CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri’de Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ziyaretinin ardından açıklamalarda bulundu.
Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Gidip İzmir’de her hafta bağırıp çağırmama gerek yok çünkü burada 4 aydır iddianame bekliyoruz yok. Tutuksuzluk esastır diyor, İmamoğlu’nu bıraksan ne olur? Kaçsa Tayyip bey kurtulacak. Kaçar mı? Ekrem İmamoğlu’nun kaçma şüphesinden Tayyip Bey istifade eder. İmamoğlu kaçsa Tayyip Bey lokma döktürecek Saray’ın bahçesinde. Adamın tek korktuğu şey Ekrem İmamoğlu. Ekrem İmamoğlu herkesin yüzünde tebessüm, Tayyip Erdoğan’ın yüzünde kaygı ve öfke yaratıyor.
O yüzden bir kez daha söylüyoruz, buradaki savcılara söylüyorum eğer okuduğunuz okul, ettiğiniz yemin aynıysa, siz de adalet dağıtmanın bir parçasıysanız İzmir gibi Ankara gibi görevinizi akla, vicdana, hukuka uygun bir şekilde yapın, tutuksuz yargılama yapın, bir an önce iddianame yazın, TRT de gelsin hepsini canlı versin. Bir an önce normale dönülmelidir. Tutuksuz ve şeffaf bir yargılama yapılmalıdır. CHP hiçbir suçun ve suçlunun arkasında durmaz ama masum arkadaşlarına yapılan zulme de asla ama asla sessiz kalmaz.
“Öbür tehditler kulağıma geliyor, dene, benle ilgili tehditlerin varmış ya, dene, hiç tavsiye etmem ama dene. Sakın ha, diyormuşsun ya böyle yaparım, yapmazsan hatırım kalır, yapmazsan adam değilsin! Sen ana muhalefet muhabirine arka taraftan haber yollayacaksın… Daha neler okuyorum senin hakkında. Bu mesleğe girmekteki motivasyonunu okuyorum mesela. Yargı yoluyla ülkenin yönetimine söz sahibi olacakmışsın ya, hayalinmiş, hepsini okuyorum. Herkesi dinliyorum senle ilgili.
“Komisyona girmeye ön şart koştuğumuzu kimse söyleyemez. Bu sorunun çözümüne nereden baktığımız belli ancak şunu ben söylüyorum bu komisyon fikri bize ait, bu komisyon Türkiye’deki Kürt sorunun demokratikleşme çerçevesinde ele alıp çözmelidir. Toplumun vicdan ve beyninin somutlaştığı bir bilgisayar gibi düşünün, birileri bu bilgisayara kısıtlı aygıta, o işi tanımlamış yaptıracaksa, iz kimsenin emir eri değiliz. Bu komisyonun demokratikleşme gibi bir eylemi olması lazım. Bunun için biz en yüksek katkıyı vermeye hazırız. Öbür yandan Diyarbakır’da demokrasi, İstanbul’da otokrasi…”