Bir ruh hastası eski polis, bu güzelim genç kadını göz göre göre katletti, cesedini bir valize koyup yol kenarına attı
14 Temmuz 2025

Ayşe Tokyaz, 22 yaşında, güzeller güzeli bir hemşirelik öğrencisiydi. Işık Üniversitesi Hemşirelik bölümünde son sınıfa geçmişti. Bir belalı erkek arkadaş onu aramızdan aldı. Hem de göz göre göre, durum polise şikayet edildiği halde.

Ayşe Tokyaz ile sosyal medyadan tanıştığı polislikten atılma olduğu söylenen 38 yaşındaki C.K. bir süre sevgili oldu. CK evlenmek istiyordu, Ayşe ise aralarındaki yaş farkını gösterip evlenmek istemiyordu. Ayrıldılar.

Ama CK takıntılıydı. Ayşe’den ayrılmak istemiyordu. Ayşe’nin ailesine gitti, evlenmek istediğini söyledi. Aile bir şey diyemiyordu. ‘Son bir kez’ dedi, ‘Benimle buluşmasını sağlayın, onu ikna edeceğim.’

Ailesi de araya girince genç kadın CK’nın İstanbul Küçükçekmece’deki evine gitti. Gidiş o gidiş, bir daha dışarı çıkamadı.

Ayşe’nin bir ikiz kız kardeşi vardı, Esra Tokyaz. Geçen hafta o kalktı, kız kardeşinin alıkonulduğu Küçükçekmece’deki eve gitti. Kardeşinin gözü morarmıştı, CK onu dövmüştü belli ki.

Bakın nasıl anlattı Esra o günü:

“Benim kız kardeşimi kaçırdı. Zorla yanında tutuyordu. Ben kardeşimin yanına gittim, Küçükçekmece’deki eve. Kardeşimin yüzü gözü mosmordu. Sonra onun yanına girdim, eve geçtim. Ayşe benimle birlikte gel, gidelim. Seni tehdit mi ediyor, dedim. O da ‘Evet beni tehdit ediyor, siz gidin. Hepinizi korumak için ben buradayım’ dedi. Benim yanımda ‘Ayşe istiyorsan gidebilirsin’ diyordu ama yanında bilgisayar klavyesi ile Ayşe’yi tehdit ediyormuş. Bir gün sonra beni evden kovdu. Eşyalarımı attı. Ben de ya kardeşimle burada kalırım ya da kardeşimi alırım giderim dedim. O da bana ‘Hayır. Sen gideceksin kardeşin burada kalacak’ dedi. Sonra ben de kapının önünde durdum biraz, yurda gittim. Ayşe bana, ‘Ben iyiyim. Benim hiçbir şeyim yok. Bu her zaman olan şeyler. Biz hep tartışıyoruz’ dedi. Ben de tamam dedim, yurda döndüm. Ayşe’yi arıyorum, Ayşe açmıyor çünkü telefonunu kırmış, atmış. Kendisinin telefonuyla iletişime girdim. Ayşe’yle görüntülü konuştuk. Ayşe uyuyordu zaten, uyandırdı. Sonra aradan bir gün geçti. Ben sürekli arıyorum, açmıyorlar. İletişim kurmaya çalışıyorum. Kim olduğunu bilmiyoruz. Eski polis amiri. Ve arkasının çok kuvvetli olduğunu biliyorum.”

Daha önce kardeşinin kolunda morluklar gördüğünü belirten Esra Tokyaz, “Bana şakalaşırken oldu dedi. İnanmıyordum. Biz Ayşe’yle çarşamba günü buluştuk. Ayşe büyük bir gözlük takmıştı. Ben de dedim ki niye gözlükleri indirmiyorsun? İndirdi, yine gözlerindeki morlukları gördüm. Gözünün o beyaz yerleri kırmızıydı. Ayşe’nin yanında bir adam vardı. Kabine geçirdim Ayşe’yi. Dedim ki, gel hala geç değil. Ben alacağım seni. Seni tehdit ediyorsa, bizi tehdit ediyorsa hiçbir şeyden korkma. Kimseye bir şey söylemeden bu kapıdan çıkar evimize döneriz dedim. Kimseye bir şey söyleme. Ben seni korurum dedim. O da bana dedi ki ‘Senin bilmediğin şeyler var dedi. Sen git şimdi.’ Ben orada yalvardım. Gelmedi benimle” dedi. 

Ama Esra yılmadı aslında. Kardeşini kurtarmaya kararlıydı. 11 Temmuz Cuma günü bir kez daha gitti o eve. Ama bu sefer kapıda kaldı, CK onu içeri almadı.

Şöyle anlatıyor:

“Daha önce Ayşe’nin, benim ailemin bütün sicilini, bizim bütün sicilimizi öğrenmiş. Eve gittim, C.K. kapıyı tutuyordu. Dedim ki Ayşe nerede? O da bana dedi ki, ‘Ayşe yok. Ben onu Mall Of’ İstanbul AVM’ye bıraktım dedi. Yalan söyleme Ayşe içeride mi dedim. Dedi ki, ‘İçeride değil, git buradan.’ Sonra bana bağırmaya başladı. Ben kapının önünde Ayşe’nin ayakkabılarını gördüm. Dedim ki, Ayşe gittiyse ayakkabıları nasıl burada. Sonra bana dedi ki, ‘Ayakkabılarını unutmuştur.’ Cuma gecesi Halkalı Karakolu’na gittim. Benim ifademi aldılar. Saat 08.00’de ben karakoldan çıktım.”

Evet, 12 Temmuz Cumartesi sabahı Esra karakoldan çıktı ama o gün kızkardeşi Ayşe’nin hayattaki son günüydü. Bunu ne o biliyordu ne de Halkalı Polis Merkezinde sabaha kadar onun ifadesini alan polisler.

13 Temmuz günü İstanbul Eyüpsultan’da yol kenarında bir valiz bulundu. Valizi açanlar dehşete kapıldı. Valizin içinde çırılçıplak bir genç kadının cansız bedeni vardı. Evet o genç kadın maalesef Ayşe Tokyaz’dı. Henüz 22 yaşındaydı, bu hayattan ve onu sevenlerden kanlı biçimde koparılmıştı.

Polisin büyük bir inceleme yapması gerekmedi, bütün oklar CK’yı gösteriyordu zaten. Güvenlik kameralarına bakıldığında da, o valizin CK’nın evinden başka biri tarafından çıkarıldığı, bir araca konup CK tarafından Eyüpsultan’da bulunduğu yol kenarına bırakıldığı saptandı.

Tek yapılması gereken CK’yı yakalamaktı. Polis bunun için bir tuzak kurdu, CK o tuzağa düştü ve gözaltına alındı.

CK bir yandan valiz içindeki cesedi yol kenarına bırakırken bir başka kişi aracılığıyla evinin anahtarını bir temizlikçiye göndermiş, o da gelip evde cinayet izlerini ortadan kaldırmaya çalışmıştı. Hatta o da yetmemiş, gece eve gelen CK kan lekelerini örtmek için kırmızı renkte boyayla evi boyamıştı.

CK’ya cinayette ve cinayetin örtbas edilmesinde yardımcı olduğu düşünülen 6 kişi daha yakalandı. Şimdi hepsi sorguda.

ÇOK OKUNANLAR