Marmara Bölgesi’nin kuş çeşitliliği açısından en önemli sulak alanlarının başında gelen, Yalova’nın Altınova ilçesinde bulunan, Doğa Koruma ve Milli Parklar 2’nci Bölge Müdürlüğü Yalova İl Şube Müdürlüğü’ne bağlı, 167 hektarlık alana sahip olan Hersek Lagünü, 30 Aralık 2022’de koruma altına alındı.
Yalakdere’de bulunan alüvyonların Marmara Denizi’ne dolmasıyla meydana gelen Hersek Lagünü Gölü, göç eden kuşların üreme dönemlerini geçirmek için tercih etmesi nedeniyle önem taşıyor. Kuşların beslenme ve üreme alanı olan lagün, Avrupa ve Afrika kıtaları arasındaki yüz binlerce kuşun geçtiği göç yolu üzerinde bulunuyor. Alanda özellikle deniz ile göl arasındaki kıyı şeridinde, koloni halinde üreyen önemli kuş türleri bulunuyor. Aralarında kara gagalı sumru, Akdeniz martısı, poyrazkuşu, küçük halkalı cılıbıt ve gümüş martı da yer alıyor. Kış mevsiminde flamingoların da Marmara Bölgesi’ndeki konaklama yeri olan Hersek Lagünü’nde kuş türü sayısı ise 256’ya ulaştı.
Atatürk’ün, göl ile beraber gölü besleyen 6 metre genişliğindeki dere yatağını bir Selanik göçmenine tapuladığı alan, Türkiye’deki 490 kuş türünün yarısından fazlasına ev sahipliği yapıyor. Nesli tükenme tehlikesi altındaki türlerin kırmızı listesinde (The IUCN Red List) yer alan dikkuyruğun (Oxyura leucocephala) gözlendiği, aynı zamanda kışı geçirmek için gelen flamingolara ev sahipliği yapan Hersek Lagünü, küresel ısınma ile birlikte kuraklık ve müsilaj tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Hersek Lagünü Alan Sorumlusu Uzman Biyolog Yakut Can Aşıkoğlu, “Gayri resmi kuş türü sayımız 256’ya çıktı. En son ‘Korsan Martı’ türünü tespit ettim. Resmi olarak 235 kuş türümüz mevcut. Alanımızda bilimsel çalışmalar 2011-2012 yıllarında yapılmış. Burada bilimsel olarak çalışmalar maalesef yetersiz. Ne kadar çok bilimsel çalışma yapılırsa, alandaki eksikler o kadar tespit edilebilir. Şu an üreme dönemi geçti. Alanımızla sonbahar ile kış dönemi, kuş türü sayısı çok fazla oluyor. Bunun sebebi de buraya gelen kuşlar kuzey kesimlerden geliyorlar. Çünkü orada don olayı gerçekleştiği için, yaşamlarını devam ettiremiyorlar diye konuştu.
Gürültü kirliliği, sazlıkların az olması ve tatlı su kaynağının bulunmamasının, kuşlar için stres faktörü olduğunu belirten Aşıkoğlu, şunları söyledi “Bu alanda kuşlar için benim tespit edebildiğim stres faktörleri var. Ses, gürültü kirliliği mevcut. Tatlı su kaynağımız maalesef şu an yok. Yağmur suyuyla tatlı su kaynağı sağlanıyor. Tatlı su kaynağı olmazsa, zaman içerisinde zaten kuraklık da günümüzde ciddi bir tehdit. En son RAMSAR tarafından bir rapor yayınlanmıştı. Burada sulak alanların kalan 4’te 1’inin, 2050 yılına kadar kuruyacağını belirtmekte. Şu an burada en önemli ihtiyacımız tatlı su kaynağı. Şu anda buradaki kuş sayımız 25-30 civarında. En fazla balıkçılgillerden var. Yeşilbaş ördeklerimiz fazla. Karabataklar var. Dün flamingolar gelmişti, şu an 2 adet mevcut. Kum kuşları var, onlar da nesli tehlike altında olan gruplara girmekte. Bu kuş adedinin az olma sayısının nedenleri tatlı su kaynağının olmaması, stres faktörlerinin bulunması. Alandaki sazlıkların arttırılması gerekiyor. Çünkü onlar da yuva malzemesi olarak kullanıyorlar. Burada o yetersiz maalesef. Daha da çoğaltılması gerekiyor. Besin olarak deniz börülcesi dediğimiz bitki var, onun sayısını arttırılması gerekiyor beslenme açısından.”
‘Kuş sayısı beş bine düştü’
Kuraklığın da alan için ciddi tehdit oluşturduğunu vurgulayan Aşıkoğlu, üreme alanı olmasına rağmen, lagündeki kuş sayısının geçen yıla oranla azaldığına dikkat çekerek şöyle konuştu “Su analizleri yapılabilir. Özellikle müsilaj sorunumuz burada da mevcut. Bu alanda ne gibi olumsuzluklar oluşturuyor, ona bakılabilir. 2024 yılının verilerinde kuş adedi yaklaşık 10 bin 500 olarak tespit edilmiş. 2025 yılında benim gözlemlediğim yaklaşık 5 bin birey diyebilirim. Bunun nedenini tespit etmemiz gerekiyor. Şehirler arası taşımacılıkta bu bölge ana rol oynuyor. Özellikle hafta içi geçen kamyon, TIR’lar, çok fazla ses ve gürültü kirliliğine sebep oluyor. Bunun önüne geçilebilmek için ses bariyerleri yapılabilir. Şu an alanda üreme gerçekleştiren kuşlarımız var. Bahri kuşlar, balıkçıllar, yeşilbaşlar üreme yapıyor.”