Kartalkaya faciasında oğlunu kaybeden Danıştay Ceza Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay duruşmada konuştu. “Otelin ev sahipleri misafirleri uykularında katletti” dedi.
Gençbay, “Turizm Bakanı’nın kıymetlileri soruşturulamıyor, bu kişi ne yapmak istiyor?” ifadelerini kullandı. “Bu dava tarihe geçecek, Bolu’da hâkimler olduğunu gösterin” çağrısı yaptığı konuşma salondan alkış aldı.
Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de 36’sı çocuk 78 kişinin yaşamını yitirdiği, 133 kişinin yaralandığı yangına ilişkin, 19’u tutuklu 32 sanığın yargılandığı dava Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından altıncı gününde de sürdü.
Adliyede yeterli alan bulunmadığı için duruşma, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonunda yapılıyor.
İlk beş gün boyunca tüm sanıklar dinlenirken, altıncı günde müştekilerin beyanlarına geçildi.
Yangında oğlu insanları kurtarmaya çalışırken yaşamını yitiren Danıştay 9. Daire Ceza Başkanı Abdurrahman Gençbay, duruşmada söz alarak kamu görevlilerinin sorumluluğunu gündeme taşıdı.
Gençbay, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un doğrudan sorumlu olduğunu belirtti. Ersoy’un, bakan yardımcılarının soruşturulmasına izin vermemesine sert tepki gösterdi.
Ersoy’un ETS Tur’un sahibi olduğuna dikkat çeken Gençbay, otelin denetimsizliğiyle ilgili soru işaretlerini gündeme getirdi.
Çalışma Bakanlığı ile Bolu’da görev yapmış tüm valilerin sorumluluğuna işaret eden Gençbay, kürsüdeki meslektaşlarına “Bolu’da hâkimler olduğunu gösterin” diyerek seslendi.
Oğlunun vefatının ardından kendisini ziyaret eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “Kamu görevlileri de yargılanabilir” sözlerini hatırlattı.
Gençbay’ın konuşmasının ardından duruşma salonunda duygusal anlar yaşandı. Yaşamını yitirenlerin aileleri, Gençbay’ı alkışladı.
“Ev sahipleri misafirlerini uykularında katletti”
Gençbay sözlerine şöyle başladı:
“Beş gün boyunca duruşmayı izledim. Gördüğüm tablo zaten yüreğimiz yanmış ama daha da canımız acıdı. Biz buraya mahalle kavgası için gelmedik. Biz bize emanet edilen canlar için buraya geldik. Sanıklar, sanık müdafiileri ve müştekilerden bu anlayış doğrultusunda hareket etmelerini beklerdim. Otelde kalan misafirler, ev sahipleri tarafından uykularında katledildiler. Müşteki yakınlarının insani tepkilerine bile tahammül edemediler. Sanık yakınları ağza alınmayacak küfürler ettiler. Oysa bu insanları anlamaya çalışmak gerekiyor. Bakıyorum sanıkların tamamı kendilerini suçsuz görüyorlar, damat, kızlar sanki.”
Gençbay, yangında ölen oğlunun kahramanlığını şu sözlerle anlattı:
“Benim oğlum ve oğlum gibi sevdiğim oğlumun çocukluk arkadaşı, bu iki çocuk hiç tanımadıkları insanlar için Emine Hanım sizin karşı odanızda yatıyorlardı. Onlar da sizin gibi çıktı odalarından. Benim evladımın odasında da sizin odanızda da duman bile yoktu. Odalarında kalsalar belki hiçbir şey olmayacaktı. Dışarı çıktılar evet ama çocukların haykırışlarını duyunca gözlerini karartmadan ateşin içine girdiler. Görenler anlatıyor, kendilerini parçalamışlar orada insanları kurtarmak için. Bu iki insan öyle soylu ruhlara sahipti işte. Bizim evlatlarımız hiç tanımadığı insanlar için canlarından vazgeçmişler. Benim oğlum intörn doktordu, 2 ay önce arkadaşları mezun oldu hepsinin mezuniyetini izledim kahrolarak.
Ben herhalde bunu yaşasam gidip otelin en üst katından kendimi atardım, gidip meyve yemezdim karşı otelde.”
“Organize kötülüğü aşçı yamağına bağlıyor”
Sanıkların suçu birbirine attığını belirten Gençbay, şöyle konuştu:
“Ben Halit Ergül’ü dinledikten sonra bu harami düzeni kuranın Halit Ergül olduğunu anladım. Ben hayatta böyle bir otel işletmesi görmedim. Genel müdür, ben genel müdürüm diyemiyor, ‘silah ruhsatı’ için diyor. Burada aynı zamanda organize bir vergi kaçakçılığı var. Buradan çıkınca Hazine ve Maliye Bakanlığı’na suç duyurusunda da bulunacağım. Herkes suçu birbirine atıyor. Bu kadar organize kötülüğü bir aşçı yamağına bağlamaktan çekinmiyor. Vicdanı bile sızlamıyor. Bunu heyetinizin takdirine bırakıyorum. Burada yargılanması gereken Turizm Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, valiler gibi bu olayın hesabını vermesi gereken çok isimler var.”
“Bu tarihe geçecek bir dava, bakanlık yetkilileri sorumludur”
Kartalkaya davasının tarihî bir sorumluluk taşıdığını vurgulayan Gençbay, şunları ifade etti:
“Bu dava her yönüyle tarihe geçecek bir davadır. Bu dava cezasızlık algısının ortadan kaldırıldığı, yapanın yanına kar kalan anlayışın paramparça edildiği bir dava olacaktır. Bu yargılama sonunda verilecek karar hukuk tarihinde bir sayfa olarak geçecektir. Mahkeme dışı faktörlerin de yargılamayı engellememesi, yargılamanın önünü açması gerek. Dünyada kayıtlara geçmiş en büyük 6’ncı otel yangını. Burada otel sahipleri, belediye özel idare yetkilileri, özellikle Turizm Bakanlığı denetimden ve gözetimden sorumlular şüphelilerin başında gelmektedir, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri de aynı şekilde.”
Gençbay, kamu görevlilerine soruşturma izni verilmemesine tepki gösterip Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u hedef aldı:
“Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın istemine rağmen Turizm Bakanlığı yetkililerine soruşturma izni verilmedi. İtirazlara rağmen izin verilmedi. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı 12 Mayıs 2025 tarihinde Danıştay’ın 157’nci kuruluş yıl dönümünde ‘Son dönemde milletimizi en fazla rahatsız eden cezasızlık algısının önüne geçecek kapsamlı düzenlemeleri kamuoyumuzla paylaştık. Şu konuda son derece kararlıyız. Yapanın yanına kar kalıyor türü ön kabullerin her ne sebeple olursa olsun toplumda yerleşmesine müsaade etmeyeceğiz’ dedi. Daha geçen hafta Adalet Bakanı ‘kamu görevlileri dahil herkes denetime tabiidir’ dedi.
Kamu görevlilerinin birinci derecede sorumlu olduğu gerekçesiyle ‘Turizm Bakan Yardımcısı’na soruşturma izni istiyorum’ denildiği noktada Turizm Bakanlığı, ‘bunlar benim kıymetlilerim’ demeye getiriyor ve soruşturma izni vermiyor. Soruyorum, Turizm Bakanlığı koltuğunda oturan bu kişi ne yapmak istiyor? Mahkemenin yargılamasına gölge düşürecek her türlü baskı ve işlemlerden kaçınılması gerek.”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç Gençbay ailesine 25 Ocak’ta Başsağlığı ziyaretinde bulunmuştu.”
Facianın çok katmanlı bir ihmal zincirinden kaynaklandığını belirten Gençbay, itfaiyenin giremediği binaya belgeler verildiğini, uyarı sistemlerinin kapatıldığını, tahliyelerde ayrımcılık yapıldığını vurguladı. Gençbay şöyle konuştu:
“Bu olayda herkes payına düşen doğrultuda ceza almalı. Partnerlerden biri işini doğru yapsa belki zincir kopacak ve bu facia yaşanmayacak. Bu yüzden organize kötülük diyorum ben. Üç perdeli bir tragedya bu. Burada ilk bölümde, bir bölümüne itfaiye aracı giremeyen bir binaya belediye birden fazla yangına uygunluk belgesi veriyor. Otelde afet yönetim planlamasının temel aşamaları bile bulunmuyor. Lüks otomobillerin çıkartılması için otoparkın kapıları sonuna kadar açılarak yangının hızlanmasına ve zehirli gazların otelin her yanını sarmasına neden oluyor. Otelin kibrit kutusu gibi olduğu itfaiye tarafından bilinmesine rağmen bitişikteki kafeye ‘yangına uygunluk’ raporu verilerek ikinci yangının çıkmasına sebep olunmuştur.”
“Otel işletmecilerinin kimin yaşayıp kimin yaşamayacağına karar verdiği 10 dakikanın olduğu altın zaman bölümü var. Otel sahipleri, yakınları ve ayrıcalıklarının tahliyelerinin yapıldığı, hiçbirinin kılına zarar gelmeden kurtarıldığı, görsel ve işitsel tahliye uyarılarının çalıştırılması yerine bireysel kurtarılma eylemlerinin gerçekleştiğini görüyorum. Otelde bulunan uyarıların bilinçli olarak kapatıldığı görülmüştür. Yangın çıktığında 10 dakikalık altın zaman varken bütün bunların yapılmadığı, sesli panik uyarısıyla insanlar yangından haber edilebilecekken bunun yapılmadığı açıktır.
“Bolu’da görev yapmış tüm valiler sorumludur”
Gençbay, geçmişte görev yapmış valilere soruşturma açılmamasına da değinerek şunları ifade etti:
“Yargı yolu kapatılan diğer kamu görevlisi olan şüphelilerle ilgili süreci takip ediyoruz. Bu otelin kuruluşundan bugüne kadar görev almış tüm valiler neden bu soruşturmaya dahil edilmemiş? İçişleri Bakanlığı, belediye görevlilerini soruştururken onları soruşturmamıştır. Biz valiler ile ilgili iddiamızın peşindeyiz ve İçişleri Bakanlığı’na müracaatımız devam etmektedir.
Bu oteli denetlemeyen, soruşturmayan Çalışma Bakanlığı yetkilileri hakkında da soruşturma izni istenilmiş ama buna henüz bir yanıt verilmemiştir. Biz tüm bu isimlerin yargılanması için elimizden geleni yapacağız. Bolu Belediyesi, itfaiye aracına uygun nitelikte uygun yol ve alan, yangına uygunlu belgesi vermesi aşamasında sorumluluğu kendisindedir. Bolu İl Özel İdaresi ve Valisi, yangın tedbirlerini denetlememiştir. Otelin kurulduğu tarihten bu yana tüm görev almış Valiler de sorumludur. Sonuç olarak yangına engel olmak için pek çok kamu kurumunun sorumluluğu olduğu açıktır. İdarenin varlık sebebi olan görevlerini yerine getirmemiş olmaması, geç yerine getirmiş olması cezai yaptırıma sebebiyet vermektedir.”
“Yangında büyük ihmaller zinciri yaşandığını savunan Gençbay, denetimsizlikle ilgili dikkat çeken bir örnek verdi:
“Bu organize kötülük de belki de en büyük pay, oteli Avrupa kriterlerine uygun hale getirmemek. Bu olay sonrasında bana Marmaris’te bir otel sahibi yazdı, ‘Benim oteli denetlemeye Turizm Bakanlığı gelmez, uğramaz bile. İngiliz tur şirketi gelir denetler ve yapmam gereken 13 maddeyi sıralar öyle misafirlerini getirir. Senin evladının yandığı otele müşterilerin yüzde 35’ini getiren ETS tur şirketidir. O yapmış mı hiç denetim?’ diye sordu. Turizm Bakanı’nın tur şirketi olan ETS, neden denetim yapsın ki. Yüce mahkemeye burada çok büyük bir iş düşüyor, yükünüz çok ağır. Bolu’da hakimlerin olduğunu tüm dünyaya gösterin”
Gençbay’ın acıklamalarını müştekiler alkışladı
ERSOY’UN TANIK OLARAK DİNLENİLMESİ İSTENİLDİGençbay’ın ardından söz alan ailenin avukatı Mehmet Eren Turan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un tanık olarak dinlenilmesini talep etti:
“Ben bu oteli krematoryuma benzetiyorum. İçlerine ölülerin konulması gereken yere misafirler konuşmuştur haberleri olmadan.
Turizm Bakanı soruşturma izni vermemiştir bakanlık yetkililerine. Turizm Bakanı’nın tanık olarak dinlenmesini talep ediyoruz, bu izni hangi gerekçelerle vermediğini anlatmasını talep ediyoruz huzurda. Kendisi seçilmiş değil, atanmış olduğu için de bunun önünde bir engel yoktur.
En kıdemsizinden en kıdemlisine kadar herkes tüm sorumluluğu otel sahibi Halit Ergül’e yüklemektedir. Ancak bu olayda herkesin kendi payına düşen sorumluluk vardır. Ölü sayısının artmasına neden olan şey yangın uyarı sisteminin kapatılmasıdır. Öte yandan, HTS kayıtları üzerinden trafiği incelenince sanıklar Kadir Özdemir, İrfan Acar ve Ahmet Demir arasında White Fox’a verilecek yangın raporu hakkında konuştuklarını anlıyoruz. Sanık İrfan bizce hiç oraya gitmeden raporu düzenledi. Fikir ve eylem birliği içinde hareket eden tüm sanıkların olası kasttan cezalandırılmasını talep ediyoruz.”
Kaynak:ANKA Haber Ajansı