Yaşatmaya Devam Edeceğiz: Banu Aydın’ın Hayatı ve Mücadelesi
14 Temmuz 2025

Hayatın içinden geçen bazı insanlar vardır… Onlar, yalnızca kendi yollarında yürümezler; geçtikleri her yerde bir iz, bir iyilik, bir yaşam bırakırlar. Benim 35 yıllık dostum, çocukluk arkadaşım Banu Aydın da işte tam olarak böyle biri. Etiler sokaklarında birlikte büyüdüğümüz, hayatın bizi bambaşka yönlere savurduğu ama kalbimizin hep aynı yerde attığı bir can dostum.

Banu’yu tarif etmeye nereden başlasam… Reklamcılık, finans ve çevre teknolojileri gibi profesyonel alanlarda büyük başarılara imza atmış bir isim. 13 Reklam Ajansı’nın kurucusu, yaratıcı zekâsı kadar estetik bakışıyla da sektörde çok saygı duyulan bir kadın. Ama onu en çok tanımlayan sıfat ne “başarılı girişimci” ne “vizyoner ajans sahibi”… Onun esas kimliği: Bir yaşam hakkı aktivisti.

Yıllardır Türkiye’nin dört bir yanında, sesi duyulmayanların sesi olmak için çabalıyor. Ama özellikle sokak hayvanları konusunda öyle bir emek veriyor ki, kelimeler yetmiyor anlatmaya. Banu sadece hayvansever değil; onların her birini birer birey olarak gören, her canlının yaşama hakkını kutsal sayan bir vicdan temsilcisi.

12 yıl önce Beykoz’da kurduğu 7 dönümlük doğal yaşam alanı, onun bu mücadeleye adanmışlığının bir simgesi. Bugün orada 250 ye yakın kayıtlı, çipli, kısırlaştırılmış köpek yaşıyor. Ama hikâye sadece rakamlardan ibaret değil. Banu bu köpekleri sadece kurtarmıyor, sahiplendiriyor. Ve en önemlisi, verdikten sonra da onların peşini bırakmıyor.

İşte onu “çok özel bir kimlik” yapan tam da bu: Banu, sahiplendirdiği her canı yıllar boyunca takip ediyor. Gittiği evde gerçekten seviliyor mu, yeterince besleniyor mu, sağlığı yerinde mi, bakımı yapılıyor mu… Bunları sürekli kontrol ediyor. Gerekirse ev ziyaretleri yapıyor, takip çizelgeleri oluşturuyor, yeniden değerlendirme süreçleri başlatıyor. Sahiplendirme onun için “kurtulmak” değil, “doğru yuvaya teslim etmek” demek. Onun gözünde her sahiplendirme, bir sorumluluğun devri, bir hayatın emanet edilmesi.

Bugüne kadar yaklaşık 3000 köpeği sahiplendirdi ya da koruma altına aldı. Ama hepsinin adı var. Hepsinin kişiliği. Ve hepsinin bir hikâyesi… Ve Banu, o hikâyelerin kalbine kadar inen bir kadın.

Sadece İstanbul değil… Tokat Ordu, Hatay, Yozgat, Sivas, Zonguldak, Samsun, Afyon, Adana, Hatay, Maraş Gaziantep… Nerede bir felaket, nerede bir sahipsiz can varsa, Banu orada. Deprem bölgelerinde evsiz kalan hayvanlara da kucak açtı. Kendi kazancını, ailesinden kalan tüm mal varlığını bu mücadeleye adadı. Lüksü elinin tersiyle itti. Onun lüksü; sıcak bir mama kabı, tedavi edilen bir yara, güvenle uyuyan bir sokak köpeği…

Medya da onun farkında. CNN Türk, Habertürk, Show TV, Fox TV gibi birçok kanalda haber oldu. CNBCE’de yaşam alanı bir belgesel konusu oldu. Kadın dergilerinin kapaklarında yer aldı. “Bir Başka Dünyanın Çocukları” adlı iki kitabı 20.000’e yakın sattı, tüm gelir sokak hayvanlarına bağışlandı.

Ama tüm bu alkışlardan çok, bir bakış yeter ona. Bir canlının “beni fark ettin” diyen gözleri… İşte o zaman Banu’nun dünyası tamamlanıyor.

Ben Aslı. Sahada onun kadar olamasam da, her zaman kalben onun arkasında durdum. Çünkü dostluk böyle zamanlarda kıymetleniyor. Ve ben Banu Aydın’ı tanıdığım için gururluyum. O bu ülkenin vicdanı hâlâ atan kadınlarından biri.

ÇOK OKUNANLAR