı, siyaseten aktif gözüken muhalif oyuncuların ve yönetmenlerin dizi setlerinden yasaklanması dahil pek çok şeye imza attı.
Burhanettin Duran da çok önemli bir isim
Şimdi Fahrettin Altun’un yerine İletişim Başkanlığına getirilen Prof. Dr. Burhanettin Duran da aslında Erdoğan ve Ak Parti iktidarının çok önemli arka plan isimlerinden biri. Uzun yıllar SETA’yı yöneten Duran, 2018’den veri Cumhurbaşkanlığı Dış Politika ve Güvenlik Kurulu’nun üyesi zaten. 2023 yılında Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak atandı ve bakanlık içinde pek göze batmayan ama Türkiye’nin stratejik hedefleri açısından çok önemli olan Afrika koordinasyonunu üstlendi.
Duran, Fahrettin Altun’un tersine kavgacı bir kişilik olarak tanınmıyor, daha fazla akademisyen ciddiyetiyle ve entellektüel dürüstlükle hareket etmeye özen gösteriyor. O yüzden zaman zaman arka planda kalmak pahasına hareket edebiliyor, illa ön plana çıkmak istemiyor.
Duran’ın döneminde İletişim Başkanlığı’nın Fahrettin Altun döneminde çizilen stratejisini ve taktiklerini aynen devam ettirip ettirmeyeceği bilinmiyor. Aynı şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Duran’dan tam olarak nasıl bir rol ve İletişim Başkanlığı fonksiyonlarında nasıl bir değişiklik istediği de bilinmiyor.