AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “yeni bir sayfa” vurgusu yaptığı konuşmasındaki “AK Parti, MHP, DEM biz en azından üçlü olarak bu yolda beraber yürümeye karar verdik” sözlerine açıklık getirdi. “Cumhurbaşkanımızın konuşmasındaki çerçeve terörsüz Türkiye sürecinin yürütülmesiyle ilgili” diyen Çelik “Terörsüz Türkiye süreci bir al-ver süreci ya da pazarlık süreci değildir. Eleştirileri dinlemek isteriz ama sözel bir şiddete başvurarak, olanları çarpıtarak yapılanların makul bir zemini yoktur” ifadelerini kullandı. Çelik, süreci terörle mücadelede “yumuşak güç unsurlarının devreye girmesi” olarak değerlendirdi, “Birkaç ay içerisinde terör örgütünün bütün şube ve uzantılarıyla tamamen silahlarını bırakması, takip edeceğimiz husustur” dedi. Çelik “Günler içinde mecliste Terörsüz Türkiye komisyonunun kurulduğunu göreceğiz” dedi.
“Tarihî bir konuşma” yapacağı açıklanan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan PKK’nın silah bırakma töreninden bir gün sonra yaptığı konuşmada “Yeni bir sayfa” vurgusu yaptı; “TBMM’de bir komisyon kuracak, sürecin yasal ihtiyaçlarını Meclis çatısı altında konuşmaya başlayacağız. AK Parti, MHP, DEM biz en azından üçlü olarak bu yolda beraber yürümeye karar verdik” diye konuştu. Erdoğan’ın sözleri siyasette yeni bir tartışma yaratırken, “yeni ittifak” değerlendirmeleri de yapıldı.
DEM Parti İmralı Heyeti üyesi TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, bu sözleri için, “Yanlış bir yere çekilmesin. Bu ittifak süreç ittifakıdır. Başka bir ittifak olarak algılanmamalı kesinlikle” dedi.
DEM Partili Pervin Buldan’ın bu sözleri AKP’nin 32. İstişare toplantısının son gününde kameraların karşısına gerecek basın açıklaması yapan Parti Sözcüsü Ömer Çelik’e de soruldu. Çelik şunları kaydetti:
“Dünkü birtakım eleştirileri terörsüz Türkiye’ye yönelik zikrederken şunu söyledi; bazıları terörüz bitmesini çok arzu etmiyorlar, çünkü terör bitince işsiz kalacağını düşünüyorlar. Bunun çift taraflı istismarı vardır biliyorsunuz. Birincisi terörün desteklenmesinden nemalananlar vardır bir de terör bitsin cümlesini bir başlık olarak kullanıp onun arkasında yürütülen her süreci devletin meşru egemenlik alanı içinde ve hukuk sistemi içerisinde yürütülen her süreci bile haksız ve hadsiz bir şekilde ihanet olarak suçlayan, dolayısıyla meseleleri sürekli tıkanma noktasına götüren bir yaklaşım vardır. Sayın Cumhurbaşkanımız bu sürecin bu şekilde devam edip tamamlanmasıyla birlikte bütün bu istismar alanlarının kapanacağını, bu şekilde kendilerine misyon üretmeye çalışanların esasında birbirine zıt gibi gözükse de terörün varlığından kendilerine siyasal alan ve başka iktidar alanları oluşturmaya çalışanların işsiz kalacağından bahsetti. Onların bu istismarları söz konusu olsa bile burada zaten sayın Devlet Bahçeli’nin tarihi çağrısı, cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu devlet iradesi, arkasından dem Parti’nin yürüttüğü çeşitli partileri ziyaret ederek istişare sürecinin bundan sonrasında da yürütülmesi için aynı çerçeveyi koruyacağını ifade etti. Cumhurbaşkanımızın konuşmasındaki çerçeve de terörsüz Türkiye sürecinin yürütülmesiyle ilgili bir çerçeve.”
Terörle mücadelede “yumuşak güç unsurları” devrede
Öte yandan “Günler içinde mecliste Terörsüz Türkiye komisyonunun kurulduğunu göreceğiz” diyen Çelik gelen bazı eleştirilere de şöyle yanıt verdi:
“Eleştirilerin bir kısmını dinledim. Bu birtakım üslupların gündem olmasını istemem. Buradaki heyet Türkiye’de demokrasi mücadelesi veren heyettir, AK Parti heyetidir. Onun milletvekilleridir, kadın kollarıdır. Buna karşı konuşurken ‘güruh’ diye bir ifade kullanan kişinin söylediğini kendisine iade ediyoruz. Böyle bir saygısızlık olmaz. BU üslup da şunu gösteriyor ki bütün meseleleri ele alış biçimleri bu şekilde. Ondan sonra Türk milliyetçiliği adına konuştuklarını ifade ediyorlar. Türk milliyetçilerinin kalesi Milliyetçi Hareket Partisi, Türk milliyetçilerinin lideri Sayın Bahçeli. Bütün bu süreç Sayın Devlet Bahçeli’nin çağrısının açtığı yeni sayfayı hep beraber biliyoruz. Onun ötesinde bu şekilde konuşan kişilerin söylediklerinin, mesela terörle mücadele bir zaaftan bahsetseler dönüp bakalım ama bu konuda cumhuriyet tarihinin en yüksek donanımlı terörle mücadelesinin verildiği yılların yakın zamanda hep beraber geçirdik. Hem TSK hem polisimiz, jandarmamız korucularımız MİT en yüksek donanımla beraber vatan savunmasını yapmaya devam ediyorlar.”
“Tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak ilkesinden bir taviz yoktur”
“Terörle mücadele konusunda Türkiye’nin donanımı ortada bundan sonra da bu yumuşak güç unsurlarının denenmesi bu meseleyi ülke gündeminden çıkarmak için yapılan bir çalışmadır” diyen Çelik, yumuşak güç unsurlarını “sosyolojik araçları, hukuk ve siyasal araçları” olarak açıkladı. Çelik, devamında da, “Tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak ilkesinden bir taviz yoktur. Süreç herhangi bir şekilde al-ver süreci değildir, bir müzakere, bir pazarlık süreci değildir. Milletimizin değerleri konusunda herhangi bir tartışma yoktur” diye konuştu.
Özgür Özel’e yanıt: Cumhurbaşkanımızın sözlerini çarpıtıyor!
Ömer Çelik sözlerinin devamında da ana muhalefet partisi lideri Özgür Özel’e tepki gösterdi:
“Sayın cumhurbaşkanımızın sözlerine karşı özgür Özel sözleri çarpıtarak bir şey söylüyor. Sanki Sayın Cumhurbaşkanımız büyük bir birliktelikten bahsederken yakın bölgemizde tarihten örnekler vererek, yakın bölgemizde ne zaman büyük bir dayanışma ortaya çıktığında, ortaya çıkan huzur, barış ve refah tablosunu dünkü konuşmasında tasvir etti. Ama Sayın Özgür Özel bunun etnik vurgular temelinde bir ayrışma şeklinde resmedildiğini ifade etmeye çalışıyor. Böyle bir şey yok. Tam tersine bir büyük tablodan, yakın bölgemizde işte görüyorsunuz yakın bölgemizdeki Türk’le Kürt’ü, Kürt’le Arap’ı, Alevi’yle Sünni’yi karşı karşıya getirmeye çalışan denklem karşısında Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı konuşmanın Irak’ta Suriye’de çatışma bölgelerinde nasıl büyük bir heyecanla karşılandığı ve herkesin bu olumsuz denklemden kurtarmak için onu referans gösterdiği görünüyor.”
“Önümüzdeki dönemde Türk’le Kürt’ün Kardeşliğini pekiştirecek, zaten var olan kardeşliğini daha güçlü vurguların devletimizin başı olarak cumhurbaşkanımızdan gelmesi, birilerini rahatsız etmesi başka şekilde yorumlanması gereken bir şey!” diyen Çelik, “Bu çalışmalar güçlü bir şekilde sürecek inşallah birkaç ay içerisinde terör örgütünün tamamen silahlarını bırakması ve bunun bütün şube ve uzantılarıyla gerçekleşmesi takip edeceğimiz bir husustur” diye konuştu.